| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 06.11.2024 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; iki gündür, malum 3 Kasım 2002 seçimlerinden bugüne, yirmi iki yılı kastederek AK PARTİ'li milletvekillerimiz bir güzelleme yapıyorlar “yeni Türkiye” adı altında. Madem yeni Türkiye'den bahsediliyor, ben de biraz eski Türkiye'yi hatırlatayım dedim. Evet, o beğenmediğiniz eski Türkiye'de belki ilaç kuyruğu vardı ama sekiz ay sonraya MR randevusu kuyruğu yoktu, rant kuyruğu yoktu. SAFFET BOZKURT (Zonguldak) – MR mı vardı? YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Yolsuzluk kuyruğu yoktu, hırsızlık kuyruğu yoktu. O beğenmediğiniz Türkiye'de belki yağ kuyruğu, tüp kuyruğu, ekmek kuyruğu vardı ama yoksulluk kuyruğu, fakirlik kuyruğu, ucuz et kuyruğu, ucuz ekmek kuyruğu yoktu. O eski Türkiye'de emekli olanlar ister tazminatları ister ikramiyeleriyle 3 artı 1 ev alır, bir de mütevazı araba alabilirdi. İşte, sizin bu yeni Türkiye'de bırakınız ev almayı, kirasını ödeyemez oldu emekliler. O eski Türkiye'de en düşük emekli aylığı asgari ücretin 1,3 katıydı, şimdi emekli aylıkları açlık sınırının yarısı seviyesinde. Evet, o beğenmediğiniz Türkiye'de asgari ücret o zamanlar 7 tane çeyrek altın ediyordu, şimdi 3 tane çeyrek altını ancak ediyor. Evet, o beğenmediğiniz eski Türkiye'de biz üniversite sınavlarına, askerî okul sınavlarına girerken aklımızın ucuna “Sorular acaba çalınır mı?” diye gelmezdi. İşte, bu sizin yeni Türkiye'de kimsenin sınava herhangi bir güveni kalmadı. İşte, bu yeni Türkiye'de gençler vatanlarıyla alakalı bir gelecek hayali kuramıyorlar; yalnızca geçen sene 200 binin üzerinde gencimizin vize başvurusunu reddetti büyükelçilikler. Evet, o beğenmediğiniz Türkiye'de şeker fabrikaları vardı, dev gibi kâğıt fabrikaları vardı, maden fabrikaları, çimento fabrikaları vardı, cam fabrikaları, demir çelik fabrikaları, TÜPRAŞ vardı, PETKİM vardı, TEKEL vardı, OYAK Bank vardı, sigara fabrikaları vardı, TELEKOM vardı. Siz o TELEKOM'u bile Hariri ailesine… 4,5 milyar dolar dolandırılmak suretiyle devleti zarara soktunuz. Alüminyum, pamuk, halı, yün, iplik fabrikaları vardı, limanlarımız vardı toplam 278 adet. Şimdi ne kaldı elde? Toplasanız 71 adet kamu tesisi kaldı. O beğenmediğiniz Türkiye'de “Bir gece ansızın geliriz.” deyip de icraat yapmaktan korkan ucuz kabadayılar yoktu. Bir sabah ansızın gelerek Rum mezalimi altındaki Kıbrıs’ı Türk yurdu yapan gerçek kahramanlar vardı. O beğenmediğiniz eski Türkiye'de 18 adasına el konulurken, Datça’ya, Bodrum’a, sahillerimize Yunan Sahil Güvenliği çıkarken kılını kıpırdatmayan korkaklar yoktu o Türkiye'de; sıradan kayalıklara bile bir gece ansızın çıkıp bayrağı diken kahramanlar vardı. O beğenmediğiniz eski Türkiye'de, markete gittiğinde raflarda gözleri ucuz etiket arayan insanlar yoktu. Gelir seviyesi ne olursa olsun şekeri, unu çuvalla, gazozu kasayla alabilen insanlarımız vardı. Zengin fakir ayrımı olmadan ekmeği fazlasıyla; domatesi, patatesi, soğanı filesiyle; karpuzu kucağıyla alabilen insanlar vardı. O beğenmediğiniz Türkiye'de teröristbaşını, bebek katilini Mecliste konuşmaya cüret eden, yetinmeyip el yükseltip devlet vadedenler de yoktu. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – O beğenmediğiniz eski Türkiye'de analarımız, bacılarımız, kadınlarımız caddelerde, sokaklarda başıma bir iş gelecek mi diye korkmaz, ölüm korkusu taşımazdı. İşte o beğenmediğiniz eski Türkiye’de beğenmesek de demokrasi vardı, hukuk vardı, adalet vardı, hürriyet ve özgürlük vardı; dönemin Başbakanına yazar kasa atabilir, sabahın beşinde evinin kapısının çalınmayacağından emin bir şekilde uyuyabilirdi insanlar. FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) – Şu Mecliste başörtüsü… YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Onun eylemini en çok ben yaptım, geçeceksin onları. FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) – Onu da söyle, onu da söyle! YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Yeni Türkiye'de en vahşi cinayetlere kurban giden kadınlarımız, sayenizde sokağa çıkamaz oldu. O beğenmediğiniz Türkiye… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Tamamlayacağım efendim. YAHYA ÇELİK (İstanbul) – Hadi, hadi! YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – O beğenmediğiniz Türkiye’de villalara… MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) – Ya yeter be kardeşim, in aşağı be! Terbiyesize bak ya! YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – …balya balya dolar yığanlar, kamu arazilerini zimmetlerine geçirenler, evdeki paraları sıfırlarken haysiyet ve inandırıcılıktan bahsedenler yoktu. MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) – Allah, Allah! BAŞKAN – Peki, teşekkür ederiz, teşekkür ederiz. Aynı mahiyetteki önergeler üzerinde Cumhuriyet Halk Partisine söz vereceğim. Buyurun Sayın… YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Efendim, yirmi iki yıllık iktidarınızı hatırlattım. Hayırdır, ne oldu? Hoşunuza mı gitmedi? (AK PARTİ sıralarından “Hadi, hadi!” sesleri) Yalan mı söyleyeceğim? Geçeceksin. YAHYA ÇELİK (İstanbul) – Hadi, hadi, hadi! YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Yirmi iki yılda millete çektirdiğinize bakacaksın. BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergeler üzerinde… AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) – Ya, hadi ya, hadi! YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Ne oldu, beğenmedin mi Fethan? Gerçekler acı mı geldi?