Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 45 |
Tarih: | 08.01.2025 |
MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; 8'inci madde, gündeme gelen uluslararası öğrencilerin genel sağlık sigortasıyla ilgili beklentilerinin yani onların genel sağlık sigortası sistemine dâhil olmasının zamanlamasıyla alakalı bir madde. Aslında getirilen teklifteki madde bu talebi kısmi olarak karşılıyor diyebiliriz ancak ben bugün uluslararası öğrencilerin farklı sorunlarını gündeme getirmek istiyorum. Malumunuz olduğu üzere şu anda en çok konuştuğumuz konu beyin göçü ve beyin göçü denildiğinde kendi gençlerimizin yurt dışında okumak durumunda kalmaları; bazılarının zorunlu olarak, bazılarının da tercih olarak yurt dışında okuma durumunda kalmaları ama sonrasında Türkiye'ye dönüş yapmamaları hepimiz için bir endişe kaynağı oluşturuyor. Ama şimdi bizim ülkemizde yaklaşık 337 bin yabancı öğrenci var, 337 bin yabancı öğrenciyle ilgili maalesef, merkezî bir kurumumuz yok, merkezî kurum olmadığı için de bunların sorunlarının yönetimiyle ilgili, karşı karşıya kaldığı tehlikelerle ilgili, risklerle ilgili herhangi bir adım atılamıyor ve merkezî otoriteden, merkezî anlayıştan, merkezî planlamadan bağımsız olan uluslararası öğrencilerin sorunları maalesef, dağınık bir şekilde ülkenin tamamında üniversitelerin el yordamıyla çözmek durumunda kaldığı bir soruna dönüşüyor. Tabii, aynı zamanda, yine Türkiye'de yaşanan sığınmacı ve göçmen gibi meselelerle ilgili -doğrudan bu yaşadığımız sorunların içerisine yabancı öğrenciler de atılarak- aynı şekilde, yaşadığımız tartışmaların, ortaya çıkan tartışmaların bir boyutuyla birlikte hepsini aynı değerlendiriyoruz ve toptan hepsini ret makamında olduğumuz için de yine sorunları çözmekte maalesef zorlanıyoruz.
337 bin civarında öğrenciden bahsettik. Şimdi, bu sorunlar doğru bir şekilde, doğru zeminde tartışılmadığı için 2024 yılında yüzde 6 civarında yabancı öğrenci sayısı düştü. Dünyanın dört bir tarafından, Orta Asya'dan, Afrika'dan gelen öğrenciler var ve bunların yüzde 96'sı kendi imkânlarıyla geliyorlar yani karşılıklı ikili anlaşmalar dışında sadece kendi tercihleri ve belirlenen yasalar çerçevesinde Türkiye'de üniversite eğitimi alan öğrenciler var. Kendi imkânlarıyla geliyor olmaları maddi olarak Türkiye'ye ilave bir kazanç olarak algılanabilir, ayrıca bunları bir yumuşak güç unsuru olarak da değerlendirebiliriz ama yüzde 96 gibi önemli bir rakam olmasına rağmen bu problem maalesef tam anlamıyla çözülemiyor. Türkiye'nin nasıl ki Avrupa ülkeleriyle yaşadığı vize problemleri var, yabancı öğrencilerin de -geldikleri ülkeleri kısmi olarak değerlendirebiliriz- yaşadıkları vize problemleri var; üniversiteye başvuruyor, üniversiteden kabul alıyor, kabul almasına rağmen gittiği ülkede büyükelçiliğimize başvuru yapıyor, zaman içerisinde o vize süreci tamamlanmadığı için hak kaybına uğruyor, bir süre sonra üniversite eğitimi almak için tercih ettiği Türkiye'den vazgeçiyor, farklı ülkeleri tercih etmek durumunda kalıyor. Bizim mutlaka gelecekte yumuşak güç olarak değerlendiren bir anlayışla bu öğrencilere bir planlama çerçevesinde, bir mantıkla hareket etmemiz gerekir.
Göç İdaresi gibi önemli bir kurum var fakat Göç İdaresinde yabancı dil bilen çalışan sayısı çok az. Yani insanların, iş yapanların, öğrencilerin, sığınmacıların veya göçmenlerin, bütün bunların problemlerinin sistematik bir şekilde çözülmesi gerekir. Ama biz, aynı şekilde, yabancı dil bilen yeterli kalifiye eleman olmadığı için, çalışan olmadığı için Göç İdaresinde sıkıntılar yaşıyoruz. Öyle bir sistem kurulabilmeli ki bu sistem yurt dışında vize başvurusunda bulunulduğu andan itibaren ikamet problemi, vesairenin on-line bir şekilde sonuçlanması için belli bir takvim içerisinde bütün bunlar netleşmelidir.
Bir diğer konu da yani Türkiye'deki öğrenciler için haklı olarak öğrenim ücretleri ne kadar yüksekse aynı şekilde yabancı öğrenciler için de maalesef öngörülemez artışlar var. Bu öngörülemez artışlar da yine öğrencilerin Türkiye'yi tercih etmelerinde önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Kaya.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Yapılabilecek olan şey çok açık yani dolar bazında sabitlenirse şayet bu öğrenci ücretleri, öğrenim ücretleri, onlar için de daha iyi olacaktır.
Üniversiteler içerisinde de profesyonel bir mantıkla maalesef yabancı öğrencilere yaklaşılmadığını görüyoruz. Yani öğrenci işlerinde herhangi bir -yine Göç İdaresinde yaşandığı gibi- dil bilmeyen veya onların sorunlarını tam olarak idrak edemeyen çalışanların çözümsüzlüğü sonucu ortaya çıkan sorunlarla maalesef mücadele etmek mümkün olmuyor. Profesyonel bir mantıkla yaklaşılması gerekir, kurumsal bir mantıkla yaklaşılması gerekir. 337 bin insanın Türkiye'de eğitim almayı tercih etmesi önemlidir ama bunu yönetebilmek kurumsal akılla olur ve maalesef bunun tam olarak sağlanamadığını görüyoruz. Bu vesileyle buna gereken ilginin gösterilmesi gerektiğini ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)