Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 16 |
Tarih: | 07.11.2024 |
BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 9’uncu maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, bu teklifte 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda adalet müfettişlerinin görev ve yetkilerinin düzenlenmesi hedeflenmiştir ancak bu düzenlemenin Anayasa’ya ve hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil eden önemli unsurlar içerdiğini görmekteyiz. Anayasa’nın 104'üncü maddesi münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmasına izin vermemektedir yani adalet müfettişlerinin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler kanunla yapılmalıdır. Anayasa, Adalet Bakanlığınca yapılacak denetim işlemlerinin adalet müfettişleri eliyle yürütüleceğini ve bu sürecin usul ve esaslarının kanunla belirlenmesi gerektiğini açıkça belirttiği hâlde, teklifin ilk fıkrasının (f) bendinde yer alan “veya Bakan tarafından verilen benzeri görevler” ifadesi ve ikinci fıkradaki denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma usullerinin yönetmelikle düzenlenecek olması Anayasa’nın bu açık hükmüne aykırıdır. İYİ Parti olarak Komisyon sürecinde teklifin Anayasa’ya aykırılık teşkil eden bu maddelerinin metinden çıkarılması için verdiğimiz önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir. Değerli milletvekilleri, ülkemizin hukuk ve adalet sisteminde yaşanan büyük sorunlara da dikkat çekmek istiyorum. İktidar, hukuku siyasi hedefleri doğrultusunda şekillendirmiş, adaleti gerçek işlevinden uzaklaştırmıştır. Özellikle, 2010 referandumuyla başlayan ve 2018'de partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle zirveye çıkan bu değişim, hukuk sistemimizi bağımsız bir yapı iken tamamen siyasetin kontrolünde bir noktaya getirmiştir. Ülkemizde adaleti tesis etmekle görevli olan hâkim ve savcıların bir kısmı siyasi bağlantılarına güvenerek suça ortak olmaktadır. Bu sistemin kuralsızlığından güç olan suç örgütleri yeni doğan bebekleri dahi katletmekten geri durmamıştır. Türkiye'nin hukuk devleti konusunda karnesi de maalesef kötüdür. Bugün Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 142 ülke arasında 117'nci sıradadır. Bu durum Türkiye'nin dünyada en baskıcı rejimler olan Rusya ve Çin gibi ülkelerin bile gerisinde kaldığını göstermektedir. Yargının siyasallaşması modern devletin temel ilkelerinden olan kuvvetler ayrılığını zayıflatmış, halkımızın adalete olan inancını ciddi anlamda sarsmıştır. Adalet sisteminin siyasallaştırılması sadece bireylerin değil, toplumun da huzurunun bozulmasına neden olmuştur. Özgür bir toplumun temeli olan adalet, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı kavramları bugün ülkemizde sadece sözde kalmıştır. Gazeteciler ve düşünürler hukukun baskısıyla ya da suç örgütlerinin tehditleriyle susturulmaktadır. Adaletin siyasallaşması toplumun huzurunu bozmakta, “hukukun üstünlüğü” ve “insan haklarına saygı” gibi kavramlar bugün ülkemizde yalnızca sözde kalmaktadır. Bu ortam ülkemize refah değil, daha fazla huzursuzluk getirmiştir. Sözlerime son verirken kanun teklifinin 9’uncu maddesiyle ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini hatırlatıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)