GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:30.11.2011

BDP GRUBU ADINA SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, yani Divanın yetkisini kanun hükmünde kararnameyle gasbetmek Parlamentoya bir haksızlık ama bir yerden de başlamak gerekiyordu. Ben, burada bir iyi niyetin olduğunu çünkü geçmişten bugüne kadar bir iz düşümüne doğru yolculuk edersek nelerin yapıldığını, birazdan bunları sizlerle paylaşacağım. Ama biraz önce Meclis Başkan Vekilimizin, bizim Grup Başkanımızın bir serzenişini cevaplandırırken? Divanda bir şey görüşülüyordu yani Dolmabahçe'de Başbakana yer verilsin mi, verilmesin mi? Cumhuriyet Halk Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi, karşı koydular, bir gerekçe de ortaya koyamadılar ama aynı Dolmabahçe'de askerler görev yapıyordu, orada onların yeri vardı. Orası da Meclise ait, Millî Saraylar da Meclise ait ama Başbakana bir yer tahsis denildiğinde kıyametleri kopardılar. Ben de dedim ki bu, demokrasiye karşı bir suçtur, günahtır. Eğer askerler orada oturuyorsa, halkın temsilcisi olan Parlamentodan bir Başbakan da orada oturabilmelidir. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. Hatta döndüm dedim ki diliyorum üç parti de iktidar olur, onların genel başkanı da orada oturur. Yani bugün de eğer böyle bir şey olursa?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Hangi Divanda?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Geçmiş dönemde olmuştu bu.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Onu hatırlatın yani. 

SIRRI SAKIK (Devamla) - Evet.

Şimdi, yine eğer böyle bir şey olursa aynı kararın arkasında oluruz.

Sevgili arkadaşlar, ben, iki dönemdir Divandayım, olup bitenlere tanıklık ediyorum. Şimdi, 2007 yılından, 09/08/2007-09/08/2009 yılları arasında nasıl bir çiftlik mantığıyla yönetildiğini bilgilerinize sunacağım, hiçbir  yorum yapmayacağım. Mesela kadrolu personel diyor, naklen 92, açıktan 33. Kim, nereden gelmiş? Biraz önce muhalefetten gelen sorular vardı, işte bu açıktan gelenler bunlar. Toplam 125, sözleşmeli personel 2, bu merkezde olan, geçici personel 305, toplam 432.

Yine, Millî Saraylarda naklen 15, açıktan 4, toplam 19, geçici personel 134, toplam 153. Merkez Millî Saraylardan kadrolu personel 107, açıktan yine 37, yani akrabalar, toplam 144 ve iki yıl içerisinde toplam 585 tane personel alınmıştır.

Bunların büyük bir çoğunluğu geçicidir. Burada söz alan arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu geçicilerin büyük bir mağduriyet içerisinde olduklarını söylediler. Evet, gerçekten çalışan, işte kulislerde size servis yapan, restoranda size servis yapanlar mağdurlardır ama torpille gelenlerin büyük bir çoğunluğu -Allah adına  söylüyorum- sadece maaş almaya gelirler buraya, büyük bir çoğunluğu. Araştırın. Geçmişten bugüne kadar Meclis Başkan Vekilinin çocukları veyahut da Meclis Başkanının yakınları, bilmem kimlerin yakınları hatta burada komisyonlar kurun, ben öneriyorum. Dil şartı koymuşsunuz ve almışsınız ama dil bilmiyor. Uzmanlık demişsiniz uzman değildir. Meclisi bu kadrolarla doldurmuşsunuz. Şimdi Meclis Başkanımız ben inanıyorum ki bu haksızlığı gidermek adına bunu yaptı ve bundan sonra eğer bu haksızlığı giderecekse biz yanı başında olacağız. Mağdurların hakkını korumak ama buradan hak etmeyenleri de nemalandırmamak hepimizin boynunun borcu. Meclis Başkanımız, bu konuda ben eminim ki, bu niyetten bunu yaptı. Yoksa zaten bu konuda yasa o kadar açık ki dilediği kadar, onun da iki yıl içerisinde 534 tane, 538 veyahut da 85 kişiyi işe alabilme yetkisi var. Ama ben, Sayın Cemil Çiçek'in bu konuda vicdan sahibi olduğuna inanıyorum. Bu çalışmaların da bu doğrultuda olacağını umut ediyorum.

Şimdi, bakın, sevgili arkadaşlar, mesela geçici işçilerin büyük çoğunluğu, emektar olanların konumu BDP Grubu konumuyla aynı. Bu Parlamentonun 4/C'li grubu da biziz, onlara ne uygulanıyorsa bize de aynı şey uygulanıyor. Mesela, grubumuzun önünde müşavirlerin odaları vardır. Grubumuzun 10 çalışanı küçük bir odada ama oradaki müşavirlerin odası yılın üç yüz altmış beş günü kilitlidir ama aydan aya gelirler, maaşlarını alırlar. Yani bu Parlamento bunları gördü.

Şimdi, mesela, bu Parlamento kendi hukukunu koruyamıyor. Bakın, sizin özlük işlerinizle ilgili gerçekten sağlam bir şey yok. Neden korkuyor? Geçen dönem bu konuda bir çalışma oldu. Bazı partiler, popülist politika uğruna? Kendisinin zaten böyle bir talebi yok, bir genel başkan tuttu, Parlamento grubunu mağdur etti ve korktular, medyadan korktular. Şimdi, bu medyayı biliyoruz, tanıyoruz; eliniz kirli, gelin siz bu paranızın hesabını verin yani milyon dolarları siz götürüyorsunuz. Bu Parlamento bunlardan hesap sorması gerekirken ama milletvekillerinin özlük işleriyle manşetler atabiliyor. Ama Parlamento işte buna karşı bir duruş sergileyebilmeli, kendi hukukuna sahip çıkmalı.

Bakın, yıl 91. 91 yılında seçilen milletvekili arkadaşlarımız var. Sayın Hatip Dicle, Sayın Leyla Zana -bu dönem geldi, o hakkı elde etti- Sayın Sedat Yurttaş, rahmetli Orhan Doğan milletvekilidir, yasa açık. Emekli hakkından faydalanması gerekirken hani bilinmeyen o karanlık el yani açıkça söylüyorum, apoletliler emrettiler Emekli Sandığına, bu insanlar, ben de dâhil olmak üzere, "Bu insanlar Emekli Sandığından faydalanamazlar." dediler. Geldik, Parlamentoya başvurduk ama Parlamento da ayrımcı, Meclis başkanlarının kılı kıpırdamadı. Mesela ben 4 kez emekli oldum. Emekli oluyorum birkaç ay sonra tekrar yanlışlıkla emekli olduğumu? Bir yıl sonra tekrar? Aldığım parayı faiziyle ödüyorum, aidatları tekrar ödüyorum. 4 kez üst üste emekli oldum. Nereden? Sosyal Sigortalar Kurumundan ama benimle birlikte çalışan arkadaşlarımız Meclisten emekli oldular ve şu an Hatip Dicle emekli hakkından faydalanamıyor, Sedat Yurttaş faydalanamıyor, bir dönem milletvekilliği yapmışlar. Rahmetli Orhan Doğan'ın çocukları faydalanamıyor.

Bu kadar adaletsizlik, vicdansızlık olur mu? Yani, bir dönem vekillik yapmışlar ve bunların hakları gasp ediliyor ve ilahlar devreye giriyor, Emekli Sandığı diyor ki: "Yasa çok açık arkadaşlar, siz bizi niye zorluyorsunuz?" "Hayır" diyor. Danıştaya başvuruluyor, Danıştay lehte karar veriyor. Bu sefer 2. Daireye başvuruyorlar. 2. Daire kimler? İşte, MİT'ten itten nereden bir sürü insanı toplamışlar oraya, kendi lehlerinde karar verebilecek bir karar çıkarıyorlar ve halkın iradesini yok sayıyorlar.

Şimdi, biz bunlarla birebir karşılaştığımız için sizlerle paylaşıyoruz. Sizin de başınıza bunlar gelebilir. Birçok arkadaşımız da geçmişte bunlarla karşı karşıya kaldılar. Onun için derhâl Parlamento hem kendi içindeki hukuksuzluğu bir an önce gidermelidir, ikincisi kendi hukukunu da oluşturmalıdır.

Bu 4/C'yle ilgili mağdur olan arkadaşlarımız? Ve diliyorum, üç gruptan, dört gruptan da rica ediyorum, bu haksızlığı giderin. Daha yasa görüşülmeden alelacele bir toplantı yapılabilir. Yani danışmanlarla, yardımcılarıyla ilgili siz bu hukuksuzluğu ortadan kaldırdınız, iyi ettiniz. Peki, bu 4/C'yle ilgili de dört grup derhâl bir araya gelebilir, bu haksızlığı ortadan kaldırabilir. Bunları kaldırırsa eminim ki dua alırsınız.

Bu duygularla hepinize teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sakık.