GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:11.12.2024

MHP GRUBU ADINA ERTUĞRUL GAZİ KONAL (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Büyük Türkçü, merhum Hüseyin Nihal Atsız'ı vefatının yıl dönümünde rahmetle, minnetle, duayla anıyorum.

Ayrıca geçtiğimiz gün Artvin'in Arhavi ilçesinde meydana gelen heyelan felaketi sonucu hayatlarını kaybeden hemşehrilerim Murat Turhan, Nuri Apaydın, Aykut Tiryaki ve Görkem Özdemir'e Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, ulaştırma sektörü, bulunduğumuz konumun sunduğu fırsatları ve aynı zamanda tarihimizin bize yüklediği sorumlulukları en etkin biçimde değerlendirmemiz için kritik bir öneme sahiptir. Türkiye, Asya ile Avrupa'yı, Karadeniz ile Akdeniz'i birleştiren önemli ticaret güzergâhlarının kavşak noktasında yer alan, aynı zamanda etki alanını Orta Doğu'dan Balkanlara, Kafkasya'dan Doğu Akdeniz'e uzanan geniş bir coğrafya içinde barındıran stratejik bir köprü ülkesidir. Bu avantaj geliştirilerek ulaşım ağları sayesinde uluslararası rekabette öne geçmemizi, bölgemizi hem ekonomik hem de politik açıdan daha istikrarlı kılmamızı sağlamaktadır. Son yıllarda ulaştırma alanında ortaya konulan irade, sadece fiziksel projelerin hayata geçirilmesiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda kurumsal altyapının güçlendirilmesi, hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve verimli kaynak yönetimi ile ilkelerinin benimsenmesiyle perçinlenmiştir. Uzak Asya'dan, Basra'dan Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşması öngörülen Kalkınma Yolu Projesi ülkemize önemli fırsatlar sunacaktır. Ayrıca, Türkiye-Azerbaycan kardeşliği daha da güçlendirilecek. Türk dünyasını karadan birbirine bağlayacak tarihî ve stratejik nitelikte bir adım olan Zengezur Koridoru Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın önemli bir unsurudur. Ülkemize önemli fırsatlar sunan Orta Koridor Projesi'nin tamamlayıcı öğesi olan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu Türk dünyasının ekonomik kalkınması ve refahı için büyük öneme sahiptir. Bu projeler, Türkiye'ye ekonomik olduğu kadar siyasi üstünlük sağlayacak, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasında iş birliğinin derinleşmesine ve gelişmesine de destek olacaktır.

Karayolları Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda yürütülen geniş ölçekli otoyol, viyadük, tünel ve kavşak çalışmaları engebeli arazi koşullarını avantaja çevirirken kırsal kesimlerin de ülke ekonomisine dâhil olması potansiyelini artırmıştır; bu sayede, geçmişte coğrafi engeller nedeniyle ürünlerini pazara geç ulaştıran üreticilerimizin şimdi çok daha hızlı bir şekilde tüketiciyle buluşma şansı vardır. Kırsal kalkınma açısından böylesi bir dönüşüm tarım sektörünün gelişmesine, istihdamın artmasına, kültürel etkileşimlerin yoğunlaşmasına, yerel turizm faaliyetlerinin çeşitlenmesine önemli katkılar sağlamaktadır.

Havacılık sektörü de artık sadece yolcu taşımakla sınırlı olmayan ekosistem hâline gelmiştir. Havalimanlarımız birer lojistik merkez, uluslararası konferansların buluşma noktası, tıbbi ekipmanların ve insani yardımlaşmaların hızlı sevk edilebildiği stratejik üsler konumuna yükselmiştir. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüzün denetiminde yeni hatlar, genişleyen uçuş noktaları, hizmet kalitesi ve emniyet standartlarının geliştirilmesi hem ülkemizi global havacılık alanında güçlü bir şekilde bağlamış hem de yerli hava yolu şirketlerimizin marka değerini yukarıya taşımıştır.

Dünyadaki ekonomik güç dengelerinin değiştiği, Asya-Pasifik ekseninin güçlendiği ve Avrupa Birliği ülkelerinin tedarik zincirlerini çeşitlendirme arayışında olduğu bir dönemde Türkiye'nin kara yolları ve hava yolu bağlantılarının güçlenmesi stratejik bir hamledir; böylece, küresel üretim ağlarında ara nokta değil, rekabetçi bir merkez konumuna gelebiliriz. Uluslararası taşımacılık anlaşmasının artırılması, hava sahası yönetiminin modern teknolojilerle desteklenmesi ulaştırma sistemimizi çok boyutlu bir dönüşüme tabi tutmuştur. Ayrıca, iklim değişikliğinin giderek daha etkili olduğu bir çağda ulaştırma politikalarımızın çevresel sürdürülebilirlik boyutuna dikkat etmek şarttır. Yeşil yakıt teknolojilerinin kullanımının artırılabilmesi, bisiklet ve yaya dostu ulaşım modellerinin kent içi planlara entegre edilmesi, elektrikli araçlar için şarj altyapılarının yaygınlaştırılması geleceğe yatırım yapmanın en büyük somut yollarındandır.

Değerli milletvekilleri, bütün bu hedefleri hayata geçirirken şeffaflık, hesap verilebilirlik ve denetim mekanizmaları gözetilmeli, kamu kaynaklarının verimli kullanımı ön planda tutulmalıdır. Müteahhit hizmetlerinde kalitenin artırılması, ihale süreçlerinin etkin denetlenmesi, yerel yöneticilerle istişare kanallarının açık tutulması, sivil toplum örgütlerinin görüşlerine kulak verilmesi bu alandaki başarının sürdürülebilirliğini temin edecektir.

Bir diğer yandan, deniz yolu taşımacılığımızın da ihmal edilmemesi gerekir. Deniz yolu, maliyet avantajı ve yüksek taşıma kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda küresel ticaret koridorlarında söz sahibi olmamızı kolaylaştırmakta. Limanlarımızın demir yolları ve kara yoluyla entegre edilmesi intermodal taşımacılığa imkân tanıyarak zaman ve maliyet tasarrufu sağlamaktadır. Böylece, Türkiye, Akdeniz'den Karadeniz'e uzanan hatlarda daha rekabetçi, Avrupa-Asya rotalarında daha cazip bir istasyon hâline gelmektedir.

Bir ülkenin ulaştırma vizyonu onun refah, barış ve istikrar arayışının simgesidir. Ulaşım, insanları birbirine bağlar, dağılan ticaret yollarını birleştirir, ortak pazarları güçlendirir, farklı etnik, kültürel ve dinî topluluklar arasındaki iletişimi kolaylaştırır. Bu çerçevede, ulaşım projeleri millî birlik ve bütünlüğü pekiştirir, ortak değerler etrafında kenetlenmeyi güçlendirir. Bütçe teklifi çerçevesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü için ayrılan kaynakların uzun vadeli planlama, dinamik stratejiler ve yüksek sorumluluk bilinciyle kullanılması ülkemizin kazancına olacaktır. Bu doğrultuda Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak attığımız her adımda millî menfaatleri ön planda tutarak istikrarlı, gelişime açık, yerlilik ve millîlik esasına bağlı bir ulaştırma vizyonunu savunmaktayız. Bu vizyonun hayata geçmesi için hem merkezî idare hem yerel yönetimler hem de sivil toplum kuruluşlarıyla el birliğiyle çalışılmalıdır.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; konuşmamı sonlandırmadan önce, geçtiğimiz yıl yine bu kürsüden dile getirdiğim bir hususu ve önerimi bir kez daha yüce Meclisimizin takdirine sunmak istiyorum. İnsan doğası gereği her bireyin kendi yetenekleri ve eğitimleri icabı birbirinden farklı meslekleri ve uzmanlık alanları bulunmaktadır. Devlet kurumlarını da aslında böyle değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, bir terziden ekmek pişirmesini beklemek, bir inşaat ustasından otomobil tamir etmesini beklemek, bir elektrik teknikerinden sağlık sektöründe başarı beklemek hepimizin takdir edeceği gibi zayıf orandadır hatta aynı sektördeki mesleklerden olan oto lastikçisinin oto kaportası, oto kaporta ustasının oto elektrik tesisatı, oto elektrikçisinin ise oto mekanik tamiratı yapmasını bekleyemeyiz. Bunun gibi, her sektörde örnekleri çoğaltabiliriz konunun anlaşılması bağlamında. Durum böyleyken milyon TL'ler harcanan ve ülkemizin gelişmişliğinin göstergesi tarım yatırımlarımızın, turizmimizin milletimize ulaşması hizmeti noktasında hayati öneme sahip olan yollarımızın yapımında dünya ülkeleri arasında başarı sıralamasına girmiş, hükûmetlerin hizmeti noktasında ismini altın harflerle yazdıran, yol yapımında uzman kadroları, teknoloji ve ekipmanlarıyla yoğun mesai harcayan Karayolları Genel Müdürlüğü gibi bir kurumumuz varken Anadolu'nun coğrafyasında il, ilçe, köy, yayla yollarımızı yani tüm yol ağlarımızı niçin işin uzmanı Karayolları değil de belediyeler, özel idareler, orman müdürlüklerine havale ediyoruz? Yani yanlış anlaşılma olmasın, ekipman ve uzmanlık alanı olmayan kuruluşların yaptıkları yol çalışmaları bir Fransızca dil hocasının öğrencisinin fizik ve biyoloji dersine girmesi gibi tezat kaldığını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Konal, lütfen tamamlayın.

ERTUĞRUL GAZİ KONAL (Devamla) - Toparlıyorum.

İşin uzmanı olmayan kurumların yanlış tarihlerde, yanlış hava koşullarında yanlış uygulamalarla devletimizin göndermiş olduğu hizmetlerin ziyan olmasına istemsizce neden olduğunu düşünüyorum. Bu hususta, Meclis olarak bürokratlarımız ve ilgili bakanlıklarımızın ortak bir çalışmayla Anadolu'daki yol ve ulaşım sıkıntısını tez vakitte çözüme kavuşturacağına inanıyor ve bekliyorum.

Yine, aynı şekilde, başka bir düşüncem de bu çağda bu teknolojiyle bölge müdürlüklerine, Karayolları bölge müdürlüklerine yüklenen sorumluluğun ağır geldiğini düşünüyor, Karayolları il şefliklerinin il müdürlüğü statüsüne getirilerek yetkilerinin artırılması gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle, bölge müdürlükleri bulunan şehirler Bakanlığımızdan gelen yatırımlardan aslan payı alırken bağlı olduğu iş şeflikleriyle hizmet bekleyen şehirlerimizin içinde bulunduğu mağduriyetin bir nebze olsun azalacağını düşünüyor, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)