GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Ekranları başında bizleri izleyen değerli halkları, Çatalca'da hâlen Ankara'ya yürümek için yolların açılmasını bekleyen Polonez işçilerini, yasaklanan grevlere rağmen bu yasakları tanımadıklarını ilan eden işçileri ve bilumum iş cinayetlerinde katledilen, yaşamak için kölelik düzleminde çalışmak zorunda bırakılan işçi sınıfını saygıyla selamlıyorum ve patronları lanetliyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Mesleki Yeterlilik Kurumundan bahsedeceğim biraz. 2016'da 40 meslek dalında mesleki yeterlilik kursunu zorunlu hâle getirmiş bu kurum ve sokağa çıktığımızda çokça konuşulan şeyler var. İlgili özel kursların denetlenmediği, patronların işçileri kursa göndermeden belge aldırdıkları, aslında kursların mesleki yeterlilik sağlamak için bir işlevinin olmadığı, burada da ilginç bir rant düzeninin oluştuğu; yine, yalandan bazı belgelerin ortaya çıktığı konuşuluyor. Bu bağlamda sormak isterim: Belli ki ilgili Kurum bu kursları denetlemiyor, Bakanlık ilgili Kurumu denetliyor mu? "Denetliyorum." diyorsa inanmıyorum çünkü Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı kurum yönetmeliğini değiştiriyor ve her yerde, herkeste, her meslekte nitelik ararken kendi sekreterliği için aranan niteliği düşürüyor; üniversite mezunu, yükseköğretim mezunu olmayı şart olarak kaldırıyor ve "Lise mezunu yeterli." diyor. Adrese teslim şartname, liyakat böyle bir şey galiba; adrese teslim şartnameyle, yönetmelikle liyakat sağlanmış oluyor. Açıkçası liyakat meselesi bizlere çok yarar sağlamadı, biz hep fişlendiğimiz için tarihen, liyakatten de bir yarar görmedik ama yine de bu kadar ayan beyan liyakatsizliklerin yapılması, ayan beyan torpillerin yapılması, adrese teslim ihale şartnamesi gibi adrese teslim mesleki yeterlilik yönetmeliği düzenlenmesi bizim de eleştireceğimiz, üzerine iki çift söz edeceğimiz bir meseledir. Biz, iki çift söz edelim derken şöyle bir şeyle karşılaştık: AKP Elâzığ İl Başkanı demiş ki: "Olacak o kadar tabii ki, referans olacağız." Ben bir insana bir kamu kurumunda iş bulması için, işe girmesi için referans olsam o insanın hayatı bitirilir, bir daha kamunun kapısından geçemez, vergi borcunu ödemek için vergi dairesine giremez; AKP'nin il, ilçe başkanları, maşallah, referans oluyorlar; o kadar da olmasın mı?

Mesleki Yeterlilik Kurumuyla ilgili beni rahatsız eden bir mesele de şu: Büyüttüğü bir gizli işsizlik meselesi var. Bu ülkenin işsiz gençleri -ki bunlara "işsizlik ordusu" demek lazım, doğru tabir budur- sertifika programlarına kaydoluyorlar, sertifikalar alıyorlar -ellerinde tomarlarca sertifikalar- bir işe girebilme umuduyla. Bu, şu demek: Bu torpil iktidarı, işçi sınıfının, işsizler ordusunun umutlarının da katili çünkü bu sertifikalar hiçbir işe yaramıyor ve bu büyütülen işsizlik ordusuyla işçiler 17 bin liraya -buna angarya desek az gelir, buna kölelik demek lazım- kölelik şartlarında çalışmak zorunda bırakılıyorlar. İşçinin mücadele etme, bu şartları reddetme imkânını ortadan kaldıran çok güzel bir patronluk sözleşmesi var ortada. İşsizler ordusunu büyüttünüz ya, iş vaadiyle kandırdığınız bu insanların oylarını da aldınız; oy kabinlerinden fotoğraf, videolar aldınız, sonra da o işleri eğer verdiyseniz lütufmuş gibi boyunlarını büktünüz ki çoğunlukla o işlere zaten almadınız, kandırdınız. Ben akrabalarımdan biliyorum bunu, başka bir yere gitme ihtiyacım yok ama nerede dolaşsak iş vaadiyle oyu alınmış, AKP'ye üye yapılmış insanlar var. O kadar çok üyeniz var ya; bir dönem insanlar e-devleti açınca "Aa, AKP'ye üye oldum." diye görüyordu, bir kısmı da işte böyle üye yapılıyor.

Velhasıl benim bir önerim var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının adını "torpil, sadaka ve patronların güvenliği bakanlığı" yapalım. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Neden mi yapalım? Çünkü en az 9 milyon kayıt dışı işçi var, Bakanlık bundan memnun. Neden? Çünkü patronlar memnun ve bu kayıt dışı işçilerin çoğu göçmen.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çubuk, lütfen tamamlayın.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Misal, SGK verileri ile İSİG verileri çelişir. İSİG verilerine göre 2023'te 18 yaş altı 20 işçileştirilmiş çocuk katledilmiştir, İSİG diyor ki: "En az 54." Bakın "işçileştirilmiş çocuk" diyorum, bir de "en az" diyorum. Yılın ilk on bir ayında en az 1.708 işçi katledilmiş, Bakanlık patronların derdinde. Aslında burayı daha geniş almak isterdim, özellikle İSİG rakamlarıyla ilgili kısmı ama şunu söylemek zorundayım: BİRLEŞİK METAL-İŞ bugün bir açıklama yaptı, yasakları tanımadığını söyledi ve açıklamasında şuna vurgu yaptı: "Grev yasaklanan iş yerleri MESS'e bağlı, MESS'e üye iş yerleri; adrese teslim yasak, Anayasa'ya aykırı, tanımıyoruz." Ve dedi ki: "Geçmişte yaptığımız gibi grevlerden vazgeçmeyeceğiz, grevlerimizi yapacağız; eşit, adil bir toplu sözleşmeyi alacağız."

İşçi sınıfını saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)