GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:11.12.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekranları başında bizleri izleyen değerli halklarımız ve cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutulan sevgili yoldaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Bugün, burada, Karayolları Genel Müdürlüğünün 2025 bütçesini görüşüyoruz ancak bu bütçe sadece harcama tablosu değil, aynı zamanda Türkiye'deki bölgesel eşitsizliklerin, iktidarın yirmi yılı aşkın süredir devam eden ihmallerinin ve rant odaklı politikaların utanç verici bütçesidir. Daha dün Van'ın Erciş ilçesinde, yine alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelen trafik kazasında 2 yurttaşımızı kaybettik. Burada, bir kez daha, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bu bütçe, aynı zamanda, hayatını kaybeden yurttaşların, çözülmeyen sorunların ve adaletsiz bir sistemin izlerini taşımaktadır. Marmara ve Ege'de yollar, köprüler, tüneller jet hızıyla yapılıyorken Kürt kentlerinde yollar ya tamamlanmıyor ya da unutturuluyor. Batman-Diyarbakır yolu bunun en acı sembolüdür; tam on beş yıldır bu yol bitirilemedi. Sadece 2023 yılında, bitirilemeyen bu yolda 18 yurttaşımız yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Soruyorum: Bu kazalarda yaşamını yitiren canlarımızın hesabını kim verecek? Hangi bütçe bu kayıpları telafi edebilir?

Seçim bölgem Batman'da -ihmalleriniz yüzünden- yaşanan kazalar saymakla bitmez. Üzerinden bir sene geçti Sayın Bakan, ben yine bu kürsüden size Batman'daki Batman-Beşiri Yolu OSB Kavşağı'nı defalarca dile getirdim, bunun için size soru önergesi verdim ve o yolda ölümlü kazaların olduğunu dile getirdim; tam bir sene geçti ve yine bu kürsüden yine size söylüyorum: Bu yolda kazalar meydana geliyor ve sizin bu ihmalleriniz yüzünden, bir sene önce söylediğimiz ihmaller yüzünden birkaç ay önce bir aileyi siz yok ettiniz. Bu kazada aynı aileden 4 vatandaşımız maalesef hayata gözlerini yumdu, 2 kardeş ve 2 çocuğuyla birlikte yani siz bir aileyi ihmalleriniz yüzünden paramparça ettiniz; size bu konuda söyleyecek tek bir laf bile bulamıyorum. Soruyorum: Bu yolda ölen insanların hesabını kim verecek Sayın Bakan? Bir yol projesini on beş yılda tamamlamayan Karayolları Genel Müdürlüğü bu bütçeyle neyi karşılayacak?

Sözde "Türkiye'nin her yerine eşit hizmet götürüyoruz." diyenlere bu tablodaki eşitsizliğin sebebini soruyorum. Bütçedeki kaynağın bölgesel dağılımı neden eşitsiz? Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesi neden halkı öncelemek için değil, yandaş şirketlerin kasasını doldurmak için kullanılıyor? Batman-Diyarbakır, Diyarbakır-Siverek, Siverek-Urfa arasındaki yollar hâlâ neden yapılmıyor, hâlâ neden ölüm tuzağı hâlinde?

Bakın, Sayın Bakan, daha beş gün önce Siverek-Viranşehir yolunu kullandım. Bu yol 2 ilçeyi birbirine bağlayan bir kara yolu, köy yolu değil, bu yolda maalesef 2 araç yan yana geçemiyor. Köprülere geldikleri zaman bir araç duruyor Sayın Bakan, diğer araç geçiyor yani 2 ilçeyi birbirine bağlayan bir yolda bile maalesef hâlâ yol yapılmamış durumda. Övündüğünüz yollar bunlar mı diye sormak istiyoruz. Yirmi iki yıldır bitirilmeyen Siirt-Kurtalan yolu da var. Bu da sizin beceriksizliğinizin başka bir kanıtı. Kürt kentlerinde yol adı altında yapılanlar doğa katliamının ta kendisi değil midir? Gerçekler açıkça görülmektedir, bunlar bilinçli bir ayrıcalık politikasının ta kendisidir.

İktidarın pembe tablolar çizerek övündüğü projelerin arkasında tamamlanmamış yollar, eksik altyapılar, ihmaller ve adaletsizlik yatıyor. Gerçekler böyleyken kaybettiğimiz canlar sizde hiç mi vicdan muhasebesi yaratmıyor? Yol yaptık diye övünenler var. Bakın, Sayın Bakan, 2006 yılında Urfa'nın otoyol ağı 110 kilometreydi, aradan koskoca on sekiz yıl geçmiş, 2024 yılındayız ve sadece 36 kilometre eklenmiş. İktidarın önceliği halkın refahı değil yandaşların cüzdanıdır. Yap-işlet-devret modeli bu düzendeki soygunun da başka bir kılıfı diyebiliriz. Bu sömürü modelinizin adı, yoksulun ekmeğine göz dikip zenginin masasına koymaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Oduncu Kutevi, lütfen tamamlayın.

ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Devamla) - Teşekkürler.

Önümüzdeki üç yıl için tam 678 milyar TL halkın cebinden zorla alınıp iktidar yandaşlarının kasasına aktarılacak. Kurduğunuz bu sömürü düzeniyle; geçmediği köprünün, kullanmadığı otoyolun, adım atamadığı hastanenin garanti ödemesini halkın bütçesinden kesiyorsunuz. Yoksulluktan çığlık atan yurttaşa sabır öğütlerken servetlerine servet katan yandaşların kasasını dolduruyorsunuz.

Buradan artık açıkça söylüyorum: İhmaller sonucu yaşanan kazalara önlem yoksa bu bütçe halkın bütçesi değildir. Şırnak'ta, Siirt'te "güvenlik" adı altında doğa katliamı yapılıyorsa bu, halkın bütçesi değildir. Bu bütçe, işsiz gençlerin geleceğine, emeklinin sofrasına, emekçinin alın terine göz diken bir soygun bütçesidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)