GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:25.12.2024

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Cezaevlerinde Adli Tıp Kurumu işkencesine direnen hasta tutsakları, yine korsan ve paralel mahkemeler gibi çalışan ceza ve idare gözlem kurullarına karşı infazları ertelenenleri, ikametlerinden uzak cezaevlerine sürgün edilenleri ve bir bütün, cezaevinde olan yoldaşlarımızın tamamını sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

8'inci madde üzerine söz aldım. Maddeyle, Hazine ve Maliye Bakanlığının mücbir sebep sayılan hâllerinde bölge, il, ilçe, mahalle ve afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hâli ilan etme yetkisinin organize sanayi bölgesi, teknoloji geliştirme bölgesi, endüstri bölgesi, serbest bölge gibi bölgeler itibarıyla ve mükellefiyet ve vergi türü, vergilendirme ve defter tutma usulü, faaliyet konusu, sektör, aktif toplamı, öz sermaye toplamı, satış hasılatı ve çalıştırılanların hizmet erbabı gibi ölçüleri de dikkate alınarak kullanabilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır.

Diğer taraftan, mücbir sebep hâli ilan edilmesi durumunda mücbir sebebin bu durumun meydana geldiği tarihin rastladığı aydan itibaren, bu ayı izleyen tarihten itibaren üçüncü ayın son günü itibarıyla sona ereceği hüküm altına alınarak mücbir sebep hâlinin ne kadar süreceğine ilişkin belirleme yapılmakta ve bu sürenin mücbir sebebin vuku bulduğu tarihin rastladığı ayı izleyen on sekizinci ayın sonuna kadar uzatılabilmesi hususunda Hazine ve Maliye Bakanına yetki verilmektedir.

Değerli milletvekilleri, bakın, bu kanuni düzenleme kapsamında böyle bir hüküm getirilmesine neden ihtiyaç duydunuz; bu anlaşılabilir bir durum değil. Bu düzenleme hangi talebe karşılık olarak bu torba yasaya ve hem de son dakika olarak eklendi, bunun da açıklamasının yapılması gerekir. Yine sormak gerekiyor: Bu maddeyle getirdiğiniz düzenleme organize sanayi bölgelerinde iflas edecek bazı şirketler için mi çıkarılıyor ya da bu maddeden murat ettiğiniz başka bir şey mi var? Her şeyden önce bu sorulara yanıt vermek gerekir, kamuoyunu aydınlatmak gerekiyor. Bakın, bu konuda belirtmek istediğim bir başka mevzu da mücbir sebebin ne zaman ortadan kalkacağı sorusuna verilecek yanıt, söz konusu sebebin niteliğine bağlı olarak değişecektir. Örneğin, büyük bir deprem olmuşsa bunu şimdiden kâğıt üzerinde mücbir sebep sayıp "Üçüncü ayın son günü sona erer." şeklinde belirlemek doğru bir durum, bir tutum, bir karar değildir. O noktada, mücbir sebebin ne olduğu konusu belirleyici olmalıdır. Başka bir şekilde söylemek gerekirse burada ezbere üç ay gibi bir süre belirtmenin altındaki mantık anlaşılabilir değildir. Öte yandan, yine, bu düzenleme içeriğinde Hazine ve Maliye Bakanlığına ihtiyari bir yetki tanınmaktadır. Bu noktada diyelim ki mücbir sebep hâli ilan edildi ve üç ayın sonunda söz konusu Bakanlık "Süreyi uzatıyorum." dedi, o zaman ne olacak? Yapılan bu belirsizlikle, özellikle depremzede yurttaşlarımız olmak üzere, vergi mükelleflerine, esnafa yönelik yeni mağduriyetlere kapı aralanmış olacaktır. Sözün özü, bu maddeyle getirdiğiniz düzenlemenin, mücbir sebep hâli ilan edilmesi durumunda zaten mağdur durumdaki yurttaşın derdine derman olmayacağı gibi, yurttaşın hayatını daha da zorlaştıracağı apaçık ortadadır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de meydana gelen ve merkez üssü Maraş Pazarcık olan 6 Şubat depremleri, son yılların en yıkıcı doğa olaylarından biridir. Meydana gelen depremler çok sayıda can kaybına, yaralanmalara ve hasarlara sebep olmuştur. Dolayısıyla depremler önlenebilir, diğer ülkelere baktığımızda 8-9 şiddetinde depremler oluyor ama can kaybı olmuyor. Bizde önleyici bir tedbir alınmadığı için imar aflarıyla aslında bu depremlerin bu yıkıcı sonuçlarının iktidar eliyle artırıldığını ifade edebiliriz.

Yine, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından neredeyse iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesindeki sorunları hâlâ çözemedi bu iktidar. Dolayısıyla, "On sekiz ayda bunu yapacağım." denildi ama iki yıla yakın bir süre geçmesine rağmen deprem bölgesindeki sorunlar devam ediyor. Bu sorunlar devam ederken yurttaşlar temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyor. Ekonomik faaliyetleri sekteye uğramışken 6 Şubat depreminden etkilenen mükellefler için başlatılan mücbir sebep hâli 30 Kasım tarihinde sonlandırılmıştır. Bakın, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ne dedi sosyal medya hesabından? "Deprem bölgesinde uygulanan mücbir sebep hâli dün itibarıyla sona erdi ancak depremden etkilenen mükellefler bireysel başvurularıyla mücbir sebepten yararlanmaya devam edecek. Birikmiş vergi borçlarını tek seferde ödemek zorunda kalan mükelleflere faizsiz yirmi dört ay taksit imkânı sunuyoruz. Bugünkü fiyatlarla son iki yılda deprem için yaklaşık 2,6 trilyon lira harcadık. Deprem yaralarını sarmak için bütçe imkânlarını seferber etmeye devam edeceğiz." demiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tanhan, lütfen tamamlayın.

KAMURAN TANHAN (Devamla) - Açıklamasında, yurttaşların yaşadıkları sorunların neredeyse hiç azalmadan devam ettiğini görebiliyoruz, tespit edebiliyoruz. Şu soruyu sorarak bitirmek istiyorum: 6 Şubat depremlerinden etkilenen mükellefler için başlatılan mücbir sebep hâlini neden uzatmıyorsunuz o zaman? Uzatmıyorsunuz da bu kanun teklifinde sonradan eklediğiniz bir düzenleme getiriyorsunuz. Buradaki amacınız nedir?

Deprem bölgesinde yaşamını yitiren ve dışarıda kalan halklarımızın hepsini tekrar sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)