Konu: | Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 41 |
Tarih: | 24.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
AKP iktidarı bir kanun teklifi getirir ama getirdiği kanun teklifini kendisi takip etmez. Değerli arkadaşlar, takip etmeyeceğiniz kanun teklifini niye getirirsiniz? Bakın, sıralarınız boş ve biz bu sıralara, bu kanunun yanlışlığını anlatmak durumundayız ama maalesef ki dinleyen yok çünkü sıralarda kimse yok. Takip etmediğiniz kanunu buraya getiriyorsunuz ama sonuçta oylamaya geldi mi bu salonlar dolar ve vatandaşın aleyhine kanunlar burada geçer. Vatandaşa aslen sizi şikâyet ediyorum. Vatandaş aleyhine kanun teklifi çıkarmayı gerçekten hüner sayıyorsunuz, bu anlamda da çok başarılısınız. Ancak, bakın, tüm vatandaşlarımızın, emekçilerimizin gözü kulağı bugün asgari ücretteydi ve asgari ücretliler insanca yaşayabileceği, hak ettiği bir asgari ücreti beklerken yine, AKP olarak emekçinin ezilmesine, daha fazla mağdur olmasına yol açacak şekilde 22.104 TL'lik bir asgari ücret açıklandı. Bu yıl içinde yani 2024 yılı içerisinde asgari ücret 17.002 TL'ydi ve 17.002 TL yürürlüğe girdikten bu tarafa zaten değer kaybetmişti ve alım gücü 10.600 TL'ye gerilemişti. Ve yine 17.002 TL'yi o günkü koşullarda alım gücüne göre kıyaslarsak bugün en az 26.500 TL olması gerekirken, siz 22.104 TL açıklayabildiniz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak günlerdir asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini "En az 30, altında yokuz." diye sloganlaştırmıştık ve bakın, 1 ile 10 işçi arasında işçi çalıştıran iş yerlerine, küçük esnafa en az 4 bin, 10-50 işçi arası en az 3 bin ve 100 işçiye kadar da en az 1.500 TL devlet desteğiyle asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiği değerlendirmelerini son seçimde Cumhuriyet Halk Partisini 1'inci parti yapan Sayın Genel Başkanımız halkımızla paylaşmıştı. Ancak siz bizim bu gerçekçi önerilerimizi değil, patronların önerisini dikkate aldınız ve asgari ücretlinin daha fazla ezilmesine yol açtınız.
Değerli arkadaşlar, AKP iktidarının bu Mecliste kaliteli bir yasama yapamadığını sıkça görüyoruz. Her defasında uyarıyoruz, "Getirdiğiniz kanun tekliflerini dikkatli getirin, özenli getirin, çalışarak getirin, halkın yararına getirin." diyoruz. Maalesef ki her seferinde yalan yanlış getirdiğiniz öneriler bizim tüm ikazlarımıza rağmen buradan geçer ama gün gelir Anayasa Mahkemesinden döner. İşte, bugün görüşülen kanun teklifinin de neredeyse yarısı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemelerle dolu. Tekrar söylüyorum, dersinize çalışın, vatandaş lehine olan düzenlemeler getirin, usulüne uygun olsun, Anayasa'ya uygun olsun, öyle geçsin bu kararlar, her seferinde Anayasa Mahkemesinden dönen ya da uygulamada görülen yanlışlıklar üzerine görülen düzenlemeleri yapmak zorunda kalmayın.
Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz hafta bütçe görüşmeleri yapıldı ve bu bütçe görüşmeleri sırasında Adalet ve Kalkınma Partili Antalya milletvekili bir arkadaşımız maalesef ki gerçeklere uygun olmayan açıklamalar yaptı. Bir Antalya Milletvekili olarak kendisiyle şahsi anlamda diyaloğa girip bunlara cevap vermek istemezdim ancak söylemiş olduğu konuların aslında kendi iktidarının başarısızlığı, beceriksizliği olduğunu kabul etmesi ve yine birçok konuya da Antalya milletvekili olarak aslında kendisinin sahip çıkması gerekirken gelip burada eleştiri yapmış olması nedeniyle birkaç hususa cevap vermek istiyorum. Bunlardan bir tanesi: Sayın vekil arkadaşımız diyor ki: "Büyükşehir belediyesinin yapması gereken Serik ve Kemer-Çamyuva Atıksu Arıtma Tesislerini hizmete açtık." Kendisini kutluyorum yani bir olayı bu kadar nasıl çarpıtmış ben de şaşıyorum. Bakın, Kemer, Serik ve Kemer-Çamyuva Atıksu Arıtma Tesislerini Turizm Bakanlığı ile Antalya Büyükşehir Belediyesi imzaladıkları protokolle ortak yaptı ve sonuçta Antalya Büyükşehir Belediyesi bu arıtma tesislerinin gelirlerini Serik'te yirmi yıl süreyle, Çamyuva'da yirmi yedi yıl süreyle garanti ödemesiyle Turizm Bakanlığına veriyor arkadaşlar. Şimdi, ben değerli arkadaşlara, milletvekili arkadaşlara söylüyorum: Siz bir ilin milletvekili olarak Antalya'nın turizme, genel bütçeye olan katkısını düşünerek "Ya Sayın Bakan, niye bu parayı istiyorsunuz?" diyeceğinize "Efendim, burayı biz yaptık." diye açıklama yapma hatasına düştünüz maalesef. Öyle ki Antalya Büyükşehir Belediyesi, üstelik de bunu garanti etmiş vaziyette; muhatabından, kullanıcısından parayı alamasa dahi ödemek zorunda. Yani kısacası "Biz yaptık." dediğiniz o iki tesisin parasını Antalya Büyükşehir Belediyesi kendi kasasından veriyor.
Yine "32 tane köprülü kavşak ve alt geçit yaptık." dedi. Ben Antalya'da yaşıyorum, 32 tane sayamadım. Hadi diyelim ki var ama bunları da Bakanlık yaptı çoğunlukla, hemen hemen hepsini. Ama dönemin Belediye Başkanı gidip etrafına tabela koyduğu için sanki belediye yapmış gibi algı çıktı. Ben tekrar söylüyorum: Bakın, Antalya'nın ihtiyacı olan alt geçitlerin, üst geçitlerin Bakanlık, özellikle de Uncalı-Duraliler-Akdeniz Sanayi Sitesi-Bahtılı hattı çevre yolunun Karayolları tarafından yapılması gerekiyor ama yıllardır söylüyoruz, yapılamadı, yapamadınız. Ve yıllardır söylüyoruz: "Siz yapamayacaksanız Antalya Büyükşehir Belediyesine yetkiyi devredin, biz yapalım." dedik, onu da yapmadınız. Bugün o hat tıkanmış vaziyette sizin yüzünüzden.
Yine "47 kilometre raylı sistem yaptık." denilmiş. Değerli arkadaşlar, 11 kilometre yapıldı, o da yanlış bir hattı, ödendi. 19,1 kilometrelik 2'nci etap raylı sistemin parasını Bakanlık olarak üstlendiniz, yapıldı, bitti; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek seçildikten sonra 380 milyon olarak son kuruşuna kadar parasını ödedi. "Biz yaptık." dediniz, parasını ise bize ödettiniz değerli arkadaşlar.
Bakın, öyle bir proje var ki adı: "Konyaaltı Sahil Projesi" Ya, şöyle söyleyeyim: Bakın, inanın, bu Konyaaltı Projesi'nin bütün yükümlülüğü, işletmenin bütün yükümlülüğü Antalya Büyükşehir Belediyesine kalmış. Temizlik, güvenlik, bakım, peyzaj ve bu işlere ilişkin giderler; elektrik, su, abonelik, malzeme, personel vesaire giderleri tamamıyla Büyükşehir Belediyesine yükleyen bir sözleşme yapmışsınız. Bakın, önceki dönemde, AKP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı döneminde öyle bir sözleşme yapmışsınız ki bütün yükler Büyükşehrin üstünde kalmış; (8+10+10) yirmi sekiz yıl gelirini, Antalya'nın kaynaklarını ise şirket tıkır tıkır cebine atıyor, yirmi sekiz yıl ama bütün giderler Antalya Büyükşehir Belediyesinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen tamamlayın.
CAVİT ARI (Devamla) - Bunun karşılığında Antalya Büyükşehir Belediyesinin kasasından ne çıktı derseniz bugünün parasıyla 2 milyar çıktı, 2 milyar! Siz 2 milyarı Belediyeden ödettirin, gelirini ise şirkete aktarın. Bu yetmezmiş gibi günlük bütün sorumlulukları yani saydığım hususları Antalya Büyükşehir Belediyesi ödemeye devam ediyor.
Bakın, bir Boğaçayı Projesi yapıldı. Antalya'nın en önemli çayında güzergâh maalesef ki sorunlu hâle getirildi, deniz kıyısı ciddi bir anlamda zarar gördü ve bugün, orası bataklık hâline dönüşme durumunda. Maliyeti ne? 1 milyar 200 milyon. Yaptığınız yalan yanlış işlerde durum böyle.
"Teleferik" demiş arkadaşımız, bakın, teleferiğin temelini ben attım.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)