Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 15 |
Tarih: | 06.11.2024 |
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “dokuzuncu yargı paketi” olarak bilinen kanun teklifinin 4’üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Evet, paketle getirilen düzenlemeler -vatandaşlarımızın beklentilerini karşılamayan, yargının sorunlarını çözmeyen, iktidarın ihtiyacı olan düzenlemeleri yapan ve apar topar geçirilmeye çalışılan- sorunları gidermekten ziyade Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarıyla doğan boşlukları kapatmaya yöneliktir. Hâl böyleyken bile getirilen maddelerin büyük çoğunluğu Anayasa'ya aykırı olarak düzenlenmiştir. 4'üncü maddeyle Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı’nda soru sayısı 100'den 120'ye çıkarılıyor ve sınav müfredatına milletlerarası hukuk, milletlerarası özel hukuk, genel kamu hukuku ve sosyal güvenlik hukuku alanları ekleniyor. Ancak tahdidi olarak belirlenen alanlardan sonra fıkrada “İhtiyaç duyulması hâlinde bu alanlara yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilir." denilmektedir. Münhasıran kanunla düzenlenen alana yönetmelikle müdahale edilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz sayın milletvekilleri. Buna ilişkin verdiğimiz önergeler reddedilmiştir. Zaten maalesef, Genel Kurulda doğru söylenilen hiçbir madde düzenlemesi burada yapılmamaktadır. Sayın milletvekilleri, şimdi ise karşımızda yine adaletsizliği ve iktidarın göz bebeği olan üstünlerin hukuku ilkesini perçinleyecek, ülkenin hiçbir yapısal derdine derman olmayacak bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Bu teklif, birçok alanda olduğu gibi hukuk alanında da yeni sorunlar yaratma potansiyeli taşıyor. Bugün burada yargı sistemimizdeki çarpıklıkları ve adaletsiz uygulamaları bir kez daha dile getirmek, hukukun üstünlüğü ilkesinden ne kadar uzaklaştığımızı haykırmak için kürsüdeyim. Değerli vekiller, yargı, toplumun adalete olan inancının teminatıdır ancak ne yazık ki Türk yargısı bağımsızlığını büyük oranda kaybetmiş, siyasi iradenin ve ortaklarının güdümüne girmiştir. Keyfî uygulamalar, siyasi müdahaleler ve liyakatsiz atamalar, yargıyı esir almış durumdadır. Adalet terazisinin dengesi bozulmuştur. Terazinin bozulan dengesi devletin ayarlarını da milletin hayatını da yok etmek üzeredir. Adaletin yok olma eşiğine geldiği ülkemizde hakkaniyet liyakat, eşitlik, dürüstlük gibi kavramlar tedavülden kalkmak üzere. Adaletsizliğin 22'nci yılında ülke olarak yoksulluk, sefalet, korku ve cinnet geçiriyoruz. Değerli milletvekilleri, toplumsal çürüme nedir, biliyor musunuz? Devletin adaletten uzaklaşması, genelin refahı yerine küçük bir grubun çıkarlarını korumasıyla başlayan bir süreçtir. Yandaşların zenginleştirilmesinin, liyakatsizliğin ve adaletsizliğin yayılmasının bir bedeli vardır. Bu bedel toplum genelinde yoksullukla başlar; huzursuzluk, mutsuzluk ve umutsuzlukla devam eder. Şiddet, cinnet ve vahşetle toplum uçurumun eşiğine gelir. Sürecin son aşaması ise toplumsal çürümedir değerli milletvekilleri. Maalesef ülke olarak bir uçurumdan düşüyoruz, çürüyoruz. Montaigne diyor ki: “Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.” Bu ülkede artık şiddetin, cinnetin haber değeri bile yok sayın milletvekilleri. Yargıdan, adaletten bahseden, adaleti sağlamakla yükümlü iktidar mensuplarına sormak istiyorum: Yoksulluğu, sefaleti, öldürülen çocukları, sokak ortasında taciz, tecavüzleri, kafa kesenleri, bebek katleden ve bebek satanları; ben bu yaşananları düşünürken beynim yanıyor, izlerken kanım donuyor, konuşamıyorum, boğazım düğümleniyor. Siz kadim Türk milletini yirmi yılda çürütenler, bu ülkeyi yirmi yıldır yönetenler… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. ŞENOL SUNAT (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan. Hani dedi ya Sayın Akbaşoğlu dün: “Yaparsa AK PARTİ yapar.” Evet, bu ülkeyi yöneten, yirmi yıldır yöneten ve çürüten siz iktidar mensupları hiçbir rahatsızlık duymuyor musunuz? Siz hiç vicdan muhasebesi yapmıyor musunuz içinde bulunduğumuz durumla ilgili? Sadi Şirazi diyor ki: “Adaletin küçüldüğü ülkelerde büyük olan artık suçlulardır.” Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)