GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:03.12.2024

CHP GRUBU ADINA AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sonda söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum -İYİ Partinin grup önerisi kuraklık üzerine söz aldım- bu öneriyi canıgönülden partimiz adına da destekliyoruz.

Kuraklığı bir kelimeyle açıklasak, kuraklığın eş anlamlısı "susuzluk" demektir yani susuz hayat olmaz, susuz yaşam olmaz. Kuraklık özellikle son yıllarda hem dünyada hem de Türkiye'mizde küresel ısınmaya bağlı, iklim değişikliklerine bağlı, hava sıcaklıklarının da artmasıyla birlikte sürekli sorun gösteren ve artan bir oranda karşımıza çıkmaktadır.

Evet, günümüzde kuraklık üç çeşittir: Bunlardan birincisi, tarımsal kuraklık; bir diğeri, meteorolojik kuraklık; bir diğeri de hidrolik kuraklık ama kuraklık en fazla da tarımsal kuraklığı etkilemektedir. Özellikle, şu anda tarımsal kuraklık için su kaynakları yönetimi anlamındaki yönetimsizlikten dolayı ne yazık ki tarımsal üretim açısından tehlike çanları da çalmaktadır.

Şimdi, bakın değerli arkadaşlar, önce ülkemiz su zengini midir, bunu bir tarifleyelim. Dünya su skalasına göre ülkemiz su zengini değildir, ülkemiz hızlı bir şekilde su fakirliği yolunda ilerliyor. Dünya su skalasına göre, bin metreküpün altındaki su rezervine sahip ülkeler su kıtlığı çeken ülkeler, 2 bin metreküpe kadar olan ülkeler ise su yoksulu ve 5 bin metreküpün üzerinde, 10 bin metreküpe kadar olanlar da su zengini ülkeler sayılıyor. Peki, ülkemizde böyle mi? Ülkemizin 112 milyar metreküp su rezervi var; yıllara göre, 2000 yılında kişi başına 1.652 metreküp düşerken 2009 yılında 1.544 metreküp, en son Tarım Bakanı Sayın Yumaklı'nın açıklamasına göre de bu yıl kişi başına 1.313 metreküp su düşüyor yani Türkiye hızla su yolunda fakirleşen bir ülke. Dolayısıyla bu geçtiğimiz ekim ayında da son altı yılın en kurak sezonunu geçirdiğimiz için, yağış yüzde 26,8 milimetreye geriledi; bu demektir ki yılda ortalama yüzde 27, bundan da en fazla Akdeniz ve Ege Bölgesi etkilendi.

Peki, ne yapmalıyız değerli arkadaşlar? Biz suyumuzu idareli bir şekilde kullanıp buna bizim ülkemizi yöneten iktidarın tedbirler alması gerekiyor. Ben bu konuyla ilgili kısaca şöyle söylemek istiyorum: Birincisi, tarımda "vahşi sulama" denilen bir yöntem var "salma sulama" bunu terk etmemiz gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Barut.

AYHAN BARUT (Devamla) - Bir diğeri, kuraklığa karşı suyu daha az isteyen ürünlere ve bitki çeşitlerine yönelmek gerekiyor. En önemlisi de kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmesi lazım. Bunun için de Tarım Bakanlığının, iktidarın muhakkak ki çiftçilere destek vermesi lazım.

Örneğin, yıllardır, 2004 yılından beri iktidar "Kapalı basınçlı sulama sistemi yapacağız." diyor, dönemin son Tarım Bakanı 2021 yılında "Adana'da Çukurova Kapalı Basınçlı Sulama Projesi için ihale açacağız." dedi; hâlâ ortada yok ve ses de yok. Kapalı basınçlı su olmazsa açık kanaletlerden, kırık kanallardan giden su hem buharlaşmayla hem de suyun israf olmasıyla yüzde 50 kayboluyor.

Suyu idareli kullanmak için merkezî idarenin yani Hükûmetin bu alanda çiftçilere destek vermesi ve suyu iyi yönetmesi gerekir diyorum, hepinize teşekkür ediyorum.

Bu grup önerisini de destekliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)