GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:30.11.2011

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergemiz üzerine söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, hepsini neredeyse bir bir tanıyacak kadar içimizden birileri olan bir meslek grubuna dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Aynı çalışma ortamını teneffüs ettiğimiz, görevlerini yerine getirirken de âdeta bizleri rahatsız etmemek için ayaklarının uçlarına basarak sessizce Genel Kurula gelip görevini ifa ettikten sonra da yine sessizce Genel Kuruldan çıkan, Meclis stresinin en yoğun olduğu anlarda dahi huzur ve sükûnet öneren duruşlarıyla Genel Kurulun ve yasama faaliyetinin ayrılmaz bir parçası, çalışma arkadaşlarımızdan, stenograflarımızdan bahsetmek istiyorum. Bu konuşmayı da müsaade ederseniz hiçbir siyasi polemiğe meydan vermeden, sizlerin, hepimizin adına yapacağım.

Stenograf arkadaşlarımızın fedakâr çalışmaları hiçbirimizin gözünden kaçmıyor. 1876 Meclisi Mebusanından beri bir tarih kaydediyorlar. "Söz uçar, yazı kalır." demişler. Meclisin hafızasını oluşturuyorlar.

Bu arkadaşlarımız sadece Genel Kurul ve komisyonlarda değil, Meclis Başkanlığının yaptığı bütün toplantılarda, Anayasa Mahkemesi Yüce Divanda, olağanüstü hâllerde sıkıyönetim mahkemelerinde de görev ifa ediyorlar. Sadece 37 sayıları. Genel Kurul kapanınca da işleri bitmiyor. Başkan vekilinin "Birleşimi kapatıyorum." sözüne dek tutulan tutanaklar bir buçuk saat içerisinde de İnternete aktarılıyor. Yirmi dört saatlik günün ne kadarını kendilerine, ailelerine ayırırlar, ne zaman dinlenirler yeniden çalışma güçlerini toplamak için, hakikaten anlamak zor. Galiba cevabı da benzer olacak: Stenograf olmak zor. Belki de dünyanın en zor mesleklerinden. Sınavını kazanmak zor, stenograf olabilmek -söylediğim gibi- çok daha zor. Sayılı üniversitelerden mezun olmak, KPSS ve Meclisin seçme sınavını geçmek yeterli değil, daha sonra katılacakları bir yıllık stenograf eğitimleri süresince önce kaide sınavına, sonra da üç kademeli hız sınavlarına tabi tutuluyorlar. Dakikada iki yüz heceyi okuyup yazmayı başaranlar stenograf yardımcısı olarak göreve başlıyor. Yani yine stenograf olamıyorlar. Bunun için de iki yıl hizmet içi eğitimden sonra son sınavda da başarılı olma şartı var.

Uzmanlık ile birlikte stenograflık Meclisteki kariyer meslekleri. Yasa koyucu da uzun süre bu dengeyi korumuş. Çok da yanlış değil ancak bir hakkı iade etmek lazım. "En zor çalışma" denilecekse stenograflar, "görev çeşitliliği" denecekse yine onlar. Ancak, kıymetli arkadaşlar, bu kadar yoğun çalışma yanında şayet aleyhlerine bir düzenleme olacak ise de performanslarını Genel Kurulun önünde sergilemelerinden dolayı haklarına sahip çıkmamızı da bizlerden bekliyorlar. Talepleri gayet açık, net, anlaşılabilir. Söyledim ya, sayıları 37, son derece yetersiz. Bu sayının en az 100 ila 120 olması lazım görevlerini aksatmamaları için. Onların aksaması, aslında yasama sürecinin aksaması demek.

Hepiniz biliyorsunuz, komisyon zabıtlarını hemen alamıyorsunuz. Hangi bir yere yetişecekler? En az iki gün sürüyor bu tutanakları almak. Dünyanın hiçbir parlamentosunda böyle bir şey yok kıymetli arkadaşlar. Çözümü de basit, onların sayısını artırmak.

Şu anda stenograflık kursu var, 30 da kursiyer ancak kadro sayısı 10. 30 kursiyerin performansları hakkında bilgi aldık, gerçekten çok başarılı arkadaşlar geliyor. Bu konuda gruplar arasında bir uzlaşma olduğunu, memur kadrolarının Başkanlık Divanı kararıyla değiştirilerek yardımcıların tamamının atanacağını öğrendik, bundan da memnun olduk. Ancak yine de yetmeyecek bu sayı arkadaşlar, bundan sonraki yılda da yine böyle bir kurs açılması ve bu kursta da en az bir 30 kadar daha stenograf yetiştirilmesi lazım.

Bir diğer önemli sorun da şudur: Eşit işe eşit ücret kararnamesiyle kadro karşılığı sözleşmeler iptal edilerek stenograflar da bu kanun hükmünde kararnameye dâhil edilmiştir. Yoğun ve bezdirici çalışma süreleri dolayısıyla kursiyerler "Bu çileyi çekmenin anlamı yok, bu emekle istediğimiz kurumda uzmanlığa geçebiliriz." diyorlar. Başkanlığa ve Genel Kurula bu hususu hatırlatmak istiyorum.

Kanun hükmünde kararnameden çıkarılmaz ise -ki, bunun örneğini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında bizzat gördüm- Meclis çalışmalarının aksayacağı gün gibi aşikâr.

Bu sorunların çözümü aslında onların beklentilerinin karşılanması açısından değil yasama faaliyetinin devamı açısından da önemli. Hepimiz aslında bu arkadaşlarımıza karşı bir samimiyet sınavı vereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Bu konuda bütün Meclis gruplarını onların sorunlarına destek olmaya davet ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.