Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 13.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sevgili yurttaşlar; ben de bu arkadaşlarımın bu sahici, gerçek coşkusuyla kalınan yerden devam etmek isterdim ama üzerine konuşacağım kurum hiç böyle bir heyecan vermiyor maalesef. "Bunu daha önce yapmıştım." duygusu veriyor ne söylemek istersem. Radyo Televizyon Üst Kurulu hakkında konuşacağım. Çok konuştum bu çatı altında bu kurum hakkında fakat maalesef bu kurum kendi itibarını her gün biraz daha sıfırlayarak devam ediyor.
Aslında bu cümleyle başlamak istemezdim ve bu kelime benim dağarcığıma ait değil ama bugün, burada Millî Savunma Bakanlığının bütçesi de görüşüldüğü için sıklıkla satır aralarında, satır arkalarında sizlerin ima ettiği bir ihanet meselesi var. Ben de o kelimeyi şimdilik kullanacağım, dediğim gibi hoşlandığım bir tabir değil.
RTÜK bu ülkede yurttaşlara ihanet eden kurumların başında gelir ve en büyük ihanet yurttaşa ihanettir. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Bir partiyle özdeşleşmiş bir teşkilat olarak devlete ihanet filan ancak hamasetle içini dolduramayacağınız bir şeydir ama yurttaşa ihanet edilebilir. Yurttaşa nasıl ihanet edilir? Yurttaşların kazanımları, medya özgürlüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, haber alma hakkı, bunlar bir günde bahşedilmiş haklar değildir, bunların uğrunda ölünmüştür, bunların uğrunda idama gidilmiştir ve böyle modern anlamıyla baktığınızda bile dört yüz elli yıllık tarihi vardır. İngiliz yazar, tarihçi, şair John Milton, basın özgürlüğünün savunusundaki ilk temel metinlerden biri olan Areopagitica'yı yazdığı zaman tarih 1643'tür, dört yüz elli yıllık bir tarih. Ne hakkındadır bu metin, bu savunu, basın özgürlüğü savunusu metni? Kitaplara yayınlanmadan önce kontrol ve ruhsat getirmeye çalışan bir yasal düzenlemeye karşıdır. Bunun sansür olduğu, önceden okumanın sansür olduğu dört yüz elli yıl önce fark edilmiştir. Biz bugün bunlarla uğraşıyoruz ve bu alanda sadece dünya kazanımları değil, bu ülkenin de büyük bir mücadele tarihi vardır; bu alanda basın şehitleri vardır, kayıpları vardır ve bu özgürlükler, bu kazanımlar RTÜK eliyle, Basın İlan Kurumu eliyle, İletişim Başkanlığı eliyle her gün elimizden alınırken yurttaşlara, yurttaşlık hukukuna, yurttaşlık haklarına ihanet edilmektedir. Dolayısıyla böyle tek tek "RTÜK bunu yaptı, şunu yaptı." demek yerine böyle bir noktadan başlamak isterim. Adaletsizliğin tarihini yazmıştır RTÜK; bir bakın, verdiği cezalara bakın. Bunu söylediğinizde de hiç gocunmuyorlar çünkü aslında işlerini iktidar nezdinde iyi yaptıklarını ifade etmiş oluyoruz. Bunlardan rahatsız olmak için temsil edilen kurumların haysiyetiyle ilişkili bir sıkıntının olması gerekir, böyle bir şey olmadığı yerde bu olmuyor.
RTÜK'ün Sayıştay raporuna göre 2023 yılındaki tahminî bütçesi 564 milyon, gerçekleşen gelirleri 812 milyon ve harcamaları 709 milyon yani bütçe fazlası veriyor. Bütçe fazlası veren bu kurum aynı zamanda Ulusal Ajanstan, Dışişlerine bağlı Ulusal Ajansın dağıttığı fonlardan, Avrupa fonlarından yararlanıyor. Hani az önce "fonlar", "dış mihraklar" vesaire diyordunuz ya, bütçe fazlası veren -ki bu bütçe fazlası, verdiği cezalardan geliyor çünkü gelirleri tahminin ötesinde artmıştır- kurum olarak RTÜK, 2023'te 400 bin euro AB fonu kullanmıştır, bunu da aklımızda tutalım. Öyle küçücük medya kuruluşlarına, başka hiçbir alan ve şansı olmadığı için küçük fonlar alarak çalışanlara "foncu" diyorsunuz ya, İletişim Başkanlığı fon alıyor -ilk 10'dadır- RTÜK fon alıyor.
Cezalara baktığınız zaman en çok hangi konularda cezalar -süre ne kadar çabuk bitiyor, bunu da anlayamıyorum- verilmiş? Yolsuzluk iddiaları ve seçimle ilgili eleştiriler en fazla ceza alan yayınlar arasında, deprem sonrası afet yönetimi çalışmalarını eleştiren içeriklere milyonlarca lira ceza kesildi; bunlar yurttaşlıkla ilgili meseleler. Cemaatlerin hedef aldığı Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti -daha sonra Arka Sokaklar da eklendi- dizilerine yüksek oranlarda cezalar kesildi. Muhalif kanallardaki haber ve tartışma programlarına yüksek cezalar kesildi. 2023'te sadece "kürdistan" ve "Kürt meselesi" denildiği için 908 bin lira ceza kesildi. Sadece İlke TV'ye 85 bin lira ceza kesildi "kürdistan" denildiği için. Açık Radyo'nun karasal yayın lisansı iptal edildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - Bir programa katılan bir konuğun sözleri büyük bir fırsatçılık olarak kullanıldı ve yayın lisansı iptal edildi. Bu verilen ceza zamanında yerine getirilmedi diye bir basit unutkanlık meselesi böyle şey yapıldı.
Bakıyorsunuz, verilen toplam cezaların yüzde 49'u muhalif basın kuruluşlarına verilmiş. İki yılda 124 milyon lira para cezası verilmiş, 1.357 kez program durdurma cezası verilmiş. Tarihin en yüksek tek seferlik para cezası Fox TV'de; 2023 yılında -bu yıl da yine Fox TV'de- 2023 yılı seçim döneminde Çiğdem Toker'in -seçim dönemi, seçimler konuşuluyor- seçim ve demokrasi üzerine bir cümlesi nedeniyle 13 milyon lira ceza kesilmiş Çiğdem Toker gibi gerçekten mesleğin yüz akı gazetecilerinden birine.
Bahsedilecek çok şey var ama altı çizilecek şey bu adaletsizliktir.
Saygılar sunuyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)