Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 44 |
Tarih: | 07.01.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzdeki yasa teklifi engellilere, emeklilere, esnafa ağır yükler getiren, onları üzecek bir teklifler manzumesi. 28 maddede ne var biliyor musunuz? Ekonomiyi daha da kötüleştiren iktidarın pansuman tedbirleri var, halka getirdiği ağır yükler var ve aile hekimleriyle ilgili teklifleri var. Şimdi, bakın, aile sağlık merkezlerine gittiğiniz zaman kapalı olduğunu göreceksiniz. Vatandaşlar kapıda, doktorlar kapatıp gitmiş. Neden? Çünkü sağlık sistemini mahveden iktidarın uygulamalarını protesto ediyorlar. Geçtiğimiz gün Kocaeli'nde bir aile sağlığı merkezine gittim, vatandaşlar da oradaydı ve şunu söylediler: "Gerçekten hekimlere haksızlık yapılıyorsa dirensinler, grev yapsınlar; biz halk olarak mağduruz ama doktorların yanındayız." Şimdi, bütün bunlarla ilgili sorunları gidermek için aklınca bir yasa teklifi getirmiş ve çözüm bulmaya çalışıyor. Aile hekimlerinin maaşını azaltıp getirdiği yeni yönetmelikle birtakım etik olmayan teklifler sunan iktidar, aile hekimlerine bu yasa teklifiyle âdeta bir rüşvet teklifi sunuyor. "Seni mağdur ettim, getirdiğim yönetmelikle zor durumdasın biliyorum ama işte sana GETAT uygulaması getireyim ve mesai dışı birtakım uygulamalardan para kazan, sus." diyor ama aile hekimleri susmuyorlar. Biliyorsunuz, şu anda bu yasa teklifinden de bilgileri var ama grev devam ediyor, milyonlarca insan şu anda muayene olamıyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, madde madde incelediğimiz zaman bakalım bu yasa teklifinde ne var.
Şimdi, 1'inci maddesinde, vergi indirimi belgesiyle engellilik belirleniyordu, şu anda da çalışma gücü kaybına göre belirlenmesi esas alınıyor ve engellilerin emeklilikleri zorlaştırılıyor.
2'nci maddede ne var? Şimdi, bu iktidarın hep yaptığı bir şey var; Cumhurbaşkanı kararnameleriyle Kişisel Verileri Koruma Kanunu'na müdahale ediyorlardı ve Anayasa Mahkemesi birçok kez olduğu gibi bu kararnameyi iptal etti. Şimdi, iptal etmemesi mümkün değildi. Bu kararname niye çıkar? Şimdi, öyle alışmışlar ki Anayasa'yı böyle ayaklarının altında eze eze, çiğneye çiğneye yol alıyorlar. Anayasa madde 20'ye göre Cumhurbaşkanı kararnamesiyle belirlenemeyecek Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nu kararnameyle belirlemeye çalışıyorlar. Yıllar kaybedildi, şu anda getirip yasa maddesiyle çıkarmaya çalışıyorlar. Halka, Meclise büyük bir kayıp bu.
Yine, bakın, 3'üncü maddede Esnaf Ahilik Sandığını tekrar 2028'e kadar erteliyorlar. Şimdi, bu Esnaf Ahilik Sandığı neydi? 2017 yılında burada vekil olan varsa bilir, iktidar, işte "Esnafa büyük bir iyilik, müthiş bir destek getiriyoruz." dedi ve Esnaf Ahilik Sandığıyla ilgili bir yasa çıktı. Peki, uygulandı mı? Hayır, uygulanmadı. 2018'de uygulanmadı, 2021'e uzatıldı, 2023'e uzatıldı; şimdi de 2028'e uzatılıyor. Şimdi, bu Esnaf Ahilik Sandığı esnafın iflas ettiği, durumunun zorlaştığı anda esnafa bir fon ayrılmasıyla ilgili bir maddeydi. Ekonomiyi mahvetmiş bir iktidar bu yasayı çıkardı, çok övündü fakat uygulayamadı. Nasıl uygulasın? Çünkü ekonomi perişan bir durumda ve çıkardığı yasayı bile yedi yıldır uygulayamayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ta erteliyor şimdi bu 3'üncü maddeyle 2028 yılına. Bakın, biz teknik ve belgeli konuşuyoruz.
Yine, 4'üncü maddede SGK'ye ilaç alım yetkisi veriliyor ve fakat burada özel sektörün ihya edilip edilmeyeceği hâlen net değil. Bu konuda bu iktidarın çok yaptıkları vardır, biliyorsunuz, bu da tedirgin edici.
5'inci madde çok tartışmalıydı, çok tartıştık bunu. Bahsettiğimiz gibi, aile sağlığı merkezlerinde aile hekimlerine mesai bittikten sonra, mesai dışı GETAT uygulaması teklif ediyor bu madde; belki şimdi biraz geri adım attılar. Fakat bir kamu kurumunda, resmî kurumda "Vatandaş, sana şimdi bir muayene yapamıyorum, mesai sonrası gel, farklı bir muayene yapacağım." demek doğru bir iş mi? Bu kabul edilecek bir durum değil arkadaşlar. İflas etmiş bir sağlık sistemi var.
Bakın, 1970'li yıllarda Türkiye'de köyden kente bir göç vardı. Şu anda ne oluyor? Şu anda da Türkiye'den yurt dışına bir göç var. Neden? Mühendisi, avukatı, doktoru, herkes bu ülkeden göç ediyor çünkü sistemler çöktü. Bu sene 3 binden fazla hekim yurt dışına gitti, bu ülkeden umudunu keserek gitti arkadaşlar. Şimdi böyle bir yerde siz sağlık sistemini kurtarmak için palyatif, pansuman tedbirlerle yol almaya çalışıyorsunuz.
Şimdi, mesela bu eleştirilen, aile hekimlerinin grev yaptığı yönetmelikte ne var? Aile hekimi şaşırmış durumda inanın ki; hastaya baksa mı iyi, bakmasa mı iyi! Birtakım ilaçları yazsa puanı düşüyor, alacağı para azalıyor. Yine, bilim dışı birtakım metotlar kendisine öneriliyor ve "Hasta sana gelmezse ücretinden düşüş sağlayacağız." deniliyor. Yani insanlar hasta olmayabilir, doktora gitme ihtiyacı hissetmeyebilir ama getirdikleri teklif bu maalesef. Şimdi, GETAT uygulamasıyla neyi eksik bıraktı ki aile hekimleri tamamlayacaklar? Bunun cevabı yok. Yine, bilim karşıtlığının yoğun olduğu, aşı karşıtlığının yoğun olduğu bir dönemde... Tıp fakültelerinin müfredatında olmayan... Ben bir hekimim, okuduğum tıp fakültesinde GETAT'la ilgili bir bilgi yoktu, bir müfredat yoktu, şu anda da yok. Peki, bunu pratikte niye uyguluyor bu iktidar? Bunun cevabını da kendileri veremiyor değerli arkadaşlar.
Evet, devam ediyoruz. 6'ncı maddede yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle sosyal güvenliğin düzenlenemeyeceği anayasal bir ilke fakat bunu da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapmışlar, şimdi yasayla bunu yapmaya çalışıyorlar. Yıllarca ülke zaman kaybediyor, Anayasa Mahkemesi boş yere uğraşıyor, Meclis boş yere yasa çıkarıyor. İktidarın işi gücü bu "Ben yaptım, oldu." mantığı ama bakın, dönüp dönüp bu... Mecliste yıllardır bulunuyorum, kaç kez söyledik, bu yasayı... Mesela, SGK yetkililerine yasal zırh getiren bir yasa getirmişlerdi, "Bu yasayı çıkarmayın." dediğimizde dayattılar ve Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bunun gibi çok yasa var.
Yine, 7'nci maddede de hastalık ve analık ödeneğinde gereklilik ve orantılılığa riayet edilmediğine dair Anayasa Mahkemesinin iptalinden sonra tekrar bir yasa çıkarılıyor; üç yıl önce çıkarılmış yasayı tekrar çıkarıyorlar, ülkeye önemli bir zaman kaybı yaşatılıyor.
11'inci madde burada yine son derece halkı üzecek bir madde. Şimdi, düşünün, Hacı Ahmet amca gitti, muayene oldu, ilacını almak için eczaneye gidecek, katılım payı 2 lira verirken şu anda bu 11'inci maddeyle 20 liraya çıkarılıyor hatta 10 katı daha arttırılma durumu var, arttırabilir; kurum ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle 10 katı da artırılabilir. Biz buradan şimdi halkımıza sesleniyoruz: Öyle bir yasa çıkıyor ve biz bunun karşısındayız. Tüm emekliler, asgari ücretliler, esnaf, işçi emeklisi, memur emeklisi, memurlar herkes duysun; 2 lira olan katılım payı 20 liraya çıkıyor ve 10 katına kadar arttırılma durumu var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Gergerlioğlu.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Yani asgari ücrete yüzde 25 zam yaptınız, 22.104; emeklinin ücreti yüzde 11 arttı, işçi emeklisinin ücreti yüzde 15 arttı ama burada, bakın, 2 liralık bir katılım payının 200 lira olma ihtimali var. Geçen sene ocak ayında ekmek Kocaeli'de 7,5 liraydı, şimdi 15 lira oldu yani yüzde 100 zam. Gerçek enflasyonun yüzde 100 olduğu bir yerde işte yapılanlar bunlar; hep halktan almak, halkı soymak ve batmış ekonomiyi kurtarmak için birtakım geçici yöntemlere başvurmak.
Yine, 12'nci maddede de özel sektör işverenlerinin SGK'ye ödeyecekleri sigorta prim indirimi 5'ten 4'e iniyor ve burada da esnafın yine bir kaybı oluyor. Bunları kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ve bu yüzden bu yasa teklifine karşıyız.
Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)