| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 03.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Sayın Başkan değerli milletvekilleri; Saadet Partisinin önergesi üzerine DEM PARTİ adına söz almış bulunmaktayım.
AKP'nin Genel Başkanını protesto ettikleri için gözaltına alınan ve tutuklanan 9 genç bir başka hukuk garabeti pratiğiyle karşı karşıya kaldılar. Peki, ne yaptı bu gençler? İsrail'le ticareti protesto ettiler, hakikati yüzünüze yüzünüze vurdular, fikir özgürlüğü kapsamında düşüncelerini hakarete mahal vermeden dile getirdiler. Peki, siz ne yaptınız? Önce Cumhurbaşkanına hakaret kapsamında gençleri gözaltına aldınız, daha sonra da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet gerekçesiyle tutukladınız. Dünyanın dört 1 yanında İsrail'i protesto sürerken, dünyanın dört 1 yanında Filistin'e destek mesajları verilip protestolar, yürüyüşler düzenlenirken hiç kimse keyfi bir şekilde tutuklanmamıştır ancak Türkiye'de tablo, muhalif olan her sesin kısılmasından ibarettir. Türkiye'de son dört yılda, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınan kişi sayısı 60 bindir. Sadece 2023 yılında, 25.500 kişi hakkında hakaret dosyası açılmıştır. Şimdi, bu tabloya baktığımızda adaletten mi bahsedeceğiz yoksa AKP Genel Başkanının emir eri olmuş adalet sisteminden mi bahsedeceğiz? Buyurun, buna da cevap verin.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin adalet pusulası sarayı gösterdiği sürece neyin suç olup neyin suç olmadığı, kanunlarda, Anayasa metinlerinde değil, AKP teamüllerinde vücut bulmaktadır. Bakın, Kürt halkına yönelik savaş politikalarını protesto etmek suç, halkın iradesine atanan kayyumları protesto etmek yine suç, hâlây çekmek suç "..."?(*)? demek suç, ana dil hakkını savunmak suç, Türkiye'de ve Orta Doğu'da barışı savunmak suç, İsrail'i protesto etmek suç, hakikati yazan gazetecilerin haber yapması suç. Kısacası, Türkiye'deki Kürtlerin ve muhaliflerin her eylemi kocaman bir suç olarak sayılmaktadır fakat çetelerle iş birliği içerisinde olmak suç değil, sosyal medya üzerinde Kürt halkına nefret söylemleri yaymak suç değil, belediyeleri kayyum eliyle soymak, yolsuzluk yapmak suç değil; TV üzerinden her gün savaş çığlıkları yapmak suç değil. Dolayısıyla bu terazisi şaşmış adalet sisteminde en son kulak kabartacağımız kişi Adalet Bakanı, en son bakacağımız yer de keyfiyetle uyguladığınız Anayasa metni ve onun uygulayıcılarıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bugün üzerinde konuştuğumuz olay da açıkça göstermektedir ki Türkiye'de hukuk ağır bir siyasi vesayet altında can çekişmektedir.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)