GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:36
Tarih:16.12.2024

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün halkımızın geleceğini doğrudan ilgilendiren 2025 yılı bütçesini görüşüyoruz. Bu bütçe teklifi aslında mevcut sistemin tek adam karakterini de ortaya koyuyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bakınız, bütçe teklifinde "Cumhurbaşkanı" 69 kez, "Cumhurbaşkanlığı" 61 kez, "Cumhurbaşkanı yetkilidir." ibaresi 17 kez geçiyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda tek bir virgülün dahi değiştirilmediği, halkın hiçbir söz sahibi olmadığı bu bütçe halkın bütçesi değildir. Bu bütçe Cumhurbaşkanının bütçesidir, sarayın bütçesidir, tek adam sisteminin bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bu bütçe milyonların ihtiyaçlarını değil saraya yakın çevrelerin çıkarlarını koruyor, bir avuç yandaşın cebini doldurmayı hedefliyor. Bu bütçede eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara, halkın yaşamını doğrudan kolaylaştıran alanlara ayrılan paylar tamamen gözden çıkarılmış, yap-işlet-devret projelerine ayrılan faiz ve rantın kaynakları ise artırılmıştır. Bu da adaletsizliği, ekonomik eşitsizliği, toplumsal vicdanı yaralamış ve derinleştirmiştir.

Değerli milletvekilleri, bizler asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşlarımızın, her gün biraz daha artan faturalarla boğuşan ailelerimizin, tarlasında emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerimizin, günlük ihtiyaçlarını karşılayamayan yoksullaşmış, aç kalmış halkımızın sesiyiz. Bütçenin gerçek sahibi olan halkımız adına soruyorum: Nerede halkın bütçesi, nerede halkın bütçe hakkı? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, halkın vergi yükü artarken alım gücü günden güne düşüyor. İktidar bütçenin açığını yine dar gelirlilerin sırtına yüklüyor. Büyük şirkete sağlanan teşvikler, vergi afları devam ediyor. Küçük bir kesim sefa sürsün diye 80 milyon insanımız yoksullaştırılıyor. Bu iktidar yirmi iki yılda 10 trilyon 950 milyar lira vergi topladı, kuruş kalmadı. Yılın ilk on bir ayında dakikada 16, saatte 972 milyon; günde 26, ayda 780 milyar, ilk on bir ayda ise 8 trilyon 580 milyar lira vergi ödedik. Yine yetmedi, yine yetiremedik.

Değerli milletvekilleri, bu iktidar okulları bile temizletemiyor, çocuklara 1 öğün ücretsiz yemek veremiyor. Yenidoğan bebekler hastanede, çocuklar okulda, kadınlar sokakta güvende değilse bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? (CHP sıralarından alkışlar) Sağlık sistemi ranta, eğitim sistemi tarikat ve cemaatlerin eline bırakılmışsa, huzurevleri tıka basa dolu, yaşlılarımız yaşam savaşı veriyorsa bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? Çiftçi üretemiyor, vatandaş alamıyorsa, buna rağmen ülke her gün yeni vergilere uyanıyorsa bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan?

Sayın Bakan, toplanan vergiler nerede, biliyor musunuz? Siz hiç aramayın, ben size söyleyeyim: Toplanan vergiler yandaşların, yandaş müteahhitlerin cebinde. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, milyonlarca insanımız açlık sınırının altında yaşarken saray ne diyor? Saray "İtibardan tasarruf olmaz." diyor. Cumhurbaşkanının koruma harcamaları altı yılda 23 kat arttı. Korumaya ayrılan bu bütçeyle aylık 20 bin kişinin emekli maaşı, 15 bin kişinin asgari ücreti ödenebilirdi. Saltanat bu sene de devam ediyor. Cumhurbaşkanının sadece koruma gideri bir yılda 293 bin emeklinin, 169 bin asgari ücretlinin maaşını yutacak. Bu bütçe emeklinin de asgari ücretlinin de bütçesi değildir; bu bütçe sarayın, tek adamın bütçesidir.

Değerli milletvekilleri, ülkede en büyük sorun açlık ve yoksulluk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Devamla) - TÜİK'in makyajlı rakamlarıyla bile gıda enflasyonu yüzde 50'ye dayandı; çiftçi ürettiğinden para kazanamazken, vatandaş tezgâhlara yanaşamıyor, et ve süt ürünleri evlere girmiyor çünkü sorun üretimden, ithalata bağımlı hâle getirdiğiniz tarladan başlıyor. AKP iktidara geldiğinden beri nüfus 25 milyon arttı ama 500 binin üzerinde çiftçi üretimi bıraktı. Çiftçilerimizin bankalara borcu 768 milyar lira, çiftçilerimize ödenmeyen para 853 milyar lira yani iktidar, çiftçiye borcunu ödeseydi, çiftçilerimiz bugün bankalara borçlu olmayacaktı.

Değerli milletvekilleri, bu bütçe çiftçinin de bütçesi değil, üreticinin de bütçesi değil; bu bütçe ithalat lobilerinin, sarayın ve tek adamın bütçesidir. Biz bu bütçeye "hayır" diyoruz, "hayır" diyoruz! (CHP sıralarından alkışlar)