Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 30 |
Tarih: | 10.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Adalet Bakanlığının 2025 bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Bugün, adalet sistemi, iktidarın çıkarlarını koruyan, toplumsal ve siyasal muhalefeti bastırma aracına dönüşen bir sisteme evrilmiş durumda. Ne yazık ki bu bütçe; hakkı, hukuku, adaleti değil iktidarın çıkarlarını koruyan bağımlı yargının finansmanıdır. Sözlerime kendi adliyesini HSK'ye şikâyet eden Başsavcı İsmail Uçar'ın mektubundan bir kesitle başlamak istiyorum. "Kimi yargı mensupları her türlü kirli işi yapmaya kendinde hak görmeye başladı, girdikleri kirli ilişkilerle FETÖ'cü hâkim ve savcılara rahmet okutur duruma geldi. Yargı içinde oluşmaya başlayan çete ve çetecikleri toptan yok etmemiz gerekiyor. Adalet mülkün temelidir. Adalet olmazsa devletler tarih sahnesinden silinmeye mahkûm olur." demişti İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar. Geldiğimiz noktada Başsavcı Uçar'ın sözünü ettiği ve hepimizin çok iyi bildiği bu çeteler devletin adalet sistemini bir hastalık gibi ele geçirmiş, vatandaşın adalete olan inancını yerle bir etmiştir. Vicdanı ile cüzdanı arasında bir tercih yapmaya zorlanan, adaletle hükmetmek ile siyasi baskıya boyun eğmek arasında bırakılan bir avuç onurlu yargıç ve savcı bugün bu çürümüş adalet sisteminin aynı zamanda bir mağdurudur. Hakyolcularla, Menzilcilerle yargıda yeni FETÖ'yü yoktan var ediyorsunuz Sayın Bakan. Sizden olana başka, sizden olmayana başka hukuk uyguluyorsunuz; sonra çıkıp "Aldatıldık." diyorsunuz. Sayın Bakan, 14'üncü yüzyılda "Devletler kılıçla alınır, adaletle korunur." demiş Timurlenk. Rüşvete, iltimasa geçit vermeyen yargı mensuplarını bu çürümüş düzenimize uymadığı için oradan oraya sürmekle; disiplinle, soruşturmayla, iftirayla, terfi tenzille tehdit ediyorsunuz. Bu ülkede yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük, ihaleye fesat karıştırma... Yargı çeteleri, mafyalarla kol kola birlikte gezen hâkimler, savcılar var. Bütün bunlarla kim mücadele edecek? Yargı mücadele edecek, değil mi? Sayın Bakan, soruyorum: Hangi yargı mücadele edecek? Siyasallaşan yargı mı? Anayasa'ya ve hukuka değil kendilerini bu koltuğa oturtan muktedirlere sadakat yemini edenler mi mücadele edecek? (CHP sıralarından alkışlar)
Sizin yarattığınız, bu, adamına göre adalet sistemi bize ne getirdi? Bir örnek vereyim: Hollanda merkezli uluslararası organize uyuşturucu çetesi Leijdekkers'ın elebaşları haziran ayında ülkemizde yakalandı. İçlerinde örgüt elemanlarının da olduğu seksen iki yılla yargılanan 15 sanık, savcının tutuklama talebine rağmen mahkemece gece yarısı saat 02.30'da tahliye edildi. Sonra, tahmin ettiğiniz üzere, bütün sanıklar Türkiye'den firar etti. İddia ne? İddia şu: Müfettiş raporuna göre, heyetin 750 bin dolar rüşvet karşılığında bu zehir tacirlerini serbest bıraktığı. Sayın Adalet Bakanına sordum, dedim ki: Bunun aslı var mıdır? Verdiği cevapta, tahliye kararı veren mahkeme başkanı ve 2 üyenin üç ay görevden uzaklaştırıldığını ve sürecin sürdüğünü söyledi.
Sayın Bakan, inkâr etmiyorsunuz hatta kabul de ediyorsunuz. Peki, soruyorum: Yargının üzerinde olan bu kara lekeyi temizlemek için ne yapacaksınız, ne yapıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, endeksleri verdiğimiz zaman "Bunlar doğru değil." deniyor. Bakınız, Türkiye, uluslararası suç örgütlerinin geçiş noktası değil operasyon üssü hâline geldi.
Türkiye, 2023 Küresel Organize Suç Endeksi'nde Avrupa'da 1'inci sırada, 193 ülke arasında 14'üncü sırada. Rapora göre Türkiye'nin en kötü olduğu alan hangi alan? Devlet bağlantılı suç aktörleri. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD'nin raporuna göre yargıya güvende 38 ülke arasında 36'ncı sıradayız ve diyorsunuz ki: "Bunlar kabul edilemez." Türkiye Cumhuriyeti OECD'ye üye ülke değil mi? Nasıl kabul edilemez Sayın Bakan? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Geldiğimiz noktada, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Osman Kavala, Selçuk Kozağaçlı, Selahattin Demirtaş ve daha nicesi hapishanelerde siyasi tutsakken paraya bastıran çeteler, mafyalar, silah kaçakçıları, zehir tacirleri bir gece yarısı sessizce tahliye olup firar ettiler. Adaleti failine göre tartıp muhalife yasak olanı yandaşınıza meşru kılan, adamına göre adalet dağıtan bu yargıyı sizler yirmi iki yılda, iktidarınızda yarattınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Bülbül.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, önceki bütçe konuşmamda anlatmıştım. Führer'in hukuk danışmanı Hans Frank var, Führer'e bir mektup göndermiş ve mektubunda "Sayın Führer'im, hiç endişe etmeyin, savcı ve hâkimlere şöyle dedim: 'Karar verirken Anayasa'ya, hukuka, kanuna ve yönetmeliklere takılmayın. Führer benim yerimde olsaydı diye düşünün ve kararı öyle verin.'" diyor. Gelinen nokta bu Türkiye'de, gelinen nokta bu arkadaşlar. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu bütçeye "evet" diyen herkes çürütülen ve siyasi tahakküme mahkûm edilen yargı sisteminin açıkça müşterek failidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)