Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 45 |
Tarih: | 08.01.2025 |
ELİF ESEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 5'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Bu maddenin aile hekimliği dernekleriyle istişare edilip edilmediğini çok merak ediyorum, edildiyse bile anlaşılan o ki kendilerini gerçekten dinleyen ve sahayı anlayan bir yaklaşım benimsenmemiş çünkü düzenlemeler uygulamada ciddi sorunlar yaratacak nitelikte ve bu durum sağlık sistemimizin bütüncül yapısını tehdit etmektedir.
Aile hekimlerini dehşete düşüren raporlar kısmına geçmeden önemli bir konuya değinmek istiyorum. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili bölümün tekliften geri çekilmesini teklif ediyoruz. Zira GETAT uygulamaları hekimler arasında iş barışını bozacak önemli bir niteliktedir. Üstelik aile sağlığı merkezlerinde GETAT nedeniyle mesai saatleri dışında yalnız kalarak uygulama yapacak olan hekimler acil bir durum geliştiğinde yeterli personel olmadan müdahale edemeyeceklerdir. Bu da ölümcül sonuçlara neden olacak, hasta sağlığını ve hekimlerin mesleki durumunu riske atacak niteliktedir.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nda yapılması beklenen raporlarla ilgili değişiklik ise ASM'leri ticarethaneye, hekimleri tüccara dönüştürme riskini taşırken sağlıkta şiddeti çığırından çıkaracak, aşırı iş yükünü artırarak vatandaşın birinci basamakta dahi hekime ulaşamaması sorunlarını üst üste bindirecek ve derin krizlere neden olabilecek niteliktedir. Öncelikle, raporların ASM'lerde ücretli hâle getirilmesi kabul edilemez. Nitekim birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretsiz olması bu hizmetlerin temel taşlarından biridir. Bu yüzden, birinci basamak sağlık hizmetlerine rapor gibi ücretli uygulamalar koymak hem sistemin ruhuna aykırıdır hem de çok daha derin sorunlara yol açabilecektir, sorunlar da zaten var olan sağlıkta şiddetin körüklenmesine sebep olacaktır. Zira bu sistem değişikliğiyle özellikle sevk işlemlerinde sağlıkta şiddet vakalarının artmasından endişe etmekteyiz. Hastalar "Parasını ödedim, raporu buradan alıp çıkmam lazım." diyerek sağlık çalışanlarını suçlayabilir, hatta şiddete başvurabilir. Öyle ki sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yüzde 75'i sözel olarak başlayıp fiziksel saldırıya dönüşmektedir. Oysa mevcut sistemde bile raporlar konusunda hekimlere yönelik kavgalar ve saldırılar yaşanmaktadır.
Her birinizin çok iyi bildiği üzere, beş dakikada bir olarak verilen randevular yüzünden oluşan yığılmalar sağlıkta şiddeti son on yılda bambaşka bir seviyeye getirmiştir. Türkiye'nin 2021 verilerine göre kişi başına düşen doktor sayısında Avrupa'da sonuncu olması ortadayken "Giderlerse gitsinler." denilen doktorlarımızın sayısı bugün çok daha az seviyeye düşmüştür. Bu tarz gerilimleri yaratacak yasal düzenlemeler yakında doktorsuz kalmamıza sebep olacaktır. Ezcümle, ücretli hâle gelecek birinci basamak rapor sistemi, bitmesi için büyük emek harcanan sağlıkta şiddet çalışmalarını boşa çıkarabilir.
Öte yandan, mevcut şartlarda ASM'lerin sürücü belgesi ya da işe giriş gibi raporları vermesi altyapı anlamında da mümkün değildir. Sizlere İstanbul'da görevli bir aile hekiminin verdiği örneği aktarmak isterim: Bir hastanın rapor için gerekli bir tek akciğer filmi için 6 kilometre uzaklıktaki bir hastaneye gitmesi, sıra alması, tetkik sonuçlarını alıp ASM'ye geri dönmesi neredeyse tam bir iş gününü almaktadır. ASM'lerde bu raporları verebilmek için gerekli altyapı hazırlanmadan verilecek bu sorumluluk hasta ve hekim arasında gereksiz bir gerilim oluşturacaktır. Dolayısıyla, asıl olması gereken, tüm altyapısı hazırlanmış merkezler oluşturarak raporların sadece ve sadece o merkezlerde verilmesi ve aile sağlık merkezinin rapor konusunun tamamen dışında tutularak ücretsiz birinci basamak hizmetlerine odaklanmasıdır.
Sağlık sistemimizin bütünlüğü için, sağlık çalışanlarının sahadaki sorunlarını anlamadan alınan kararların hiçbir çözüm üretemeyeceğini bir kez daha buradan vurgulamak istiyorum. Sağlık politikalarımızın şiddeti önlemeye çalışırken iş yükü, altyapı yetersizliği ve sistematik sorunlarla yeni krizler yaratmaması için hepimizin sorumluluk alması gerektiğine inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Esen.
ELİF ESEN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sahayı anlayan, hekimleri ve vatandaşları dinleyen bir yaklaşım benimsenmeli ve düzenlemeler kati şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun efendim. (CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)