GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:07.01.2025

CHP GRUBU ADINA GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; emeklilik bir insanın ömrünün en üretken yıllarında ülkesine çalışarak kattığı değerin karşılığıdır. Dolayısıyla lütuf değil anayasal bir haktır. Ne yazık ki cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılının ilk sayfası emekliler için sefaletin yüzyılıdır. İktidarın büyüme hedefi içerisinde yer alamayan emekliler içselleştirilmiş yoksullukla hayata tutunmaya çalışıyor çünkü AKP yoksulluğu bir yönetim aracı hâline getirdi. Öyle bir düzen inşa edildi ki kamu kaynakları sosyal adaleti ve refah devletini inşa etmek yerine yandaşa, candaşa transfer edildi ve öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki 2024 yılında köprü ve otoyollara yüzde 200, kiralara yüzde 62, yeniden değerleme oranına yüzde 43, doğal gaz ve elektriğe yüzde 38, eğitim harcamalarına yüzde 300, yakıta yüzde 42 zam yaptı. İş, memura, emekliye, dar gelirliye yapılacak ücret artışını gelince TÜİK'in modern iktisat literatürüne armağanı olan tamamen yerli ve millî hayalflasyonu devreye girdi. AKP iktidarının enflasyonla mücadelesi hayal olunca hayat pahalılığı altında geçim zorluğuyla hayatta kalmaya çalışan milyonlarca emekliye de insan onuruna yaraşır bir hayat hayal oldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı biraz önce yaptığı açıklamayla en düşük emekli maaşını 14.469 liraya yükselttiğini müjdeledi. Oysa 1 Ocak 2024'te 10 bin lira olan en düşük emekli aylığını Temmuzda 12.500 liraya tamamladınız ve o günden bugüne emeklinin alım gücü 8.500 liraya düştü. Biz, ısrarla "En düşük emekli aylığı en azından bir asgari ücrete eşitlensin." derken siz, yeni güncellemeyle aylıkları tekrar 10 bin liraya çektiniz. Yani bırakın zam yapmayı, 2024'te verdiğiniz 2.500 lirayı da geri aldınız. "Emekli aylıkları sadece enflasyona değil, ekonomik büyümeye de endekslenmeli." derken siz 16 milyonu Erdoğan'ın IMF'ye kaptırdığı gönül endeksine mahkûm ettiniz. Biz "Kademeli emeklilik, staj ve çıraklık mağdurları, taşeronlar, atanamayan öğretmenlerin sorunları çözülsün." derken siz yeni mağduriyetler yaşattınız. Ve 2008'de çıkarılan 5510 sayılı Yasa'yla aylık bağlama oranını yüzde 70'ten 35'e, büyümeden verilen refah payını da yüzde 100'den 30'a siz düşürdünüz. Millî gelirden gelen aslan payını yüzde 20'lik imtiyazlı bir kesime siz teslim ettiniz. Bu ülkenin yüzde 80'ini derin yoksulluğa siz mahkûm ettiniz. Adında adalet olan Adalet ve Kalkınma Partisi bu yıl bir avuç imtiyazlıdan alması gereken 3 trilyon liralık vergiden vazgeçmeseydi her bir emekliye aylık en az 30 bin lira verecekti. Bugün, sabit gelirli milyonlar temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma düşmüşse sorumlusu elbette başekonomist Erdoğan ve onun bilimden, vicdandan, gerçeklikten uzak olan ekonomi politikasıdır. Gününü dolar bazında hesaplayanlar, yandaşlarına milyarlarca lira değerinde ihaleler verenler iş emeklinin, emekçinin, ücretlinin yaşamına, geçimine, geleceğine gelince sabır öğütlüyorlar. Bugün yirmi beş yıl çalışıp emekliliğe hak kazanan bir devlet memuru sabır taşı olsa çatlar; alacağı 720 bin lira emekli ikramiyesiyle Ankara'da bırakın bir sıfır daireyi yirmi beş yıllık 50 metrekare bodrum katı sahibi olması bile mümkün değil. Zira, 1 milyon kredi çekse on yıl boyunca aylık 30 bin lira ödemesi gerekir ancak emekli olduğunda sadece 25 bin lira alacak. Yani yirmi beş yıllık bir memurun, her bir yıl emeğinin karşılığı sadece bin lira. Dolayısıyla yirmi beş yıllık bir memur profesör olsa hatta Nobel ödüllü ekonomist olsa bu şartlarda yaşayabilmesi mümkün değil.

Değerli milletvekilleri, sözün özü emekliye reva görülen bu sefalet düzeni bilinçli bir tercihtir. Gelirinin tümünü harcadığı hâlde minimum gıda, barınma ve sağlık gereksinimini karşılayamayan milyonlarca emekli sosyal ölüdür. Hangi vicdan bir ömrü çalışarak geçiren insanımızı elektrik faturasını ödemekle ısınma arasında bir tercih yapmaya zorlayabilir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Taşcıer.

GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Hangi adalet anlayışı emeklilikte onurlu bir yaşam sürmek yerine pazarda artık toplamak zorunda kalan yurttaşlarımızı görmezden gelebilir? Bu halk hakkını istiyor. Emekçiler, memurlar, emekliler hak ettikleri onurlu bir yaşamı istiyor. Biz de onların sesi olmaya devam edeceğiz. "Vergide adalet" diyorsak "Gelirde adalet" diyorsak "Ülkede adalet" diyorsak bu adaleti Cumhuriyet Halk Partisi sağlayacak.

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)