GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne, 162 sıra sayılı 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 163 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin birinci tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına konuşma yapan milletvekillerinin bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:10.12.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, evet, bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Ortada hem dünyada hem de Türkiye'de kutlanacak bir şey var mı emin değilim ancak daha iyi bir dünya ve daha iyi bir Türkiye için umudumuzu ve çalışmamızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Bugün iktidar partisi grubunun konuşmalarını dinledik. Adalet Bakanlığı, Yargıtay, HSK, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, bu çerçeve üzerinde arkadaşlarımız konuşmalarını yaptılar. Örneğin, cezaevleri üzerine konuşan arkadaşlarımız açık cezaevlerinde keçi ırklarının süt verimlerinin nasıl artırıldığını anlattı bize. Elbette bu da bir çalışmadır, elbette bu da saptanmalıdır. Ancak söylenmesi gereken başka şeyler yok mu? Türkiye'de 295 bin hükümlü var, 47 bin tutuklu var, toplam 343 bin kişi hâlen cezaevlerinde tutuluyor ve son yirmi yılda cezaevlerinde tutulan insan sayısı 6 kat arttı; bunun olağan bir şey olmadığının altını çizelim. Ve bize her gün cezaevlerinden mektuplar geliyor. Size gelmiyor mu? "Aynı yatakta 2 kişi, 3 kişi yatmak zorunda kalıyoruz." diyorlar. Örneğin, cezaevlerini konuşurken bunu, kötü muamele iddialarını konuşmak gerekmez mi? Elbette, keçi ırklarının süt verimleri artırılır, bunu Tarım Bakanlığı da anlatır ama "cezaevleri" deyince, "insan hakları" deyince insanın önce başka bir şey konuşma konusunda bir motivasyonunun olması lazım. Tabii, cezaevlerine nasıl giriyor insanlar? Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinden geliniyor değil mi? Acaba memlekette adil yargılanma süreçlerine uyuluyor mu? Türkiye, örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kaç kez yaptırıma tabi tutuldu? Bu sizin için bir evrensel ölçüt müdür yoksa AİHM de dış güçler midir? Gerçi şunu söyleyelim: Sizin için AİHM kararlarına uymamak bir vakayıadiye hâline geldi. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan ağır ceza hâkimlerini siz Adalet Bakan Yardımcısı yapıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Yani ağır ceza mahkemesine uymamak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak birisinin CV'sine "Beni yükseltin." diye yazılan bir iş hâline geliyor. Sonra, aynı Adalet Bakan Yardımcısını başka adam kalmamış gibi Cumhuriyet Başsavcısı olarak İstanbul'a tayin ediyorsunuz. Başka adam kalmadı mı ya memlekette, bir bakan yardımcısını niye Cumhuriyet Başsavcısı yapıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, tamamlayın lütfen.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Altını çizelim, arkadaş dedi ki: "Yargılama hedef süreleri var." Ya, örnek veriyorum, Büyükçekmece'de 2014 yılından bu yana 2014'te ihalesi yapılmış bir davanın 2021'de yazılmış iddianamesinin davasının 9'uncu hükmü sürüyor. Dört yüz dokuz günlük yargılama hedef süresi koymuşsunuz, an itibarıyla yedi yüz gün doldu. Savcı iki mahkemedir mütalaa vermiyor; birincisine "Hazır değilim." diyor, öbüründe "Efendim, sağlık koşulları nedeniyle rapor alıyorum." diyor. Ne bekliyorsunuz? Ya, bu memlekette "Ben bu ülkenin elektronik seçim sistemine geçmesini istemiyorum." diyen, sözlerinin arasında Cumhuriyet Halk Partisini de eleştiren bir adamı, memleketin en ünlü dağcısını ve kurtarıcısını bir sabah vakti alıyorsunuz, Silivri'ye atıyorsunuz ve burada bunlardan hiç bahsetmeyeceğiz öyle mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, siz bu memlekette "Hâlâ İsrail'le ticaret yapıyorsunuz. Bir taraftan hamaset yaparken diğer taraftan İsrail'le ticareti sürdürüyorsunuz." diyen çocukları, 9 çocuğu alıyorsunuz, cezaevine şakır şakır atıyorsunuz. İşte, 10 Aralık günü kravatlarımızı takıp turuncu koltuklara oturduysak pozitifiyle negatifiyle bunları konuşacağız. Yoksa, keçi ırkının süt verimlerinin artırılmasıyla gün geçirecek bir memleket değiliz. O önemlidir, Tarım Bakanlığı bütçesinde konuşuruz ama bunu bu memlekette 10 Aralık günü bile konuşamıyorsunuz. Türkiye'nin hâli budur, bu hâli saptamak da hepimizin ortak görevidir. Ama şunu da açıklıkla ifade edeyim: Burada bulunan arkadaşlarla veya bulunmayacaklarla ilk seçimden sonra bu memleketi insan hakları karnesi doğru bir memleket hâline hep beraber dönüştüreceğiz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)