GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla, ülkede engellilerin karşılaştıkları sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:03.12.2024

YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle söz almış bulunmaktayım.

Konuşmama, halkın iradesinin engellenmediği, atanmışların seçilmişlerin önüne konulmadığı, YSK kararlarının herkes için bağlayıcı olduğu kayyumsuz bir Türkiye dileğiyle başlamak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Elbette, bu özel günün amacı engellilere yönelik farkındalığın artırılması ve biriken sorunlara çözüm bulunmasının önünün açılmasıdır. Bu, bir tür kutlama değildir, farkındalık günüdür; önce bu tespiti yapalım. Partimizin engelliler alanına bakışını şekillendiren temel ilke, sosyal devletin, her yurttaşın hayata adil ve etkin katılımı önündeki engelleri ortadan kaldırması gereğiydi, aslında buna "hayata eşit katılım hakkı" da diyebiliriz. Yine, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin 28'inci maddesi engellilerin siyasal ve kamusal hayata tam ve eşit katılımını garanti altına alıyor. Çalışma hayatına eşit katılım hakkı açısından baktığımızda özellikle engelli kadınlar bakımından durum hiç de parlak değil. Ülkemizde iş gücüne katılım yaklaşık yüzde 50 civarındayken bu oran engelliler için sadece yüzde 22'dir, kadın engelliler için ise yüzde 12,5'tur. Bu bağlamda, çalışma hayatında kamu ve özel sektörde engelliler için ayrılan kotaların doldurulması gerektiğini savunuyoruz. Kamuda biriken engelli atamaları hızla tamamlanmalıdır. Özel sektör de bu kurallara uymalıdır, para vesaire cezalarla bu işten sıyrılmamalıdır, çok güçlü bir şekilde denetlenmelidir çünkü burada önemli olan engelli bireylerin de hepimiz gibi çalışma hakkından -lütuf değil- aktif olarak yararlanması, güvenceli istihdam sahibi olmalarıdır.

Ayrıca, uzaktan ve hibrit çalışma koşullarının engelli istihdamı lehine geliştirilmesi de pekâlâ mümkündür. Engellilerle ilgili yeni bir kategori var, ben ona "emeklilikte haksızlığa takılanlar" diyorum. Emeklilikte haksızlığa takılan engellilerin birikmiş sorunları, uyumlandırma politikaları ve rapor karmaşasının aşılmasıyla çözülmelidir. Birçok engelli ailesinin evde bakım desteği kesilmiş durumdadır. Yine, birçok engellinin emeklilik aylığı da yapılan yönetmelik değişiklikleriyle kesilmiş ve hâlâ da kesilmektedir. Engellileri birey olarak gördüğümüz için engelli aylıklarını ve bakım yardımlarını belirlerken ailenin gelir durumunu değil engellinin kendi gelir durumunu esas almak gerektiğine inanıyoruz. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi için temel bir farklılıktır. Asıl devrimi tam da bu alanda yapmak gerektiğine inanıyoruz.

Engelliler lütuf değil hak istiyor; kimseye bağımlı olmadan hayata katılmak, eğitim görmek ve çalışmak istiyorlar. Engelli aylıkları, bakım yardımları ve malzeme desteklerinin enflasyon gerçeğine göre ve hakkaniyetle belirlenmesi de elzemdir. Hayata eşit ve engelsiz katılım hakkı için zorunlu olan ürünlere -ilaç olur, ortez, protez olur- verilen destek fiyatları artık komik durumlardadır. Uzun yıllardır aynı miktarlarda tutulduğu için artık engelliler açısından bu desteklerin hiçbir hükmü kalmamıştır. Ortalama olarak SGK'nin verdiği destekler ürünlerin en fazla yüzde 15'lik maliyetini karşılayabilmektedir. Ürün fiyatlarıyla destek miktarları arasındaki uçurum gelir durumu kötü olan engelliler bakımından son derece ciddi bir yıkım anlamına da gelmektedir.

Yine, uzun yıllardır üzerine gidilmeyen bir veri sorunumuz var. Az önceki konuşmacılar dünyada yaklaşık 1,3 milyar engelli olduğunu söylediler; bu, yüzde 15 veya yüzde 16'ya tekabül ediyor. Peki, ülkemizde resmî olarak engelli oranı nedir? Elimizde net bir veri yok. Dünya ortalaması olan yüzde 15 mi? Değil, yüzde 7 ile 11 arasında olduğuna dair projeksiyonlar var. Sadece gençlere projekte ettiğimizde bu hesaba göre 1,5 milyon genç engelli arkadaşımızın olması lazım. Yani genç bir insanın engellilik dezavantajına sahip olması, hele yoksul bir insanın aynı zamanda engelli olmasının ne kadar vahim sonuçlar doğurduğunu görmemiz lazım. Dolayısıyla en önemli süreçlerden bir tanesi sağlıklı veri toplamaktır. Partimiz iki yılda bir düzenli ve sağlıklı veri toplama konusunda bir vaatte bulunmaktadır.

Hayata eşit katılımın önündeki en ciddi engellerden birinin de erişilebilirlik olduğunun farkındayız. Bu konuda hepimizde temel eksiklikler var. Kendimizde, kendi yerel yönetimlerimizde, genel iktidarımızda, hepimizde eksiklikler var, bu eksikliklerin tamamlanması lazım. Partimiz erişilebilirlik sorunlarını BM Engelli Hakları Sözleşmesi'nde yer alan evrensel tasarım ilkesi doğrultusunda çözmeyi vadediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Taşkın, tamamlayın.

YÜKSEL TAŞKIN (Devamla) - Bu konuda, yerel yönetimlerimizi de teşvik ediyoruz.

Son olarak, partimiz son tüzük kurultayında ilçe, il yönetimleri, Parti Meclisi ve milletvekilliği düzeylerinde engelli temsiliyeti için bağlayıcı kararlar aldı.

Konuşmamı küresel engelli hareketinin belirlediği bir sloganla bitirmek istiyorum: "Biz olmadan hiçbir şey olmaz." diyor engelli yurttaşlar dünyada ve Türkiye'de. O nedenle ne yaparsak yapalım, katılımcılıkla yapalım diyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)