GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:18.12.2024

MHP GRUBU ADINA KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bu yüce çatı altında ettiğimiz yeminimize yüksek sadakatle bağlı kalarak temsilcisi olduğumuz aziz milletimizin ve ülkemizin ali menfaatlerini her türlü şahsi ve siyasi çıkarlar üzeri algılayıp, eyleme dönüştürmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak ilkeselleştirip önceleyen Milliyetçi Hareket Partisinin bir mensubu olarak birkaç hususu sizlerle paylaşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Taşıdığımız siyasi sorumluluk gereği, seçilmişler olarak bir yandan, mensubu olduğumuz aziz milletimizin genel birtakım meselelerini gündeme getirip çözüm önerileri sunmanın yanı sıra, öte yandan, yine, temsilcisi olduğumuz seçim bölgemizin ihtiyaç ve talepleri noktasında aynı hassasiyetle beklenti ve isteklerini paylaşmak zorunluluğumuz vardır. Bu sorumluluk bilinciyle, hem şu ana kadar benden önceki birçok konuşmacı arkadaşımızın ifade ettiği değerlendirmeler konusunda tekrara düşmeme adına bir iki genel hususu ifade edip hem de vekili olduğum kadim şehrim Erzurum'un ve Erzurumlunun birtakım beklenti, talep ve isteklerini dile getirmeye ve çözüm önerilerimizi sunmaya dikkat edeceğim.

Sayın milletvekilleri, dört yanımızın kriz, kaos, karışıklık ve savaşlarla çevrelendiği bir süreçte, yüksek aidiyet ve sorumluluk duygusuyla, her türlü olumsuzluğa rağmen, dün olduğu gibi bugün de aynı azim ve kararlılıkla Türk milletinin istiklali ve egemenliği adına verilen mücadele ortamında şehit emaneti yakınlarının ve göz bebeği gazilerimizin hassas ve kırılgan duygularına, anılarına, hatıralarına büyük bir tazim ve saygı sorumluluğu içerisinde yüksek bir hassasiyet göstermek kaçınılmazdır. Bu çerçevede, Türk milleti için her türlü risk ve tehlikeyi göze alıp terörle mücadele eden gazilerimiz başta olmak üzere, bu ünvana layık tüm kahramanlarımıza herhangi bir teknik ve sağlık şartına bakılmaksızın yüksek bir şeref ve haysiyet timsali bu ünvanların verilmesi asli sorumluluklarımızdandır. Bu bağlamda, diğer önemli bir husus ise güçlü devletimizin gerçekten şehit ve gazilerimizin emanetlerine sahip çıkma adına sağladıkları resmî ve gayriresmî imkân ve sorumluluklar noktasında, özellikle çalışan emanetlerinin herhangi bir tacize, hakarete ya da eleştiriye maruz bırakılmaması da özellikle yetkili kurum yöneticilerinden ve sorumlularından çok önemli bir beklentimizdir.

Sayın milletvekilleri, bütçe görüşmelerinde gerek iktidar ve gerekse muhalefet adına yapılan konuşmalarda en güçlü yanımız olan genç ve nitelikli insan kaynağına haklı referanslarda bulunuldu. Savunma sanayisi başta olmak üzere yüz akı birçok sektörde Türkiye'nin devler ligine taşınmasına en büyük katkıyı sağlayan genç insan kaynağımızın yetişmesinde baş mimar akademisyen hocalarımızın emeğini unutup yaşadıkları sorunları da görmezden gelemeyiz. Bu bağlamda, öncelikle maddi manevi büyük çaba ve emek sonucu kazandıkları akademik ünvanlarından kaynaklı özlük haklarının YÖK'ten kadro onayı beklemeksizin behemahâl verilmesi, ikincisi ise saygın mesleki katkılarına uygun maaş düzenlemelerinde bulunulmasıdır. Bu hususta, özellikle devlet ve şehir hastanelerini eğitip donatıp kazandırdıkları uzman hekimlerden daha az ücret alan başta hocalarımıza ve tüm sağlık çalışanlarımıza bu ücret farkını giderecek düzenlemelerin yapılması elzemdir.

Sayın milletvekilleri, rahmetli dostum ve hemşehrim İbrahim Erkal'ın "zor ve uzak şehir" olarak tanımladığı Erzurum'umuzu ben de çok sevdiğim şu dizeyle ifade etmek istiyorum: "Karın yağdığını görünce kar tutan toprağı anlayacaksın/Velhasıl, yağan kar içinde yanan canı anlayacaksın."

1914 nüfus sayımında bile Türkiye'nin ilk 6 ili arasında bulunan ve tarihsel süreçte Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan cumhuriyete doğru, doğu-batı, kuzey-güney aksında her zaman jeopolitik ve stratejik bir önemi haiz kadim kentim Erzurum, bugün de Doğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınmasında çok önemli bir merkez olarak varlığını her türlü olumsuz şartlara rağmen sürdürmektedir. Dolayısıyla Erzurum adına dile getirmeye çalışacağım hususların aslında bölgenin kalkınmasına makro seviyede dolaylı bir katkı sağlayacağı gerçeğini de bu vesileyle ifade etmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, evet, aralık ayındayız ve bu ayı tarihsel bağlamda ele aldığımızda Erzurum'un maruz kaldığı ağır trajedilerin ve büyük bedellerin ödendiği bir dönem olarak hafızalarımızda yer ettiğini görürüz. Çünkü Osmanlı-Rus Harbi'yle başlayan süreçte, daha sonra yaşanan işgaller hep bu zorlu, soğuk, dondurucu kış aylarına denk gelmektedir. Hafızalarımızda, yüz on yıl önce geçmiş olmasına rağmen, bu trajik anıları canlı tutan olayların başında binlerce kahramanımızın düşmana değil soğuğa yenik düştüğü Sarıkamış Harekâtı gelmektedir. Tabii, bir yandan böylesine ağır bedeller karşılığında ülkenin birliği, dirliği, bekası ve istiklali ve istikbali adına verilen bir mücadele, öte yandan da işte bu acıları ve trajedileri hafifletecek beş yüz yıllık bir kadim gelenek hâline gelen ve bir tür manevi zırh oluşturma adına yaşatılan 1.001 hatim bu aralık ayının özellikle son on sekiz gününde gerçekleşmektedir. Pir Ali Baba'dan miras 1.001 hatim geleneği, gerçekten her türlü kaza, bela ve musibet, saldırı, salgın ve afetten korunma adına yaşatılan manevi bir etkinlik olarak bu mübarek topraklarda mütemadiyen sürdürülmektedir.

Dünden bugüne bölgesel kalkınmanın en önlemi taşıyıcı kolonu olan Erzurum'un, başta sağlık olmak üzere, eğitim, turizm, kültür, sanat ve ticaret gibi birçok sektörde çevresindeki komşu illere ve yaklaşık 3 milyonluk bir nüfus yoğunluğuna hitap ettiği açık bir gerçektir. Dolayısıyla Erzurum'a sağlanan her türlü imkân ve kolaylık bölge insanının sağlık, güvenlik ve refahına büyük bir katkı sağlayacaktır.

Sayın milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımız, son Erzurum ziyaretinde, gerçekten şehrimiz adına bizim de büyük istek ve taleplerimizin önemli bir kısmını oluşturan birtakım husus ve taleplere yüksek hassasiyet göstermiş ve çok açık ve net bir biçimde şehrimizle ilgili taahhütlerini ortaya koymuştur. Bunları sırasıyla birkaç ana başlıkta ifade etmek gerekirse, özellikle elli küsur yıllık, şehrimizin atıl, bir türlü yama tutmayan eski stadının 20 bin kişilik yeni bir stadyumla yenilenmesi projesi ve bu bağlamda desteklerinden dolayı bütün dadaşlar adına ben şükranlarımı sunuyorum.

Yine, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından "2025 Turizm Başkenti" ilan edilmesi Erzurum için ve bölge kalkınması için olmazsa olmaz, çok önemli bir gelişmeydi. İbrahim Erkal'ın "uzak" dediği şehrimize bir an önce ulaşmak adına bu yüksek hızlı tren bağlamında, artık, Sivas'tan sonra Erzincan-Erzurum-Kars hattının da bir an önce Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hızlandırılıp 2035 değil ama daha önceki bir tarihte hizmete sunulması en büyük dilek ve temennimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, özellikle Doğu ve Güneydoğu'yu Karadeniz'e bağlayacak Kırık, Dallıkavak, Kop ve Çirişli Tünellerinin ve bağlantı yollarının da bir an önce tamamlanmasını talep etmiştir, bu bağlamda talimatlarını da iletmiştir. Aynı zamanda, bizim Alvar Barajı'nı da kapsayan 15 yeni sulama tesisi ve küçük barajların, göletlerin de inşası çok ehemmiyet ifade etmektedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, öte yandan, bütün Doğu Anadolu'yu ilgilendiren bir mesele var; hop oturup hop kalktığımız, her yıl, böyle, acaba uzatılacak mı uzatılmayacak mı diye... Ticarette, ekonomide 6'ncı bölge; bu, birer yıl peyderpey uzatılıyor ama inanın, bölgede yatırım yapan, gerçekten Marmara Bölgesi'ne büyük göçü önleyen, demografik yapıyı yerinde tutan çok önemli bir ticari kanunun da artık kalıcı hâle getirilmesi bizim en büyük beklentimiz. Yani 6'ncı bölgede geçici değil kalıcı olma gibi bir talebimiz var. Bunu da hassaten ifade ediyorum.

Türkiye Kültür Yolu Festivali programlarının gerçekten bölgeye her yaz çok büyük katkıları oluyor. Müthiş bir temaşa, müthiş bir zenginlik ve iç turizme katkı da sağlanıyor. Bunun geleneksel hâlde her yıl tekrarlanması önemli, büyük talebimizdir.

Saygıdeğer milletvekilleri, öte yandan, bir uçtan bir uca yaklaşık 450 kilometrelik bir alana ve engebeli bir araziye sahip olan ve Türkiye'nin 4'üncü büyük coğrafyası olan Erzurum, iklim şartları da dikkate alındığında sadece şehir sınırları içerisinde 20 ilçeye değil inanın 3 milyonluk bir hinterlanda son elli yıldır her bağlamda olduğu gibi sağlık hizmeti sunmada aynen hizmetlerine devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aydın, lütfen tamamlayın.

KAMİL AYDIN (Devamla) - Teşekkür ederim.

İki büyük hastanemiz olan araştırma ve şehir hastanelerimiz her türlü sıkıntı ve imkânsızlığa rağmen olağanüstü hizmet sunmaktadır. Yaşanan yoğunluk ve sıkıntıları azaltma adına, özellikle şehrin kuzey kısmına, yoğun nüfus oluşumuna büyük bir rahatlama sağlayacağı kanaatiyle küçük bir butik hastane yapılmasını kaçınılmaz buluyoruz.

Yine, inanın, kilometreleri 500 binin üzerinde, 700 binin üzerinde ambulans filomuz var. 112 hizmetini vermek için bizim de Sağlık Bakanlığımızdan bu filomuzun, 2,2'den 1,6'ya düşen filomuzun 14 takviye yeni ambulansla desteklenmesi büyük bir beklentimizdir.

Son olarak, yine sağlık bağlamında, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemiz... Bakanlığımız sağ olsunlar, yeterince hekim sayımız var ama mekânımız çok kısıtlı, eski bir hastaneden dönüştürülmüş bir yapıda hizmet veriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMİL AYDIN (Devamla) - Bunun da bir an önce daha sağlıklı büyük bir hastaneye dönüşmesi; yirmi dört saat üzerinden, hekimleri ve çalışanları yirmi dört saat üzerinden vardiya usulü çalıştırıp yormaktansa böylesine bir ağız ve diş sağlığı hastanesi yapılması bölgemize büyük bir rahatlık sağlayacak diyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)