GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:13.12.2024

CHP GRUBU ADINA EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ordumuz güvenli geleceğimizin teminatıdır, bunun bilincinde olmalıyız, o yüzden burada sadece mali bir kaynağı konuşmamalıyız. Hemen yanı başımızdaki savaşlar ordumuzun her daim güçlü, sağlam, diri ve moralli olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir ve ordunun ruhunu yüksek tutacak olanlar subaylardır. Fakat son dönemdeki olaylara bakınca anlıyoruz ki sizin derdiniz güçlü ordu değil, sizin Mustafa Kemal'in askerleriyle bir hesabınız var. (CHP sıralarından alkışlar) "Siyasi söylem." diyorsunuz, antları, marşları yasaklıyorsunuz, Atatürk fotoğrafını takmayanlar ile buna tepki gösterenleri aynı kefeye koyuyorsunuz. Arkadaşlar, biliyoruz, aranızda Mustafa Kemal'in askeri olmayanlar var ancak hatırlatmakta fayda var, 15 Temmuzdan sonra sıkışınca can simidi olarak Atatürkçü subaylara sarıldınız. (CHP sıralarından alkışlar) Ondan sonraki süreçte de yüzlerce yıllık geleneği olan, birikimi olan kurumları bir kalemde sildiniz; harp okullarını, harp akademilerini, askerî liseleri, astsubay hazırlama okullarını ve askerî hastaneleri kapattınız. Ne yaptınız bunları sonra? Askerlikle ilgisi, alakası olmayan bir sivil yöneticinin altında kısmen açmaya çalıştınız. Neden böyle yaptınız? Bu ülkede FETÖ sadece Türk Silahlı Kuvvetlerine mi sızmıştı? Hayır. Ben size söyleyeyim: Sizin derdiniz, çekirdekten Atatürkçü olarak yetişen subaylar olmasın, tamamen kendi güdümünüzde yetişen insanlar olsun, bunu istiyorsunuz. Ordu içerisinden "FETÖ'yü temizleyeceğiz." diye, oluşan boşlukları olduğu gibi başka cemaatlerle doldurmaya çalışıyorsunuz. Kışlada takkeyle gezenler, üniformayla zikre gidenler ve televizyona çıkıp da "'Mustafa Kemal'in askerleriyiz.' diyen teğmenleri asın." diyen meczup katil de sizden alıyor bu cesareti, başka hiç kimseden değil. (CHP sıralarından alkışlar)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bravo!

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - Cumhurbaşkanımız çıkıyor "Atatürk on yıl daha yaşasaydı Türkiye çok daha ileri bir ülke olurdu." diyor. Evet, doğru ama sizin Atatürk'ten ödünüz kopuyor. Kopsun çünkü bu ülkenin Atatürk'ün izindeki ana damarını tıkayamadınız, tıkayamayacaksınız; müsaade etmeyeceğiz, bunu unutmayın. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, teğmenler üzerinden bir itibar tartışması başlattınız. Peki, kumpas davalarıyla Atatürkçü subaylar tasfiye edilirken, ülkenin koskoca Genelkurmay Başkanı hapse atılırken yok muydu itibar? Ne oldu, nereye gitti itibarınız? Montrö'yü savunan ileri yaştaki generalleri, amiralleri içeri tıkmaya çalıştınız. Sonra da baktınız, adamlar doğru söylüyor, dediniz ki: "Ukrayna-Rusya çatışmasında biz Montrö'yü kullandık, boğazları kullandırmadık." Ya, utanmadınız mı, nereye gitti itibar? Bu adamları içeri atıyorsunuz!

Bir general kışlada tarikatçıları böyle ağırlayıp boy boy fotoğraf çektirirken ne oldu Silahlı Kuvvetlerin itibarı? (CHP sıralarından alkışlar) Burada senelerdir savaştığımız PKK terör örgütüne "Terör örgütü değildir." diyen adam ile bu koskoca generaller, amiraller, ordu komutanları fotoğraf çektirirken ne oldu Silahlı Kuvvetlerin itibarı? Soruyorum size, ne oldu? (CHP sıralarından alkışlar) Devletin kendine verdiği makam arabasıyla, üniformayla zikre giden amiral ortaya çıktı, boy boy fotoğrafları çıktı; ne oldu Silahlı Kuvvetlerin itibarı, ne oldu? Burada bas bas bağırıyoruz, Yunan askerleri Ege adalarından bize el sallıyor; ne oldu ülkenin itibarı, nereye gitti? Soruyorum size.

Yüksek Askerî Şûranın yapısını tamamen kendinizle güdümlü olsun diye tamamen sivil siyasetçilerle doldurdunuz. Ya, size soruyorum: Millî Eğitim Bakanının ne işi var Yüksek Askerî Şûrada? Millî Eğitim Bakanı ne anlar askerlikten, ne anlar stratejiden, ne anlar Silahlı Kuvvetlerin yapılanmasından? Yapmayın. Bu şûrada senelerce Silahlı Kuvvetlere hizmet etmiş askerlerimizi tek kalemde resen emekliye sevk ediyorsunuz ve tepki gelecek diye bir liste bile yayınlamıyorsunuz. Adam açıyor bilgisayarını, ekrandaki bir mesajda diyor ki: "Sizi emekliye sevk ettik." Yapmayın, etmeyin, içeriye doldurduğunuz bu cemaatler sizin tekrar ayağınıza dolaşacaktır, 15 Temmuzda gördük. Cemaatçi adamlar çıkar çatışmasına girince nasıl birbirine sırtını dayayacak, düşmana karşı savaşacak? Yapmayın, bu ordumuzu daha fazla dinamitlemeyin, yapmayın. Bakın, bu ordu Peygamber ocağıdır, bu ordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusudur ve öyle kalacaktır, ne yaparsanız yapın öyle kalacaktır! (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, çok önemli olan bir nokta; bu kadar büyük bir orduyu zaten kendisi sorunlu olan sivil sağlık sisteminin içerisine entegre etmeye çalışıyorsunuz. Ya, arkadaşlar, şehir hastaneleri yapmakla, beton binalar yapmakla savaşta sağlık hizmeti veremezsiniz. Şu anda bile bu kadar ciddi sıkıntılar varken neden bunda ısrar ediyorsunuz? Niye ordumuzu kendisine güven verecek bir sağlık sisteminden mahrum bırakıyorsunuz? Gerçekten anlamak kesinlikle mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - Ordumuz kendisine yakışan, güven veren ve etkin bir sağlık sistemini hak ediyor; bunu lütfen daha fazla engellemeyin, bu yanlışta ısrar etmeyin.

Askerî yargı sistemini lağvettiniz. Silahlı Kuvvetleri hiç bilmeyen, hiçbir şekilde işleyişi bilmeyen sivil hâkimler kararlar veriyor; burada orduyu gene dinamitliyorsunuz, yapmayın.

Bir diğer önemli sorun kahraman gazilerimiz. Diyorsunuz ki gazilere: "Ben senin ortezini, protezini karşılarım ama geleceksin, sadece bir hastaneden rapor alacaksın." Arkadaşlar, bu hastanedeki sağlık personeli cansiparane bir şekilde çalışıyor ama yetmiyor, gazimiz ortezini, protezini almak için neredeyse bir ay Ankara'da sürünüyor. Bunu yapmayın, bunu stantardize edelim, bunun yönetmeliğini çıkarın ve gazilerimiz bulunduğu yerdeki hastanelerde ihtiyaçlarını çözsünler; bu, bu kadar basit bir şey. Bunlara dikkat edelim. Ordu hepimizin ordusu. Türk Silahlı Kuvvetleri ne kadar güçlüyse o kadar rahatız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)