GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:30.11.2011

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim. Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, birinci bölüm üzerindeki konuşmamda size televizyon yayını biteceği için o anda söyleyeyim demiştim. Şimdi, rahat rahat sizlere de söyleyeyim, onlar gitti. Biz Genel Kurulda önerge verdik "grup toplantılarının da yayımlanması ve yayımlattırılması" diye. Şimdi, burada da naklen yayın konusunda önerge vardı, vallahi, helal olsun onu da çıkarttınız, sadece -kuşa döndü- "Genel Kurul görüşmelerini yayınlamak." Yani muhalefetten neden korkuyorsunuz bu kadar? Ha, niye korkuyorsunuz?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Çok korkuyoruz o yüzden.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Korktuğunuzu biliyorum da niye? Yani topu topu şurada haftada bir saat grup toplantısı yapılacak. Az önce söyledim. Hepiniz buradasınız, gelin, açın, bir özel televizyona ihaleyle verin, yayınlasınlar. TBMM TV, TRT'ye niye muhtaç olalım?

Gerçekten esef duyuyorum, yukarıda kabul ettiğimiz şeyleri burada kim değiştiriyor, nasıl oluyor da komisyonda, alt komisyonda alınan kararlar TBMM'nin iradesine aykırı bir şekilde? Bu Meclisle ilgili Sayın Başkanım, Hükûmetin tasarısı falan değil, Meclis Başkanının, başkan vekillerinin teklifi, nasıl oluyor da parti taassubuyla bunu değiştiriyorsunuz, hâlâ anlayabilmiş değilim. Yani ne olur, zaten yediden sonra bunu kaldırıyorsunuz, Genel Kurulu da "naklen" demiyorsunuz, "tamamını yayınlamak" da demiyorsunuz, ne zaman yayınlayacağınız da belli değil. "Yayımlattırmak" diye niye yazdırtmıştık? TBMM TV yapmıyorsa, TRT bize frekans vermiyorsa başka televizyon yayınlasın diye söyledik. Şimdi, ondan da birileri rahatsız olmuş, talimat vermiş, onu da kaldırtıyor. Bu nasıl bir anlayıştır, açıkçası şaşırıyorum.

Aynı şeyler personelle ilgili. Yukarıda anlaşıyoruz, alt komisyon çalışıyor, bürokratlar çalışıyor, geliyor arkadaşlarımız burada başka bir şeyler söylüyor. Kadrolu personelin, örneğin fazla mesai ücretlerini söyledik, burada tamamıyla çıkmış, yani Başkanlık Divanının inisiyatifinde ne yaparsa yapacak.

Aşağıda yine başka hususlar var. İdari teşkilatın kadrolu personelinde de yine eşitsizlikler var. Burada, yine, danışmanlarımızın -hepsini söylüyorsunuz, adaletsizlik var diyoruz- işi sona erdiği zaman ne yapacak? Kıdem tazminatı yok, bir şeyi yok. Bu adam ne yapacak? Yani çalıştı, iki sene, üç sene. En azından dedik ki belli bir yıl çalışmış olmak şartıyla bunların tazminatlarını ödeyelim, o da yok.

Şimdi, burada güvenlik hizmetleriyle ilgili, emniyet mensuplarında ayrıcalık var. Şimdiye kadar gelenlere verdik, peki, bundan sonra geçici görevlendirilirse ne olacak? Milletvekillerinin yanında çalışan personellere bir şey veriyorsunuz, öbür taraftakine vermiyoruz. Emniyet mensupları arasında yine bir çifte standart var.

Ayrıca, burada kamudan geçici görevlendirmeyle gelen personele yapılan ödemelerde de azalma söz konusu, böylece kalifiye personel getirmemiz de zorlaşacak.

Ve yine getirdiğimiz önergede, biz, elemanlarımız arasında öğrenim durumuna göre farklılaştırma yapılmasını istemiştik, adaletsizliği önlemek adına, şimdi unvanlara göre bir ücret farklılaştırması yapılmış. Maalesef, bunların hepsi çok sorunlu maddeler.

Tabii, daha önce de olduğu gibi aceleyle böyle geçtiği zaman -hâlen daha bir taraftan arkadaşlarımız düzeltme yapmaya çalışıyorlar- maalesef bu konularda mağdur etmeyeceğiz derken mağduriyetler artırılıyor.

Bir taraftan, mağduriyeti azaltıcı yapmış olduğumuz teklifler yeniden tersine çevriliyor ve burada ciddi anlamda bir personel kıyımına yol açacak bir yapılaşma var.

Değerli arkadaşlar, bütün çalışanları bu şartlarda, bu kanun çıktıktan sonra herhangi bir kamu kurumuna nakletme, gönderme, zorla gönderme hakkını elde ediyoruz. "Bu bir kıyımdır." dedik. Bu şartlarda, bütün personeli o zaman buradan gönderme şansınız var. "İhtiyaç olması hâlinde?" çok keyfî bir söylemdir. Dolayısıyla, bu konulardaki adaletsizliğin giderilmesi gerekiyor ve tekrar ediyorum:

Bakın, burada birçok maddede kul hakkı yiyorsunuz, çalışanlar arasında adaletsizliğe yol açıyorsunuz. Defalarca söyledim, Allah-ü Teala Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette "Hakkı tutun kaldırın." diyor. "Kul hakkı en önemli haklardan bir tanesidir." diye daha önceki kanunlarda da söyledik. Sizden tekrar bunları gözden geçirmenizi, sonraki geçici maddelerde veya önce geçmiş olanlarda da tekriri müzakereyle bu düzenlemeleri yapmanızı ve personel arasındaki adaletsizliği ortadan kaldırmanızı, genel idari hizmetler sınıfındaki personel ile aynı işi yapan diğer personel arasındaki adaletsizliği de ortadan kaldırmanızı istirham ediyorum. Aksi takdirde, hiçbir şekilde?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Devamla) - ? adınızda geçen "Adalet" kelimesini kullanma hakkınız olmadığını da söylemek istiyorum.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günal.