| Konu: | TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 30.11.2011 |
AK PARTİ GRUBU ADINA SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 83 sıra sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi hakkında AK PARTİ Grubu adına konuşma yapmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; henüz yasama döneminin başında sayılırız ve ilk defa milletvekili seçilen arkadaşlarımızın sayıları da oldukça fazla ancak eski milletvekilleri Meclis idaresinin nasıl çalıştığını çok iyi biliyorlar, yeni arkadaşlarımız da az çok buna vâkıf olmuşlardır. Meclisin hizmet sunum kalitesinin çok da üst düzeyde olmadığı hepimizin malumu. Oysaki hem milletin temsil edildiği yer olan yasama organı hem de milletin temsilcisi olan milletvekillerine sunulan hizmetlerin en üst seviyede olması gerekir.
Saygıdeğer arkadaşlar, bu bir yandan millete duyulan saygının bir göstergesi, diğer yandan da milletin temsilcilerinin kendilerine emanet edilen görevi hakkıyla yerine getirebilmelerinin ön koşullarından biridir. Bizler, hiç şüphesiz her şartta bize tevdi edilen görevleri bihakkın yerine getirmeye çalışırız ancak şu da çok açıktır ki dünyanın küresel bir köy hâline geldiği, bununla birlikte ilişkilerin daha da karmaşıklaştığı ve üretilen bilgileri takip etmenin olanaksız hâle geldiği günümüz dünyasını anlamak kurumsal yapılarla desteklenmeden mümkün olamamaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, bu noktada, bu milletin karar vericileri ve ekonomik, sosyal ve mali alanları düzenleyerek topluma yön veren kanunların yapıcısı olan milletvekillerine sunulan destekler de büyük öneme sahip bulunmaktadır. Şu da çok iyi bilinmektedir ki sunulan bu imkânlar şahıslara yönelik değildir. Bu imkânlar, yasamanın kalitesinin artırılmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisinin asıl vazifesi olan yasama ve denetim faaliyetlerinin layıkıyla yerine getirilmesine hizmet etmektedir.
Değerli arkadaşlar, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi de bu amaca yönelik olarak hazırlanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi idari teşkilatı, Meclisin açıldığı günden bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisine idari ve teknik destek sağlamıştır. Nitekim, teşkilat zamanla değişiklikler de geçirmiştir. Bildiğiniz üzere, yürürlükte bulunan 2919 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sekreterliği Kanunu, bundan yaklaşık otuz yıl önce, 1983 yılında yürürlüğe girmiştir ancak gelinen noktada, mevcut teşkilat, ihtiyaçları karşılayamaz hâle gelmiştir.
Arkadaşlar, tabii, sanki bu teklif bir anda ortaya çıkmış gibi bir algı var, kesinlikle bu böyle değil. Çeşitli zamanlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliğince bu konuda çalışmalar yapılmış, hatta Bilkent Üniversitesi ve TODAİE gibi diğer kurumlara da çalışmalar yaptırılmıştır. Bu çalışmaların odağında da etkin bir yapılanma oluşturulması ve kurumsal kapasitenin artırılması yer almıştır ancak söz konusu çalışmalarda, teşkilatın kamunun genelinden farklı çalışma düzeni ve şartlarına sahip olması dikkate alınarak çok daha etkin, hızlı, esnek ve bilgi odaklı bir yapıya sahip olması gerektiği hususlarına vurgu yapılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gerek teşkilat yapısı gerekse personel yapısına şöyle bir baktığınızda, pek çok sorun olduğunu sizler de göreceksiniz. Hepimiz çalışmalarımızda bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Karşı fikirler, söylemler ortaya koyabilirsiniz. Biz bunu komisyon aşamalarında, alt komisyon aşamalarında, üst komisyon aşamalarında da yaşadık ama sizler de biliyor ve kabul ediyorsunuz ki bu yasa bir gereklilik, ihtiyaç, bir olmazsa olmaz. Ben şu an partim adına, AK PARTİ Grubu adına konuşuyor olabilirim ama inanın, son saniyeye kadar, şu kürsüye çıkışıma kadar, üzerimde yaratılmaya çalışılan baskıyı -ki Alt Komisyon Başkanı olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan Vekili olarak- burada vurgulamak istiyorum. Hiç kimse, Meclisin hukukunu arama peşinde değildi bu süreç içerisinde. Bir şekilde herkes kendi hukukunu koruma adına baskı yapmaya, yaptırmaya çalıştı. Bu baskıyı gerçekten burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bizlerin şahsa özel düzenlemeler yapmamız mümkün değil. Bizler her şeyden önce yüce Meclisin ve tüm çalışanlarının hak ve hukukunun en üst düzeyde korunmasının yollarını aramalıydık ve biz de Komisyon üyesi arkadaşlarımızla birlikte de bu tasarıyı, daha doğrusu bu teklifi buraya getirirken bunu yaptık.
Teşkilata bakıyorsunuz, pek çok birim ya da müdürlük var, hangisi ne iş yapıyor belli değil. Birinin yaptığı işi öteki de yapıyor ya da öteki yapıyor diye hiçbiri yapmıyor. Sistematik hiçbir şey yok. Bir kere bu kanun teklifi bu karmaşayı ortadan kaldırıyor arkadaşlar.
Şu an mevcut kadroya baktığımızda, müdür yardımcısı ve üstü kadro olarak 226 tane üst düzey yöneticinin Meclis teşkilatlarında çalıştığını görüyoruz. 82 tane burada müdür yardımcılığı kadrosu var. Biz şimdi gelecek bir önergeyle de -ki gruplar bu konuda da anlaştılar- bu sayıyı 45'e indiriyoruz. Sadece Meclis Başkanımızın Özel Kalemine 8 tane kadro ihdas edilmiş Özel Kalem Müdür Yardımcısı olarak. Mesela bu sayı da Sayın Meclis Başkanımızın da talimatıyla 3'e kadar indiriliyor. Çok ciddi bir kadro şişkinliği var. 1.800'ün üzerinde aşırı istihdamdan bahsediliyor.
Değerli arkadaşlarım, bir kere bu kanun teklifi bu karmaşayı ortadan kaldırıyor. Teşkilat günümüzün ihtiyaçlarına göre yenileniyor ve böylece, kendisinden beklenen hizmetleri daha etkin bir şekilde yerine getirebilmesi amaçlanıyor.
Her şeyden önce teşkilatın adı değişiyor -son derece önemli- ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı" oluyor. Doğrusu da budur arkadaşlar, Meclis Başkanından kopuk bir yapı düşünemezsiniz. Neticede bu teşkilatın başında siyasi sorumlu olarak Meclis Başkanı bulunmaktadır. Bu değişiklikle de bu bağ tekrar kurulmuş oluyor.
Genel sekreter yardımcılıklarının sayısı 4'e çıkıyor ve görev alanları yeniden belirleniyor.
Yasama organlarının iki temel görevi var: Yasama ve denetim. En önemli vazife de bu. Dolayısıyla, şimdiye kadar hep ihmal edilmiş olan denetim boyutunu güçlendirici düzenlemeler de var bu teklifin içerisinde, alt komisyonda ve Komisyonda yapılan düzenlemelerden de kaynaklı olarak.
Yasama ve Denetimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığının altında denetime yönelik hizmetlerden sorumlu olacak bir Başkan Yardımcılığı kadrosu da ayrıca ihdas ediliyor. İşte, bu, denetime verilen ve yasama faaliyetlerine verilen önemin daha güçlü bir biçimde ifadesinden başka bir şey değil.
Bu Genel Sekreter Yardımcısının altında, yani yasamadan ve denetimden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısının altında üç başkanlık var: Kanunlar Kararlar, Bütçe ve Tutanak Başkanlıkları. Bu üçü yasamanın kalbi, beyni, her şeyi. Yani bu Genel Sekreter Yardımcısı yalnız yasama hizmetlerinin geliştirilmesi, eş güdüm ve sunumundan sorumlu olacak, başka bir işle uğraşmayacak. Yasama ve denetime dünya standartlarında en üst düzeyde nasıl destek sunarım, bununla uğraşacak bu arkadaş.
Yine, teklifle dedik ki: "Yasamaya yönelik işlerde kurumsal hafıza ve tecrübe çok önemli. Bu yüzden, bu Genel Sekreter Yardımcısının ve bu Genel Sekreter Yardımcısına bağlı başkanlıkların yöneticilerinin atamasını özel şartlara bağlayalım. Bir kere, içeriden atansın bunlar." Yasamayı en iyi bilenler kimler? Doğrudan yasama süreçleri içinde çalışanlar, yani Kanunlar Kararlar, Bütçe ve Tutanağın yöneticileri ile burada çalışan yasama uzmanları.
Değerli arkadaşlar, dikkat ettiyseniz, yasama birimlerine yönelik özel düzenlemeler yaptık. Bu işi bilen yasama uzmanları buralara yönetici olacak ve Genel Sekreter Yardımcısı da bunların içinden atanacak. Bu düzenleme, yasama birimlerinin kurumsallaşması, yasamanın hafızasının geleceğe taşınması ve Meclisin asıl işinin önemine vurgu yapılması demektir.
Bizler her dört yılda bir de olsa millete hesap verme zorunluluğu olanlarız ki bizlerden başka, millete hesap verme zorunluluğu olan başka hiçbir kurum yok. Milletimiz adına en doğruyu yapmak için bizlere bu süreçte hizmet edecek Meclis idari teşkilatını da en doğru şekilde yapılandırmak zorundayız.
Diğer Genel Sekreter Yardımcımız idari, mali ve teknik hizmetlerden sorumlu. Tüm idari ve teknik işler de burada. Bir diğeri Bilgi ve Bilişim Hizmetlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı. Bu da arkadaşlar, milletvekillerinin bilgi ve belge talebini karşılayacak, Meclisin basın ve halkla ilişkileri ile bilgi işlem hizmetlerini yürütecek birimlerden oluşacak.
Ve bu birime bağlı en önemli birimlerden bir tanesi de Araştırma Merkezi Müdürlüğümüz ki burada tamamen yasama uzmanlarından oluşan, son derece güçlü bir kadro var. Burada yasama süreçlerine ilişkin olarak denetim süreçlerine ilişkin olarak milletvekillerimize her türlü desteği sağlasınlar, onlar adına her türlü araştırmayı yapsınlar diye. Aynı zamanda bu birim gene yurt dışıyla ilişkili olan her türlü ihtisas komisyonlarına, uluslararası dış komisyonlara, dostluk gruplarına da, milletvekillerimize de her türlü teknik desteği de sonuna kadar sağlamaktadır.
Son olarak da Millî Saraylardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığı: Değerli arkadaşlar, millî saraylar bizim millî mirasımız. Bunların en iyi şekilde korunması, bize nasıl geldiyse o şekilde gelecek nesillere miras bırakılması bizim boynumuzun borcu. Bunlar bizim millî mirasımız olduğu kadar dünyanın da kültürel değerleri ve tarihî mirası içinde yer alıyor. Bu bakımdan bize yaraşır şekilde yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerin ziyaretine buraların açık tutulması gerekir.
Bu görevler layıkıyla yapılmaktadır. İnşallah daha da iyi yapacaktır arkadaşlar bu yeni düzenlemeyle. Çünkü bu birimde oldukça radikal bir değişiklik yapıldı. Birim, Genel Sekreter Yardımcılığına dönüştürüldü ve 20-25'e yakın bağlı birim sayısı 3'e düşürüldü. Böylece hem buradaki dağınıklık giderilip derli toplu bir birim hâline getirildi hem de hizmet sunumunda bir standart sağlandı. İnşallah yapacakları hizmetlerle vatandaşlarımız ve dünyanın takdirini toplayacaklar, milletçe de göğsümüzü kabartacak işlere imza atacaktır oradaki arkadaşlarımız.
Saygıdeğer milletvekilleri, teşkilata ilişkin diğer bir düzenleme: Görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi sürecinde hız ve etkinliğin sağlanması amacıyla hiyerarşik kademelerin azaltılarak yatay bir örgütlenme modelinin tercih edilmesidir. Teklifle daire başkanlıkları ve müdürlükler kaldırıldı. Bu da çok köklü bir değişiklik. Bunların yerine daha güçlü bir örgütlenme modeli olan başkanlıklar kuruldu. İşlevselliği kalmayan hizmet birimleri azaltıldı ve hizmet çakışmalarının önlenmesi amacıyla benzer hizmetleri yürüten birimler tek bir çatı altında toplandı. Benzer nitelikteki hizmetlerin hem eşgüdümünü hem de bu hizmetlerin sunumunu bu başkanlıklar yerine getirecek.
Saygıdeğer milletvekilleri, bu yapılarak gerçek anlamda hizmet birimi dediğimiz birimler de kurulmuş oluyor böylece. Benzer hizmetler, dağınık dağınık, birbirinden habersiz birimlerce değil tek bir birimce yerine getirilecek artık. Bu Başkanlıklar hizmet sunumu açısından da daha güçlü ve etkin hareket edecek. Ayrıca kanun teklifiyle başkanlıkların da görevleri ayrı ayrı belirtilerek görev tanımlarına açıklık getirilmiştir ve iş süreçleri açıkça tanımlanmıştır. Bundan sonra hangi birim hangi görevi yerine getirecek, bir işin asıl sorumlusu kim, belli olacak, kimse bundan sonra "Bu benim işim değildi." diyemeyecek.
Başkanlık örgütlenmesine geçilmesiyle 57 olan birim sayısı da 17'ye düşmüş oldu, 40 birim azaltıldı. Bu da ciddi bir yeniden yapılanma göstergesidir. Bu, aynı zamanda yöneticilerin sayısının azalması anlamına da geliyor. Şu anda, az önce de söyledim, müdür yardımcısı ve üstü düzeyinde diyebileceğimiz müşavirler dâhil 226 tane personel var. Teklifle bunun 100 civarına düşmesi planlanıyor. Bundan müşavirleri de düşersek bu sayı, yönetici kadro sayısı 65-70 olacaktır, bu anlama gelmekte. Bu da gerçekten önemli bir tasarruf demektir. Bu, aynı zamanda buranın yönetilebilmesi için ihtiyaç duyulan makul sayıyı da göstermektedir.
Değerli arkadaşlar, öngörülen bu yalın ve yatay örgütsel yapıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve milletvekillerinin ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin yanıt verebilecek ve bürokrasiyi azaltacak bir sistem oluşturulmaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, gelelim Meclisin en büyük keşmekeşine yani o da personel sistemine. Yasama ve denetim faaliyetlerinin yerine getirilmesi sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisine hizmet sunacak olan personelin niteliği ve kalitesinin de en üst düzeyde olması gerekir ama maalesef Meclisteki bu keşmekeşten dolayı birkaç birim dışında maalesef biz bu niteliği hissedemiyoruz.
Aslında burada bir öz eleştiri de yapmak lazım, bence gerekir. Tabii ki biz siyasiler olarak, buradaki yöneticiler olarak da bu konuda da bizim ciddi anlamda suçumuz var. Biz AK PARTİ olarak, bu yanlışlığı da düzeltmeye talibiz. Diyoruz ki arkadaşlar, bundan sonra Meclise, tanıdığı olan, torpili olan değil, bileğinin hakkıyla sınavı kazanan girsin. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum Mevlüt Bey.
Bundan sonra hangi statüde çalışırsa çalışsın, ister memur ister sözleşmeli isterse geçici personel olsun, herkes sınavla girecek Meclise. ÖSYM yapacak sınavı, en yüksek puanı alan kazanıp girecek. Aşırı istihdam, personel istihdam politikasında hizmet gerekleriyle uyuşmazlık, evet değerli milletvekilleri, bir dolu, fazla personeli var Meclisin. Bundan sonra norm kadro uygulanacak ve fazla insan çalıştırmak gibi bir sorun artık Mecliste yaşanmayacak.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Ama kimseyi de kovmayacaksınız.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Hayır, herkesin özlüğünü koruyoruz, şimdi oraya geliyorum Sayın Mevlüt Bey, orada hiçbir sıkıntı yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Hah, tamam.
MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Haksızlık yok.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Hiçbir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bu yüce Meclisin vatandaşına, çalışanına haksızlık yapacağını düşünmek bile yanlıştır yani Sayın Aslanoğlu, çok teşekkür ediyorum.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Uygulamada da görmek istiyoruz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Yani mutlaka hep beraber göreceğiz.
Tüm bunlar yapılırken de değerli arkadaşlar, kimse mağdur edilmeyecek, tam o cümlede kalmışım. Herkesin özlük hakları sonuna kadar korunacak. Alınan tedbirler mecburen geleceğe yönelik oluyor. Hemen bugün bu almış olduğumuz kararları uygulamaya sokalım dediğimiz anda buradaki arkadaşlarımızı, çalışanlarımızı mağdur etmiş oluruz. Asla kimsenin, bu Meclisin böyle bir düşüncesinin olması mümkün değil.
Diğer bir sorun, hepimiz dinliyoruz bunları, hepimize geliyor arkadaşlar, 4/C'lilerin durumu. Bu teklifle önemli bir düzenleme yaptık. Az önce diğer konuşmacı arkadaşlarımız da buna vurgu yaptılar. İçeride de grup başkan vekili arkadaşlarımız hâlâ görüşüyorlar. 4/C'li çalışanlara bir imkân tanıdık ve memur alınacağı zaman alınacak sayının yüzde 20'si kurum içinde yapılacak sınavlarla 4/C'lilerden alınacak. Böyle bir imkân da başka hiçbir yerde yok. Biz AK PARTİ olarak bu konuda hassas davrandık, diğer muhalefet partisindeki Komisyon üyesi arkadaşlarımız da bizle beraber aynı hassasiyeti gösterdiler ve buradaki 4/C'li çalışan personelimize çok önemli bir fırsat verdik. Böylece AK PARTİ olarak vatandaşımızın talepleriyle duyarlı olduğumuzu ve onların yanında olduğumuzu da bir kez daha göstermiş olduk.
Değerli arkadaşlar, siyasi parti grupları ve milletvekilleri için çalışacak personele ilişkin de önemli düzenlemeler yapıldı. Hepimizin en önemli şikâyeti yeterli ücret verilmediği için yasama faaliyetlerinde bizlere yardımcı olacak nitelikli personel çalıştıramamaktı. Yaptığımız düzenlemelerle de bunu karşıladık. Buna ilişkin de az önce diğer arkadaşlarım da konuştu ama, bu son yapılan düzenlemeye ilişkin bu danışmanlarla ilgili, yardımcı personelle ilgili yapılmış olan düzenlemenin altında da aynı şekilde hem Milliyetçi Hareket Partili hem de Cumhuriyet Halk Partili komisyon üyesi arkadaşlarımın da imzaları vardır. Yapılan düzenlemelerle Türkiye şartlarında bunlar iyi denebilecek tutarlar ve amaca hizmet edecektir diye düşünüyorum. Hem böylece bu ücretler bir standarda da kavuşturulmuş oldu. Biliyorsunuz, şu an bu işi yapan, aynı şekilde geçici görevlendirmeli olarak gelen personel arasında çok büyük ücret farklıkları vardı. Bu böyle bir standarda bindirilmiş oldu.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Gene farklılıklar kaldırılmadı.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Yani farklılıklar kalmadı, hayır, hiç farklılık kalmadı. Eğer gelen geçici görevli bir personel kurumunda daha yüksek ücret alıyorsa kurumundaki ücreti almaya devam edecek ama bizim önerdiğimiz ücretin altında bir ücret alıyorsa aylıksız izinli sayılacak ve ücreti Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ödenecek. Bütün buradaki bu danışmandır, danışman yardımcısıdır, yardımcı personeldir, bunlara kurumlardan gelecek personelde bir eşitlik ilkesi de bu şekilde sağlanmış oldu.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Plan ve Bütçe Müdürü niye değişti?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) - Onu az sonra konuşuruz, bunun konusu değil, bu kanunun konusu değil.
Bu statüde çalışacaklardan diğer kurumlarda çalışanlar ya kendi maaşını alacak ya da buradaki ücretleri alacak, tercih kendilerinin.
Değerli milletvekilleri, siyasetin en önemli aktörlerinden olan siyasi parti grupları da hem uzman hem de yardımcı personel açısından takviye edildi. Gruplarda da bundan sonra 10 grup danışmanı olacak, 25 büro görevlisi artı partilerin milletvekili sayısının yüzde oranında da ek büro görevlisi buralarda istihdam edilecek.
Saygıdeğer milletvekilleri, hepinizi yakından ilgilendiren bir konu da sağlık biriminin devri. Malumunuz, şu an Mecliste bu işi Baştabiplik yapıyor. Ancak Baştabipliğin imkânları çok kısıtlı ve sunulan hizmetler de sınırlı. Tüm bunlar değerlendirildi ve burada çalışan personelin hakları korunarak Baştabipliğin devrine karar verildi. Ancak sağlık hizmeti daha güçlü bir şekilde ikame edilecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokollerle, böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi yerleşkesi içinde sağlık hizmetleri daha donanımlı ekipman ve uzman doktor açısından güçlendirilmiş olarak yerine getirilecek. Örnek olarak, Genel Kurul çalıştığı sürece 1 adet kardiyolog asgari sürekli hazır bulunacak. Ayrıca, Bakanlığa bağlı eğitim araştırma hastanelerinden de yararlanılabilecek. Arkadaşlar, bu ilave bir imkân yoksa yararlandığımız diğer sağlık hizmetlerinden de aynen yararlanmaya devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi az önce arkadaşlarımız değindi, bu kanun hükmünde kararnamelere değindiler, 666 sayılı KHK'ya değindiler. Bizler bu KHK'ların içerisinde dahi çalışanlarımızın hakkını, hukukunu ve Meclisin hak ve hukukunu en üst düzeyde koruyacak şekilde çalışmalarımızı yaptık ve düzenlemelerimizi yaptık. Örnek olarak, biz Meclisin konumunu dikkate alarak bu KHK'da birtakım da değişiklikler yapıldı. Mevcut personel KHK'nın zaten kapsamı dışında, dolayısıyla sosyal ve mali haklar açısından bir kayıpları da herhangi bir şekilde söz konusu olmayacak.
Değerli arkadaşlarım, Plan ve Bütçe Komisyonunun tüm üyelerine şahsım ve partim adına teşekkür ediyorum. Özellikle de şahsım, partim ve yüce Meclis adına da Meclis Başkanımız Sayın Cemil Çiçek Beyefendiye bu yeni düzenleme konusu hususunda göstermiş oldukları kararlılıklardan dolayı da şükranlarımı arz ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bilgiç.