Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 44 |
Tarih: | 07.01.2025 |
CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu yolsuzluk haberlerini okuduğumda açıkçası hiç şaşırmadım çünkü Türkiye'de öyle bir iktidar döneminde bulunuyoruz ki değerli arkadaşlarım, Covid koşullarında kendi Bakanlığına dezenfektan satan bir Bakan vardı AK PARTİ bünyesinde. Kızılayın deprem koşullarında deposunda çadır tuttuğunu ve bu çadırları deprem koşullarında sattığını gördük AK PARTİ iktidarı döneminde. Bebek yoğun bakım çetesi gördük arkadaşlar, bebeklerin para için öldürüldüğü bir dönemi yaşadık AK PARTİ döneminde. Kıbrıs'a büyükelçi olarak gönderdiğiniz kişinin geçmişte Kıbrıs'ta mafya babasıyla ortaklığının olduğunu gördük AK PARTİ döneminde. O yüzden, Yunus Emre Enstitüsünde bu yolsuzlukların olduğu haberine tabii ki şaşırmıyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz dönemin ibretlik bir vesikasıyla karşı karşıya bulunduğumuzu tespit etmek gerekiyor.
Değerli arkadaşlarım, tabii, Gelecek-Saadet Grubunun önerisi çok önemli, kendilerini tebrik ediyorum ama değerli arkadaşlarım yani boşuna kendinizi yormayın. Burada Yunus Emre Enstitüsündeki yolsuzluk olaylarıyla ilgili çok açık bir siyasi koruma kalkanı olduğunu lütfen görelim. O yüzden de emin olunuz, birazdan oylama yapıldığında değerli AK PARTİ milletvekillerinin oylarıyla bu önerge reddedilecektir maalesef. Niye bunu söylüyorum, niye "Bir siyasi koruma kalkanı var." diyorum? Bakın, hepiniz gördünüz; Sayın Aile Bakanının eşinin bu Enstitünün Başkan Yardımcısı olduğunu biliyoruz, Milliyetçi Hareket Partili bir milletvekilinin oğlunun bu Enstitünün Başkan Yardımcısı olduğunu biliyoruz. Soruyorum size: Acaba, bu kişiler bu makama sınavda başarılı olarak mı geldiler, kendilerini ispat ederek mi geldiler? Hayır, siyasi atamayla oraya görevlendirilerek geldiler ve bunun anlamı da şuydu: Bakın, siyasilerin en yakınları, eşleri, çocukları oraya konularak "Bu kuruma dokunamazsınız, bu kurumu inceleyemezsiniz; teftiş elemanları, yargı içerisinde bulunan kişiler; ayağınızı denk alın, burası, bu kurum bir siyasi koruma altındadır, bakanın eşinin görevli olduğu, bir milletvekilinin oğlunun görevli olduğu bir kuruluştur burası, ayağınızı denk alın, bu kuruma dokunamazsınız." mesajını vermek için bu kişiler orada görevlendirilmiştir. Tekrar ifade ediyorum: Bir şeyi başararak, sınavda başarılı olarak, kendilerini ispat ederek, bir kariyer patikası içerisinde yol alarak oraya gelmemişlerdir; siyasi amaçlarla oraya konulmuşlardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Emre, tamamlayın lütfen.
Buyurun.
YUNUS EMRE (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sayın milletvekilleri; bunun yanında, Enstitünün önceki Sayın Başkanının, şu anda firarda olduğu söylenen Başkanının bir açıklaması var. Bu açıklamasında çok önemli bir cümle var, bunları unutmayalım, bunu hatırlatmamız gerekiyor. "Tüm siyasilerin, bürokratların ve basın mensuplarının son on yıllık mal varlıkları şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır." diyor. Bunu şu anda yurt dışında bulunan Enstitüsü Başkanı söylüyor, bu yolsuzluklarla itham edilen kişi söylüyor sizin iktidar döneminizde yani adam "Benimle uğraşmayın, o milletvekillerine bakın, o bakanlara bakın, o iktidarın mensuplarına, o siyasilere bakın, bürokratlara bakın. Cesaretleri varsa herkesin on yıllık mal bildirimlerini açıklayın." diyor. Şimdi, bu sözler ortadayken birazdan oy vereceksiniz ve Saadet-Gelecek Grubunun önerisini reddedeceksiniz. Peki, değerli milletvekilleri, bundan hiç utanmıyor musunuz?
Teşekkür ederim. (CHP, DEM PARTİ, İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)