GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:01.12.2011

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Barış ve Demokrasi Partisinin verdiği araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergenin lehinde söz aldım.

Değerli milletvekilleri, bugünün acı gerçekleri ve yakıcı sorunlarıyla yüzleşmekten korkanların tarihte yaşanmış acı olayları istismar ederek tarihte yaşanmış acı olaylarla yüzleşilme adı altında cumhuriyetten, demokrasiden intikam alınmasının yolunun açıldığı günleri yaşıyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak her şeyden önce şunu söylüyoruz: Demokratik hukuk devletinde geçmişte karanlık kalmış hiçbir nokta olamaz. Tüm karanlık ilişkilerin, gerçekten hukuk dışı ilişkilerin araştırılıp aydınlatılması gerekir. Biz çocuklarımıza, torunlarımıza geçmişinde karanlıklarla dolu, gerçekten faili meçhul bırakılmış siyasi cinayetlerle dolu bir Türkiye bırakamayız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin doğusuyla batısıyla, güneyiyle kuzeyiyle yakın tarihinde gerçekten insanların siyasi düşüncelerinden dolayı katledildiği, toplu katliamların yapıldığı ve bunların aydınlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihte yaşanmış acı olaylar istismar edilerek, bu olaylar bahane edilerek cumhuriyetten ve başta Atatürk olmak üzere cumhuriyetin kurucu kadrolarından, hesaplaşılma adı altında intikam alınmasını ve onların yok edilmesi anlayışını da doğru bulmadığımızı söylüyoruz.

Demokrasi ve hukuk, cumhuriyet, üçü birbirinden ayrılmaz kavramlardır. Demokrasi ve hukuku azaltarak cumhuriyeti çoğaltamazsınız ya da cumhuriyeti eksilterek demokrasi ve hukuku çoğaltamazsınız. Bizim cumhuriyetimizin temel özelliği, demokratik, insan haklarına dayalı olmasıdır. Demokratik ve insan haklarına dayalı laik cumhuriyet olmadan, demokrasinin de ve hukukun da geliştirilmesi ve güçlendirilmesi mümkün değildir.

Dün, bu ülkede daha dün, gerçekten siyasi düşüncelerinden dolayı Sabahattin Ali'den Hrant Dink'e kadar bir sürü cinayet işlendi. Her şeyden önce şunu söylemek istiyorum ki demokratik hukuk devletinde faili meçhul cinayet diye bir cinayet yoktur, faili meçhul bırakılan cinayet vardır. Yani failinin meçhul bırakılması, devlet tarafından failinin meçhulünü bilerek meçhul bırakılan cinayetler vardır. Belki olağanüstü rejimlerde faşist diktatör yönetim anlayışlarının egemen olduğu süreçlerde bu olayların, yaşanan bu olayların üzerine gidilmemiş olabilir ama dün bu olayların üzerine gidilmemiş olması, bugün bu olayların üzerine gitmemize engel değildir.

Bakın, Sabahattin Ali'den Hrant Dink'e kadar siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybedenler "Toplumsal Bellek Platformu" adı altında bir platform oluşturdular ve tek talepleri vardı bizden, Türkiye Büyük Millet Meclisinde araştırma komisyonu kurularak bunların neden, nasıl öldürüldüklerinin arkasındaki karanlık ilişkilerin açığa çıkarılmasıydı. Yani bu insanların koskocaman Türkiye Büyük Millet Meclisinden istedikleri bu kadar masum bir talepti. Ama 23'üncü Dönemde 6 kez Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, 3 kez de Barış ve Demokrasi Partisi araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergeyi bu Meclise getirdi ama bu önergeler her seferinde Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili arkadaşlarımızın oylarıyla çok göstermelik, sudan bahanelerle reddedildi. Eğer Meclis tutanaklarını okursanız her seferinde arkadaşlarımızın konuşmaları aynı.

Bu dönem yeni başladı, 24'üncü Dönem yeni başladı. Adalet ve Kalkınma Partisi "Zamanımız yok, Meclisin gündemi tıkalıdır." bahanesine sığınmasın diye daha dönemin başında biz bunu geçen hafta yine getirdik ve yine aynı gerekçelerle arkadaşlarımız tarafından reddedildi.

Şimdi, tarihte yaşanmış acı olayları istismar eden kimi milletvekili arkadaşlarımız, radyo ve televizyonlarda çıkıp bu olaylarla yüzleşilmesinden dem vuruyorlar ama bu Meclis kürsüsünde bu konunun da araştırılması daha iki gün önce geldi ve dışarıda bu konuda ahkâm kesenler, bu Meclis kürsüsünde çıkıp bunun araştırılmasıyla ilgili çok güzel laflar söylüyor ama sonunda araştırma yönünde oy kullanmıyorlar.

Arkadaşlar, samimi olalım, dürüst olalım, başkalarına dürüstlük ve ahlak dersi vereceğimize, Türkiye'de kimi yandaş televizyon ve basınlara gidip faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerle, tarihte yaşanmış Dersim olayı üzerine istismar ederek, bunu sömürerek kendi siyasal düşüncelerini egemen kılmaya çalışanlar, bu milletin kürsüsünde gelip bunun gereğini yapacaklar. Bugün bu ülkede faili meçhule bırakılan siyasi cinayetlerin araştırılması için Meclis araştırma komisyonu kurulmuyorsa bunun tek sorumlusu Adalet ve Kalkınma Partisidir. (CHP ve BDP sıralarından alkışlar)

Çeşitli konularda araştırma komisyonu kuran bu Meclis. Örneğin sporda şiddete beş dakikada biz burada araştırma komisyonu kurduk, madencilikte araştırma komisyonu kurduk, kadın sorunları konularıyla araştırma komisyonu kurduk. "Faili meçhul bırakılan siyasi cinayetleri araştıralım." dediğimiz zaman çok güzel konuşuyorsunuz, benim konuşmamla AKP sözcüsünün arasında hiçbir fark yok ama sonunda parmaklar araştırılmasın diye kalkıyor.

Sayın Başbakan mitinglerde bas bas bağırıyor "Faili meçhullerin üzeri karanlık kalmayacaktır, örtülmeyecek." diyor, 3 Eylül 2010 Diyarbakır mitinginde Ape Musa'dan bahsediyor, "Faili meçhullerin acısını biliriz." diyor. "Uğur Mumcuların, Abdi İpekçilerin cinayetlerinin üzerinin örtülmesini kim istiyor?" diyor ama AKP milletvekilleri de "Bunlar araştırılmasın." diyor. Araştırılsa ne çıkar arkadaşlar, biz, burada, bir araştırma komisyonu kursak? Efendim, Meclisin gündemi doluymuş. Meclisin gündeminin dolu olduğu günlerde bile bir araştırma komisyonu kurulması kararı iki dakikada burada verilir, sporda biz bunu yaptık. Yani bir gün önce sporda yaptık, beş dakikada kurulmasına karar verdik ama ikincisi gün faili meçhuller geldi "Hop." denildi. Bu, olmaz arkadaşlar.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, gerçekten bu insanların acılarının dindirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani tarihsel olayları istismar etmek yerine, daha dün yaşanan olayları araştıralım. 1 Mayıs 1977 katliamı neden olmuştur bu ülkede, bunu araştıralım? Bu konuda araştırma önergesi verdik.

Bakın, 12 Eylül 1980 darbesinin sürekli lafını ettiniz, edebiyatını yaptınız bu ülkede ama 12 Eylül 1980 darbesinin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin kanun teklifi verdim. Bu kanun teklifinin 1'inci maddesi: "Türkiye Cumhuriyeti devleti, 12 Eylül 1980 darbesini hukuka, demokrasiye ve millete karşı yapılmış bir hareket sayar, 12 Eylül 1980 darbesinin mağdurlarından ve yakınlarından özür diler." diye tarihsel hükmü içeren bir madde var. Bu, 23'üncü Dönem Adalet Komisyonu raflarında durdu, hâlen duruyor.

Sayın Başbakan, 24 Temmuz 2010 günü Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunda Mustafa Pehlivan, Erdal Eren ve Necdet Adalı'nın adından bahsederek, iki gözü iki çeşme ağlayarak, bu insanların ölümünü istismar ederek, 12 Eylül 1980 darbesiyle hesaplaşmasından bahsediyor. Ben de Sayın Başbakanın bu samimiyetine güvenerek 12 Eylül 1980'de -ister sağdan ister soldan- siyasi inançları nedeniyle, siyasi düşünceleri nedeniyle idam edilen insanların idam edilişlerine ilişkin yasanın yürürlükten kaldırılması için kanun teklifi verdim, hâlâ Adalet Komisyonu raflarında duruyor değerli arkadaşlarım.

Deniz Gezmişler 1972 darbesinden sonra asıldı, 3 tane fidan asıldı. Bu memlekette Adnan Mendereslerin idamına karşı çıkanlar Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamları konusunda sesini çıkartmadılar. Bu Mecliste Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın 12 Mart 1971 darbesiyle olağanüstü hukuk döneminde asılmalarına ilişkin, idamlarına ilişkin kanunun yürürlükten kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi verdim, o da Adalet Komisyonu raflarında bekliyor değerli arkadaşlarım. Böyle bir çifte standart olmaz. Eğer biz gerçekten geçmişimizi demokratikleştireceksek?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ?çocuklarımıza gerçekten demokratik, özgür bir Türkiye bırakacaksak onların gereğini yerine getirmemiz lazım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak devletin kutsal hukuku yerine bireyin, yurttaşın özgür hukukunun inşa edilmesinden yanayız.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, lütfen.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Ben Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu arkadaşlarımı bu önergelere destek vermeye çağırıyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)