GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:19.12.2024

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Türkiye'de 1980 öncesinde Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da, daha sonra Madımak'ta ve aynı zamanda, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde olaylar oldu. Bunlar sağ-sol olayları şeklinde tecelli etti, 5 bin kişi hayatını kaybetti, yüz binlerce insan yargılandı, cezaevlerinde kaldı, 2 milyon kişi sakıncalı ve sabıkalı hâle geldi. Burada bütün olayları kınıyoruz. Bu olayların arkasında hem egemen güçler vardı hem de aynı zamanda, bu egemen güçlerin Türkiye'deki uzantıları vardı. Her olaya çok yönlü bakmak lazım.

Burada Ökkeş Şendiller adı geçti diyerek söz aldım. Ökkeş Şendiller'le beraber siyaset yaptım, Büyük Birlik Partisinin Genel Başkan Yardımcısıydık birlikte; Muhsin Yazıcıoğlu'yla siyaset yaptık. Sayın Ökkeş Şendiller Maraş olaylarından beraat etti efendim; Sayın Ökkeş Şendiller hem sıkıyönetim mahkemesinde beraat etti hem de o zaman, hiç de kendisiyle aynı görüşleri paylaşmadığı bir iktidar döneminde beraat etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özdağ, tamamlayın lütfen.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - O nedenle, burada bütün arkadaşlarıma, bütün milletvekillerine tavsiye ediyorum... Darbeleri Araştırma Komisyonunun üyeliğini yaptım, hem Maraş olaylarıyla ilgili hem Sivas olayları hem Çorum olayları hem Amasya olaylarıyla ilgili bütün tutanaklar burada; herkesi dinledik. O zaman, olayların 1 no.lu sanığı olarak yargılanmış ve idam almış, müebbet almış bir şahsı da buraya davet ettik; sol bir örgüttendi, illegal bir örgüttendi. Ama "Ökkeş Şendiller'i de buraya davet edelim." dediğimiz zaman buna gücümüz yetmedi, beraat etmiş olmasına rağmen. O nedenle, Türkiye'de çifte standart doğru değildir efendim. Hepimiz o olayların acılarını yaşamalıyız ve hepimize düşen vazife şudur: Bir daha Türkiye'de Çorum olayları olmasın, bir daha Türkiye'de Madımak olayları olmasın, Maraş olayları olmasın ve Türkiye'de kardeş kardeşle kavga etmesin.

Küçük bir anekdot anlatacağım, Hasan Fehmi Güneş'ten anekdot anlatacağım. İçişleri Bakanıdır Hasan Fehmi Güneş. Cumhuriyet Halk Partisinin Amasya İl Başkanı, Hasan Fehmi Güneş'i arar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Son kez... Eğer izin verirseniz som cümlelerimi tamamlayayım.

BAŞKAN - Son kez mikrofonunuzu açıyorum Sayın Özdağ.

Buyurun.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - "Efendim, burada bir Amerikalı var, geziyor Amerikalı Amasya'da ve bu Amerikalı 'Kaç Alevi köyü var, kaç Sünni köyü var?' diye soruyor. 'Kaç sendika Alevi'dir, kaç sendika Sünni'dir?' diye soruyor. 'Hangi dernekler solcudur, hangi dernekler sağcıdır; hangileri Alevi'dir, hangileri Sünni'dir?' diye soruyor." deyince İçişleri Bakanı hemen Sayın Başbakan Ecevit'i arıyor ve "Başbakan 'Takip edin.' dedi." diyor. Amasya'ya gidiyor kendisi, gazeteciler soruyorlar "Evet, takip ediyoruz o Amerikalıyı." deyince Amerikan Büyükelçisi Dışişleri Bakanına geliyor, daha sonra da Ecevit'le görüşmek istiyor. Ecevit o Amerikalıyı istenmeyen adam ilan ederek Türkiye'den gönderiyor. Kimdi biliyor musunuz bu adam? Bu adam Kıbrıs sorumlusuydu CIA'in, aynı zamanda Türkiye sorumlusuydu. O nedenle, bu olayların arkasında hep egemen güçler vardır; egemen güçlere malzeme vermeyecek olan hükûmetler olmalıdır ve siyasetçiler olmalıdır. Bir daha bu olayları yaşamamak için ders alalım derim ve bu tutanakları da herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Herkesi de rahmetle anıyorum, solcusunu, sağcısını; Alevi'sini, Sünni'sini; Kürt'ünü, Türkmen'ini; dinlisini, dinsizini rahmetle anıyorum.

Yaşasın Türkiye diyorum, yaşasın kardeşliğimiz diyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)