GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:07.11.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Şimdi, Türkiye’nin asıl gündeminde olması gereken şeyler sağlıktı, eğitimdi ve ekonomiydi, halkın açlığıydı. Sayın Akbaşoğlu ve AK PARTİ’li milletvekillerine şu formülü göstermek istiyordum özellikle -çok önemli- limit, türe, integral vesaire, hepsi var. Bu formülle ne hesaplanıyor biliyor musunuz arkadaşlar? Değerli milletvekilleri -halkımız da duysun- bu formülle aile hekimlerinin performansı ölçülüyor, aile hekimlerinin alacağı maaş bu formüle bağlı. Bu da herhâlde daha detaylı bir formül, dünyada böyle bir şey yok Kamu personel rejiminde Türkiye’de hiçbir kamu çalışanına bu şekilde bir performans değerlendirmesi yapılamıyor, yapmıyorlar. Milletvekilleri de dâhil, AK PARTİ milletvekilleri de dâhil böyle bir performans sistemine dâhil değil. Sayın Akbaşoğlu çözer bunu büyük bir ihtimalle ama ben çözemedim, sağlık sisteminde de çözülecek gibi değil. Şimdi, Türkiye’de hiçbir kamu personeli bu şekilde bir performans ve cezalandırma sistemine tabi değil. Peki, aile hekimlerine 30 Ekimde çıkardığınız yönetmelikte; şu şaibeli Bakanınızın, hani beş yıl İstanbul Sağlık Müdürlüğü yapıp da yenidoğanların ölümlerinden, cinayetlerden haberi olmayan şimdiki Sağlık Bakanınızın çıkarmış olduğu yönetmelikte neler var bakın Hastaya istediği ilacı yazmadığı zaman hekim tehdit altında kalacak, şiddete maruz kalacak, ilacı yazacaksınız. Ama yeni sistemde, yönetmelikte diyor ki: “İlaçlarda kısıtlamaya tabi tutacaksınız, bazı ilaçları yazmayacaksınız -antibiyotik kullanımı ve diğer hastanın istediği ilacı yazmayacaksınız.” Hekim ile hastayı yüz yüze getiriyorsunuz. Yazmayan doktor… Ben yıllarca hekimlik yaptım, sağlık ocağı hekimliği de yaptım. Sağlıkta dönüşüm diye 2008’de pilot uygulamasını çıkardığınız sistemden birinci gün vazgeçtiniz Burdur, Isparta, Düzce'de; pilot uygulamada sevk sistemini getirmiştiniz ve birinci gün geri adım attınız. Neden? Politik saiklerle ve tamamen tribüne oynadığınız için. Yeni sistemde neler getirmişsiniz? Bakın, değerli arkadaşlar, lohusa kontrolünde yüzde 98 performans istiyorlar yani doğum yapan kadını kırk gün içinde mutlaka aile hekimliğine getireceksiniz, getirmediğiniz takdirde maaşınızdan neredeyse on binlerce rakam düşecek. Böyle bir sistem yok. Zaten lohusa bizde, Türkiye'de kırkı çıkmadan dışarı çıkmaz. Doğumlar hastanede yapılıyor, aile hekimine gelmez; sadece ve sadece doğum yaptığı hastaneye kontrole gider. Burada da yine zulüm yapıyorsunuz. Sonra müşteri memnuniyeti çıkartmışsınız. Ne kadar ekmek, o kadar köfte. Ne kadar çok hasta baktınız, o kadar çok performans; ne kadar az şikâyete maruz kaldınız, o kadar siz performans gösteriyorsunuz, ne kadar çok şikâyete maruz kalırsanız maaşınızdan o kadar kesiliyor? Sizlerin memnuniyetinizle ilgili acaba halkın tepkisi nasıl olurdu? Eğer size, AK PARTİ’ye memnuniyet sorsalardı… Şu anda zaten en son seçimler de göstergedir; kaybettiniz. Burada çok ilginç şeyler var aile hekimliği sistemiyle ilgili, işe geç geldiğinizde veya izne çıktığınızda… İşe geç geldiğinizde de yine aynı şekilde Demokles’in kılıcı altındasınız; maaşınız kesiliyor, artı, işe geç geldiğiniz zaman sözleşmeniz feshedilebiliyor. Hiçbir kamu personeli Türkiye'de işe geç geldiği için -süreklilik arz etmezse- uyarıdır, kınamadır vesaire, o cezalara tabidir, 657 sayılı Kanun’a tabidir ama mümkün değil. Yine bir örnek daha var: İzne çıktığında on iki gün ve üzeri izne çıkarsa maaşı kesiliyor. Türkiye'de herhangi bir kamu personeli, kamuda çalışan memur on iki gün üzeri izne çıktığında; bir hâkim, bir savcı, bir öğretmen çıktığında bu şekilde bir uygulama yoktur. Ve şunu da söyleyeyim: Aile hekimleri, maalesef, diğer arkadaşına bırakıyor; normalde olmaması gereken ve şu andaki sistemde yasaklanan şey. Şimdi, artık yeni sistemde acil servislerde de nöbet tutturuluyor; aile hekimleri acilde nöbet tutacak. Ya, acil hekimi mi bunlar, aile hekimi mi? Acil hekimliği ayrı bir branş, aile hekimliği ayrı bir branş. Şöyle söyleyeyim: Mevcut sistemde performans ve bu cezalandırma sisteminin kaldırılması gerekiyor, yoktu sağlık ocağı sisteminde. ASM'lerin binası, bakımı vesaire her türlü şeyi ve çalışanlar aile hekiminin maddi yükümlülüğü altında; binayla ilgili her şeyi aile hekiminin sorumluluğunda. Bu sistem, karman çorman bir sistemdir. Sizin çıkardığınız bu sistem, maalesef, bu çözümsüzlüğü, bu çok bilinmeyenli denklemi getirmiştir ve biten bir sistemin ürünüdür. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun. ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Bu Bakanın istifa etmesi gerekiyor ve karman çorman sistemin düzeltilmesi gerekiyor. Bu şekilde sağlık sunamazsınız. İkinci basamak ve üçüncü basamağa sevki kolaylaştıracak veya sevksiz bir şekilde birinci basamağı onore edecek sistemler var, kanun teklifim de var. Gelin, birinci basamaktaki tedavi ve ilaç katkılarını sıfır yapın ve bu sistem kurtulsun. Ve hekim arkadaşları bu şekilde cezalandırma… Demokles'in kılıcı gibi sürekli hasta memnuniyeti, hasta şikâyetleri üzerinden bu sistemin yürümemesi gerekiyor. Kamuda hiçbir meslek grubunda olmayan cezalandırma sistemini getirdiniz. Bu yönetmeliğin derhâl ve acilen kaldırılması gerekiyor, iş barışını bozacaktır. Yarın çocuklarınıza baktıracak çocuk hekimi bu sistemde bulamayacaksınız, kontenjanların yüzde 30'u dolmadı. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. ( Saadet Partisi ve CHPsıralarından alkışlar)