| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 19.12.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HASAN TOKTAŞ (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı uzunca süredir "İç cepheyi tahkim edelim." diyor. Evet "iç cepheyi tahkim etmek" hepimizin üzerinde ittifak edebileceği önemli sözlerdir lakin bu sözlerin önemi gereğini yapmakla mümkün olur. İç cepheyi tahkim etmeyi bebek katilinin Gazi Meclise gelip konuşmasından umarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz; Türkiye'yi parti devletine çevirirseniz, binlerce yıllık Türk devlet geleneğini bozarsanız, bu devletin şerefli bürokratlarını partilileşmeye zorlarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz. Örneğin, Rize Valisinin AK PARTİ İl Başkanının, AK PARTİ Belediye Başkanının ve milletvekillerinin şoförlüğünü yapmasını; Afyon Çay Kaymakamının AK PARTİ'nin sembolü olan ampullü davetiye dağıtmasını vakayıadiyeden sayarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Şimdi, dün, burada, Grup Başkan Vekilimiz Sayın Buğra Kavuncu'nun açıklamasıyla öğrendim; önce, dedim ki ya olmaz böyle bir şey yani bu devletin aklı başında bir kaymakamı böyle bir şey yapmaz; araştırdım, baktım, vallahi yapmış, üzüldüm. Önce, bu sehven mi olmuştur dedim; olabilir, Kaymakam Bey'in bundan haberi olmayabilir. Şu gördüğünüz "Hukuki Farkındalıkları Artırma Projesi" broşürü, davetiyesi; bildiğiniz, ampul... Yani Kaymakamlığı aradan çıkarırsanız dersiniz ki "AK PARTİ Afyon Çay İlçe Başkanlığı bunu yapıyor." Konu üzerine Çaylı olan Afyon Milletvekilimiz, Seçim ve Hukuk İşleri Başkanımız Sayın Hakan Şeref Olgun'a sordum, "Ya, ben de vatandaşlardan haberdar oldum, vatandaşlar beni uyardı. Ben de lisanı münasiple Kaymakam Bey'e bu, vatandaşlarımız tarafından yanlış anlaşılmaktadır dedim. Bu konuda bir düzeltme yapılmasını kendisinden talep ettim." dedi. Konu Valiliğe kadar intikal etti, değişen bir şey oldu mu? Olmadı maalesef. Ya, böyle kaymakamlık olur mu Allah aşkına ya! Nazikçe, kibarca sayın milletvekilimiz devletin kaymakamını uyarıyor, "Ampullü ilana çıkmayın." diyor ama dikkate alınmıyor. Dün burada Grup Başkan Vekilimiz Buğra Kavuncu nöbetçi Bakan Bey'e durumu iletti.
Ben şimdi buradan sormak isterim: Valilik yapmış, kaymakamlık yapmış İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şu ana kadar bu konuyla ilgili acaba herhangi bir işlem yapmış mıdır ya da yapacak mıdır? Açıkçası beklediğimizi ben buradan ifade etmek istiyorum. Bu şekilde devleti partilileştirirseniz iç cepheyi tahkim edemezsiniz.
Muhterem milletvekilleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Cumhurbaşkanının "Silkeleyin." talimatıyla muhalefet belediyelerine icrai işlem başlattı; önce hesaplarına, sonra gayrimenkullerin tapu kayıtlarına haciz konma şekliyle icrai işlem başlattı. Şimdi, güneş çarığı, çarık ayağı sıkar. Örneğin, Çankaya Belediyesi, bu işlemlerin ardından -ki bunu da özellikle Cumhuriyet Halk Partililere bir uyarı niteliğinde ifade etmek istiyorum- bugüne kadar uygulamadığı bir şekilde 2872 sayılı Yasa'nın 11'inci maddesi ve geçici 1'inci maddesi uyarınca, başta lokantalar olmak üzere binlerce iş yerine çevre temizlik vergisi dışında "evsel atık ücreti" adı altında çok fahiş faturalar göndermektedir. Şu an Çankaya'da örneği pek yoktur, hukukidir lakin şu ana kadar uygulanmamış; dedim ya güneş çarığı, çarık da ayağı sıkıyor ama mağdur olan vatandaştır, mağdur olan Çankaya'daki binlerce lokantacı esnafıdır. Örnek vereyim: Bir arkadaşımızın 250 metrekarelik lokantasına gelen fatura 91.300 TL'dir, çevre temizlik vergisi dışında evsel atık ücreti olarak gelmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere, siz, iktidar belediyelerine SGK alacağından dolayı icra faaliyeti, haciz faaliyeti uygulamayıp bunu muhalefet belediyelerine uygularsanız bu şekilde iç cepheyi tahkim edemezsiniz.
Muhterem milletvekilleri, iktidar partisi 23'üncü bütçesini yapıyor yani çeyrek yüzyıldır ülkeyi yönetiyor. Peki, temel problemlerimiz çözüldü mü? Çözülmedi, aksine büyüdü. Başta iktidar olmak üzere, siyaset kurumu ve siyasetçilerin görevi milletin mutlu edilmesidir, Türk milletinin mutluluğudur. Peki, öyle mi, Türkiye mutlu mu, Türk insanı mutlu mu? Maalesef değil. Mutluluk Endeksi'ne baktığımızda emin olun son sıralardayız ama siz uluslararası endeksleri çok dikkate almıyorsunuz. Etrafınıza bakın, şu Türkiye Büyük Millet Meclisinde dönün sağınızdaki solunuzdaki arkadaşlarınıza bakın; bırakın sokaktaki insanımızı, bırakın dar ve sabit gelirli insanımızı Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilleri dahi mutlu değil. Peki, neden mutlu değil insanımız? Çünkü ülkemizde hukuk güvenliği yoktur, ülkemizde adalete güven yerlerde sürünmektedir. Adalete güven yoksa bir ülkede siz o ülkede iç cepheyi tahkim edemezsiniz. Ekonomi felç olmuştur, insanımız borç batağındadır. Allah aşkına, icra dairelerindeki dosya sayısının 40 milyona ulaştığını biliyor musunuz? 85 milyon nüfuslu bir ülkede 40 milyon icra dosyası var ise siz o ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Açlık sınırının 20.500 lira olduğu, yoksulluk sınırının 70 bin liraya dayandığı bir ülkede 17 bin lira asgari ücret verirseniz siz o ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Bu milleti refaha ulaştırmadan, borç batağından kurtarmadan bunların mümkün olmadığını düşünüyoruz.
Değerli milletvekilleri, gençlerimiz umutsuzdur, bu ülkeye dair hayal kuramaz hâle gelmişlerdir; ikbal ve istikballerini, hayallerini başka topraklarda aramaktadırlar; siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Gençlerimizin ümitvar edemezsek; geleceğe dair, bu topraklara dair hayal kurduramazsak siz iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Sınavlarda derece yapan çocuklarımızı mülakatlarda haksız bir şekilde elersek; iktidar mensuplarının yeğenlerini, yandaşlarını bu memlekette iş sahibi yaparsak siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Mafyanın, uyuşturucunun, kumarın sokaklarda kol gezdiği, kadınlarının sokaklarında güvende dolaşamadığı bir ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Hükûmetin programı olan "Türkiye Yüzyılı" nidaları atan generalleri alkışlarsanız, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diyen teğmenlere disiplin cezası uygularsanız siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Bakın, buradan açıkça ilan ediyorum: Partileşen devleti şiddetle reddediyoruz. Bütün bunların temel sebebinin de bu ucube tek adamlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, behemehâl bu tek adamlıktan kurtulmalıdır; Türkiye, ivedilikle, acilen güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmelidir; bunların ilacı budur. Aksi takdirde, Suriye'de bugün yaşananlardan bir başarı, bir kahramanlık çıkararak iç cepheyi tahkim edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz diyor, heyeti saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)