Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 36 |
Tarih: | 16.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her zaman olduğu gibi biz yalanları değil, gerçekleri söyleyelim, enflasyon gerçeği nedir, ona bir bakalım istiyorum.
Enflasyon çok yüksek ama yoksulun enflasyonu çok daha yüksek. Zenginin ve yoksulun enflasyonu birbirinden çok farklı, ortalama resmî enflasyon ile yoksulların enflasyonu arasında ciddi bir fark var. Resmî gıda enflasyonu yüzde 48-49 civarındayken dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 67-89 aralığındadır. Kısacası, enflasyon da tamamen sınıfsal bir olgudur. TÜİK'e göre yüzde 47 olan yıllık enflasyon, ENAG verilerine göre -bağımsız bir kuruluştur ENAG- yüzde 87'ye dayanmıştır. Bütün kurumlarıyla birlikte gerçeği eğip bükmeye çalışan bu iktidar, emekçi halkın acı bir şekilde yaşadığı gerçeği eğip bükemiyor çünkü insanlar alışverişe gittiğinde ekmeği kaça aldığını biliyor, çocuğuna süt alamadığını biliyor.
Asgari ücret artışı enflasyonu tetikliyormuş, külliyen yalan! Sevgili arkadaşlar, asgari ücret artışı enflasyonu tetiklemez, sermayedarlara yapılan vergi indirimleri ve sürekli olarak servet transferi yapmak için uygulanan ekonomi politikaları enflasyonu büyütmektedir. Emekçilerin gayrisafi millî hasıladan aldığı pay her geçen gün düşüyor. Emeklilerin gayrisafi millî hasıladan aldıkları paysa 2008-2020 yılları arasında yüzde 12,75'ken bu oran 2022'de yüzde 8'e kadar düşmüştür. Bu rakamlar bize şunu gösteriyor: Çalışan-çalışmayan bütün emekçilerin aldığı pay düşerken patronların, büyük sermayedarların, AKP yanlısı sermayenin aldığı pay her geçen gün yükselmektedir. Bu iktidar bir avuç zengini daha zengin yapmak için bütün emekçileri yoksullukta, hatta açlıkta ve borçlulukta eşitledi ve birleştirdi. Herkesi açlık sınırının altındaki asgari ücrette birleştirdi.
Şimdi, bakalım: 2002'de asgari ücret civarında çalışanların ortalaması yüzde 30'ken bu oran şu anda yüzde 60'a dayandı. Asgari ücret karşılığı çalışanların oranı yüzde 2'yi geçmemesi gerekirken bizde bu oran yüzde 50. Bunun adı sömürü düzenidir, bunun adı yağma düzenidir. Milyonlarca emekçinin hayatını yağmalıyorsunuz.
Sermayenin göz bebeği Bakan Şimşek -şimdi burada oturuyor- sürekli vergiyi tabana yaymaktan bahsediyor, vergi zaten tabanda Sayın Bakan. Dolaylı vergiler bütün vergilerin üçte 2'sini oluşturuyor. "Vergi harcamaları" diye bir kalem uydurdunuz bütçede, sermayenin vergilerini siliyorsunuz, milletin yediği ekmektense vergi alıyorsunuz. Bu halk sizin talan ekonominizi sırtında taşımak zorunda mı? Sayın Bakan, vergiyi değil, serveti tabana yayın; halkı yoksullukta değil, zenginlikte eşitleyin. Faizleri yükselterek rantiyeyi mest ediyorsunuz. Servet sahipleri asgari ücreti parmağını kıpırdatmadan on dakikada kazanıyorlar. İşçiler ise asgari ücreti ölümüne çalışarak, madende kömür soluyarak, motosiklet sırtında ölümle yarışarak, günde on saat çalışarak bir ayda zor kazanıyorlar. Marifet vergiyi değil, serveti tabana yaymaktır; marifet halkı yoksullukta değil, zenginlikte eşitlemektir. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) "Emekliler geçinemiyor." diyoruz ama bir bakıyoruz ki "İtibardan tasarruf edilmez." diyen saraya oluk oluk para aktarılıyor, bu para da emekçilerden ve emeklilerden çalınıyor.
Şimdi, öyle yalana dolana değil, gene gerçek rakamlara bakalım, emekli maaşının asgari ücrete oranına bakalım. Son yirmi yıl boyunca çok ciddi bir gerileme olduğunu görüyoruz. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,5 katıydı, şimdi ise bu oran beşte 3'e düştü yani emekli maaşının yarısı çalındı. 25 bin olması gerekirken 12.500 lira oldu. Bu çalınanın yarısı nerede, hırsız nerede diye sormak istiyoruz sevgili arkadaşlar. Emekliler geçinemiyor, barınamıyor, beslenemiyor. En düşük emekli aylığı asgari ücret tutarında olmalı, asgari ücret de öyle 20 bin lira falan değil, 35 bin lira olmalı ve bu ücret de yılda 4 kere güncellenmeli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Asgari ücret öngörülen enflasyona göre artırılacakmış, bir de böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bu kabul edilemez, milyonlarca emekçiyi açlığa mahkûm etmenize asla izin vermeyeceğiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Sevgili arkadaşlar, açgözlü burjuvazi öğretmeni asgari ücretle çalıştırırsa gelecek nesilleri kaybederiz. Doktoru açlığa ve şiddete mahkûm ederseniz bedelini hastanede doktor bulamayan halk öder. İyi yetişmiş insanları asgari ücrete mahkûm ederseniz zar zor yetiştirdiğimiz nitelikli insanları zengin ülkelere kaptırırız. Bu ülkenin geleceğine bundan daha büyük bir ihanet olabilir mi sevgili arkadaşlar? Serveti tabana yaymak için mi asgari ücreti yılda bir kez belirlemeye karar verdiniz? Tabii ki hayır. Sizin derdiniz zengini daha zengin etmek, bizim derdimiz ise insanca yaşanabilir bir ücret.
Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)