| Konu: | Rize'deki saldırıda hayatını kaybeden Selim Okumuş ile Ömer Beyazıt'a, Mehmet Akif İnan'ın vefat yıl dönümüne, İstanbul'da 1 Ocak sabahı gerçekleştirilen yürüyüşe, deprem bölgesinde başlatılan inşa seferberliğine ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 08.01.2025 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bugün 8 Ocak Çarşamba ve 2025 yılının 2'nci yasama gününde hep birlikteyiz.
Dün ne yazık ki acı haber Rize'den geldi, PTT Başmüdürlüğü binasında meydana gelen menfur saldırıda hayatlarını kaybeden PTT personeli Selim Okumuş ve Ömer Beyazıt kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet ve mağfiret, kederli ailelerine ve PTT camiasına başsağlığı diliyorum; mekânları cennet, makamları ali olsun.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Valla, vuranlara da ömür boyu hapis olması gerek!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mehmet Akif İnan'ın "Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde/Götür Müslüman'a selam diyordu/ Dayanamıyorum bu ayrılığa/Kucaklasın beni İslam diyordu." mısralarıyla, vefat yıl dönümü münasebetiyle kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Onun kalemiyle yazdığı, yüreğiyle savunduğu değerler sadece aziz ve asil milletimizin değil, tüm insanlığın ortak vicdanını ve adalet arayışını temsil etmektedir.
Bu çerçevede, Gazze'yle, Kudüs'le, Filistin'le bir ve beraber olduğunu gösteren, 1 Ocakta sabahın erken saatlerinde yarım milyon İstanbullunun, oradan Kudüs'ün, Gazze'nin, Filistin'in sakinlerine, kardeşlerimize desteklerini de buradan teşekkürle ve saygıyla yâd ediyorum. İnşallah, nasıl Suriye'de muhacirler onurlu, güvenli bir şekilde yurtlarına kavuştularsa muhacir Filistinli kardeşlerimizin de Gazze'ye, Kudüs'e, Filistin'e mutlaka kavuşacağına olan inancımızı ifade ediyorum ve bilinir bilinmez, görünür görünmez her türlü noktada milletimizin de devletimizin de Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğini ifade ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen yıl Hükûmetimizin ana gündemlerinden biri deprem bölgemizin yeniden ayağa kaldırılmasıydı. Asrın felaketinin ardından bölgede asrın inşa seferberliğini başlattık. 2023 ve 2024 yılında, bu amaçla, günümüz fiyatlarıyla toplam 2,6 trilyon lira harcadık yani bugünkü kurla 75 milyar dolar tutarında bir harcama yaptık deprem bölgesinde. 155.000'inci yuvamızın anahtarını Kahramanmaraş'ta hep birlikte afetzede kardeşlerimize teslim etmiştik, inşallah, yapımını tamamladığımız 201.000'inci yuva ve iş yerlerinin de anahtarlarını çok yakın bir zaman diliminde Sayın Cumhurbaşkanımız hak sahiplerine teslim edecekler.
Şunu büyük bir memnuniyetle belirtmek isteriz ki bugün depremzedelerimizin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını giderdiğimiz umut dolu bir tabloyla karşı karşıyayız, 2025 yılında da deprem bölgesi en önemli ve öncelikli gündemimiz olmayı sürdürecek; aynı gayret ve azimle çalışarak kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de inşallah yıl sonunda, toplamda 453 bin yuva ve iş yerimizi afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz ve 11 ilimizde tüm vatandaşlarımız huzurlu, güvenli ve dayanıklı yuvalarına kavuşacaklar.
Tabii, başka hususlara değinecektik ama burada birtakım yalan yanlış, iftiralarla dolu birtakım şeyler ifade edildi, gündeme getirildi. Bakınız, burada kin ve nefret söylemiyle, hırs ve hasedini nefret söylemine çeviren bir yaklaşımla, açıklamalar yapıldığı hâlde ısrarla bu konuda olayları çarpıtarak Meclisin mehabetine yakışmayacak bir yaklaşım sergilendiğine şahit oluyoruz. Efendim, sanki pırlanta firmasıyla bir sözleşme, bir anlaşma yapılmış gibi bir şey takdim ediliyor. Bakın, basın açıklamasıyla Bakanlık bu konuda... Her bir firmanın her bir bakanlığa, özel kuruluşa kendiliğinden, orada çalışanlarla ilgili birtakım kampanyalar düzenlediğini tek taraflı olarak bildirmek suretiyle, bunların personele duyurulması talebinde bulunabiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Yılbaşı geldiğinde bütün firmalar bu konuda Meclise, kurumlara, şirketlere, şahıslara, her tarafa bu tür tek taraflı bildirimlerde bulunuyorlar ama bunun dışında, bahse konu firma ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında herhangi bir özel anlaşmanın söz konusu olmadığı basın açıklamasıyla duyurulduğu hâlde bunu gerçekmiş gibi ortaya koymak hakikate iftiradır ve bu itibar suikastidir, bunu kesinlikle reddettiğimizi ifade ediyorum.
Birçok örneğine şahit olduk. Diyanet İşleri Başkanlığının on iki yıl önceki açıklamasını, ekmek israfının önlenmesiyle ilgili bir makalesini yeni bir açıklama gibi ve hiç de bağlamı içerisinde olmadan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Akbaşoğlu, buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - ...bambaşka bir noktaya çevirerek, alakası olmayan bir hususta iftiralarla, yalanlarla itibar suikastine gidildiğine hep beraber şahit oluyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığının basın açıklaması burada, bunlardan özür dilenmesi gerekir eğer hakikati arıyorsanız.
Somali Cumhurbaşkanının oğluyla ilgili, bir kazaya karışmasıyla ilgili, oradan Türk pasaportuna ve adalet sistemine, Somali'yle ikili ilişkilerimize varıncaya kadar birtakım yalan yanlış değerlendirmelerde bulunuldu. Şimdi, şunu ifade etmek isterim öncelikli olarak: Adı üzerinde, bu bir kaza. Burada her bir milletvekilinin, Sayın Çömez'in de her birimizin veya yakınlarımızın kazaya karışmayacağına dair bir garantisi yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akbaşoğlu, tamamlayın lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Allah, kimseye, bu konuda kazaya karışmamayı nasip etsin. Bununla beraber, adı üzerinde kaza; istemsiz bir şekilde kendi hatanızdan veya muhatabınızın hatasından kaynaklanan kasıtlı olmayan bir olayın meydana gelmesi. Kaza, adı üzerinde. Ve bu kişi gelmiş kendisi, burada adalete teslim olmuş, bu konuyla ilgili Türk bağımsız yargısının vermiş olduğu karara aynen uymuş, bu konudaki bütün gelişmeler bu şekilde.
Burada, Türkiye pasaportunun itibarsızlığına, Somali'yle olan ilişkilere kadar farklı noktalara çarpıtarak, bu olayları, bütün devlet sistemini de bühtan altına koyarak pasaportun parayla alındığı, sanki gayrimeşru bir şekilde alındığı imasında bulunarak bu konuda tamamen bir nefret söylemini reddettiğimi ifade ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, son defa açıyorum, tamamlayın lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Toparlayacağım efendim.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Zor toparlarsın!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu konuda, evet, bizim Somali'de Oruç Reis gemimizin petrol aramasından ve münhasır ekonomik ilişkilerimizden, gayet iyi olan ilişkilerimizden orayı sömüren Batılılar rahatsız, bunu anlıyoruz ama Sayın Çömez, sizin bu konudaki rahatsızlığız nedir, onu anlayamadım.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Şimdi söyleyeceğim Sayın Akbaşoğlu, şimdi söyleyeceğim niye rahatsız olduğumu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - O nedir, bu nefretinizin, bu rahatsızlığınızın sebebi nedir, onu anlayabilmiş değilim. Cumhurbaşkanının oğluyla ilgili de gerekli ceza verilmiş ve dosya nihayete erdirilmiştir. Bu konuda Türk adaleti tarafından da hiç kimseye özel bir muamele yapılmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Toparlıyorum Sayın Başkan, son olarak...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yirmi iki yıldır toparlayacaksın Sayın Başkan.
BAŞKAN - Mikrofonu son defa açıyorum, bir daha uzatmayacağım Sayın Akbaşoğlu.
Buyurun lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Biz yirmi iki yıldır milletimize hizmet ve eserlerle onların hizmetkârı olduğumuz için iktidar olduk ve Guinness Rekorlar Kitabı'na geçecek muazzam hizmet ve eserlere, demokratik devrimlere imza attık, Allah'a çok şükür. Bu konuda her zaman milletimizin her ferdinin yanındayız.
Emeklilikle ilgili dün burada yaptığım açıklamaları da birtakım muhalefet partisi mensuplarının tamamen çarpıtarak ortaya koydukları net bir şekilde iftiraya dair, yalana dair bir başka delil olarak karşımıza çıkıyor. Şunu söyleyeyim: Bakın, müfterilerin, yalan söyleyen ve iftira atanların şahitliğinin de kabul edilmeyeceğini herkesin bilmesi gerekir. Bizim ağzımızdan nakledilen cümlelerin bire bir, motamot ancak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Son olarak, bitiriyorum.
Çünkü şahsımla ilgili de birtakım açıklamalar yapıldığı için, tamamen çarpıtarak, söylemediğim sözlerle ilgili...
Bitiriyorum efendim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Vekilim demokratik devrimden bahsediyor, herhâlde dil sürçmesi oldu!
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, bu kez son defa açıyorum mikrofonu ve uzatmayacağım.
Buyurun.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sayın Başkan, biz de bu kadar uzatırız o zaman ya, böyle şey olur mu? 10 tur oldu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu konuda benim yaptığım açıklamaları da motamot aktarmak yerine tamamen bağlamından kopararak ve kendi indi görüşleri ve kafalarında tasarladıkları kendi siyasi hedefleri doğrultusundaki yaklaşımlarına malzeme yapmalarını da buradan özür dilemeyle bunun neticelenmesi gerektiğini ve bu itibar suikastlerinden de her olayın özünü çarpıtarak, bu konuda bütün bu gerçekleri ıskalayarak ortaya konulmasından dolayı da özür dilemeleri gerektiğini ifade ediyorum. Biz Allah'ın izniyle 2028'de de burada olacağız, 2053 ve 2071 hedeflerini de milletimizle gerçekleştirmeye devam edeceğiz diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)