| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2012 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında çok böyle fırtınalar koparılıyor, yani sekiz yıllık eğitim mi, 4+4+4 mü olsun? Bu bizi çok ilgilendirmiyor işin doğrusu, çünkü biz içinde yokuz yani içinde olmadığımız bir şeyde çok fazla bir kayıkçı kavgasına girmek de şık değil.
Şimdi, biz sizden şunu beklerdik: Birlikte bu cumhuriyeti kuran halklar adına, bugün, bu kanun teklifinin bu cumhuriyeti kuranların ruhuna uygun bir şekilde dizayn edilmesi gerekirdi yani iki muhalefet partisinin dünden kopardıkları o fırtınalar? İçinde Kürtlere, Kürtlerin ana diline bir özgürlük var, bir taraftan ruhban okuluna özgürlük var, diğeri de hızını alamadı "Papaz yetiştiriyorlar." şiarıyla buraya doğru geldiler. İçinde kin, içinde nefret, içinde her şeyin olduğu bir yasa.
Şimdi, sizler 28 Şubattan, evet, rövanş alıyorsunuz, alınmalıdır da ama peki, 28 Şubatı yapanlar yani bu sekiz yıllık eğitimi dayatanlar, YÖK'ü de onlar getirmedi mi? YÖK'ü de o silahlı güçler bu halka dayatmadılar mı? O deli gömleğini de onlar bu halka giydirmediler mi? Eğer gerçekten bu konuda çok demokratsanız siz YÖK'le ilgili de getirip aynı rövanşı almalıydınız ama siz bunu yapmıyorsunuz. Siz, bu ülkede halkların ruhuna uygun yasalar yapmıyorsunuz, kendinize özgü yasalar yapıyorsunuz. Siz, zaman zaman kandan kanunlar yapıyorsunuz. İşte bu kanununuz bizim açımızdan bu ülkede farklı kimlikler adına kandan kanundur çünkü içinde Kürtler yok, diğer farklı halklar yok, ana dilde eğitim yok. Bir insanın ana dili ana sütü kadar helaldir. Türk dili sizin için ne kadar kutsalsa bizim için ana dilimiz Kürtçemiz bir o kadar kutsaldır. Birlikte cumhuriyeti oluşturan halklar bugün? Doksan yıllık süre içerisinde bu dile gem vurmuşsunuz, yok saymışsınız, yok hükmünde saymışsınız ama bugün geldiğimiz noktada demokratik açılımdan, özgürlüklerden bahsediyoruz ama hâlâ ana dille ilgili bu kandan kanunlara tanıklık ediyoruz. Bu yetmiyor, diğer alanlarda da bir halkın diline, kimliğine gem vurulurken, bir halkın demokratik alanda, sokaklarda demokrasi mücadelesi vermesine bile tahammülünüz yoktur ve son günlerde, yani "Nevroz"da yaşananları hep birlikte gördük. Bu yetmiyor. "Nevroz"da bu kadar zulüm edildi, bu işin mimarı olan sizin hükûmetlerinizin Bakanı olan İçişleri Bakanı dün de şöyle bir şey söylüyor: "Biz yetmiş beş bin? -Bu rakamı da nereden çıkarıyor?- onları tükürükle boğarız." diyor.
Vallahi Sayın Başbakan sen ve senin bakanların ve bütün grubunuz şunu iyi biliniz: Kürtler boran gibidir. Borana tükürülmez, tükürdüğünüz zaman o tükürük sizin yüzünüze geri gelir. Buna hakkınız yoktur. Bir halkı bu kadar aşağılamaya, kimsenin buna hakkı yoktur. Arkanızda militer güçler de olsa, kolluk kuvvetleri de olsa -biz bunları da gördük- kolluk kuvvetlerinize güvenerek bir halka haksızlık etme hakkınız yok. Eğer yasalarda bize yer vermiyorsanız, yasalarda ana dilimize saygı göstermiyorsanız, ama hiç olmazsa, haddinizi bileceksiniz, bir halka hakaret etmeyeceksiniz. O tükürükte, bunu söyleyenler o tükürükte boğulurlar. Onu söyleyenler dönüp bir baksınlar, bu cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar arşivlere baksınlar ki bu halkın o tür şeylere boyun eğmediğini? Ve biz açıkça söylüyoruz, eğer gerçekten bir şey yapmak istiyorsanız, hepimizin içinde olduğu, bütün bu ülkenin farklılıkları, renklerinin içinde olduğu bir eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Bu eğitim sistemi hayata geçmediği müddetçe bu ülkede iç barışımızı dizayn edemeyiz, özgürlüklere kavuşamayız.
Bütün kavgaların nedeni ana dilde eğitimdir. Ana dilimize sahip çıktığımız içindir ki doksan yıldır ceberut yönetimlerle kavga ediyoruz ve ana dilimiz özgürleşmediği müddetçe kavgamız devam edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sakık.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Hepinize saygılar sunarım. (BDP sıralarından alkışlar)