GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifiyle ilgili düşüncelerimi paylaşmadan önce bir yurttaş aradı, dedi ki: "Ben kanser hastasıyım, akıllı kanser ilacı kullanmak zorundayım. Bu ilacın 100 bin lira civarında bir tutarı var. Bunu ben ekonomik durumum nedeniyle alamıyorum ama bu ilaca da ihtiyacım var. Sosyal Güvenlik Kurumu bunu ödemedi." İçim acıdı, ne yaptın dedim "Avukata verdim. Avukat dava açtı, davayı kazandı ve bu parayı tahsil ettik." dedi. Yani sonunda mahkeme kararıyla o vatandaş o kanser ilacını alıyorsa neden o akıllı kanser ilacı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmıyor da dava yoluna vatandaş gönderiliyor? Kanser de bildiğiniz gibi insan sağlığı açısından en riskli hastalıklardan biri. Bu nedenle Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili görüştüğümüz bu kanun teklifinde bu konuyu iktidarın dikkatine getirmek istiyorum. Benzer durumlarda bazı ilaçlara erişimde sorun var. Onun için mutlak surette yurttaşların bu tür ilaç konusundaki mağduriyetlerine eğilmek gerekir. İnsani anlamda da bu kabul edilebilir bir durum değil. Yine, Suriyelilerden alınmayan ama bizim ülkemiz insanından alınan ilaç katkı payının da bu vesileyle kaldırılması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, kanun teklifinin içinde tarımla ilgili de ziraat odalarının daha öncesinde ödeyemedikleri sigortalılara yönelik başlangıç zamanını kapsayan cezai bir düzenleme vardı, buna af getiriliyor ama bu konuda tahsil edilmiş tutarların geri iadesine yönelik bir düzenleme de yok, bu da Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı. Sosyal Güvenlik Kurumunun tarımla ilgili sürecini irdelediğimizde de karşımıza çıkan tablo da iyi bir tablo değil çünkü çiftçilerin 60 yaşında emekli olmaları, 9000 gün prim ödemeleri mevcut ekonomik yapıda olanaklı değil. Sosyal Güvenlik Kurumu, tarım açısından 2002 yılında sigortalı kişi sayısı 7 milyon 511 bin kişiydi. 2023 yılına geldiğimizde bu sayı 4 milyon 767 bin kişiye düşmüş arkadaşlar. Yani tarımda çalışanların ciddi biçimde azaldığını rakamsal verilerde de görüyoruz. Tarımda Sosyal Güvenlik Kurumuna -önceki adıyla BAĞ-KUR- 2009 yılında prim ödeyen 1 milyon 16 bin 692 çiftçi varmış, 2024 yılı sonunda prim ödeyen çiftçi sayısı 420.991 çiftçiye düşmüş. Hani kalkıp diyoruz ya "Bize göre ÇKS'li 2 milyon 300 bin, Bakana göre 2 milyon 700 bin çiftçi var." diye, sigorta primini ödeyebilen çiftçi sayısı 420 bin arkadaşlar. 2 milyon 700 bin çiftçiden primini ödemekte bu kadar zorlananın varlığı tarım kesiminin içinde bulunduğu durumun da özeti gibi.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı seçimden önce söz vermişti; esnafın, çiftçinin 9000 gün olan prim gün sayısı 7200'e düşecekti. Bu kanun teklifinin içinde bu da yok. E, söz verildi, umutlandırıldı, neden 9000 prim günü 7200 güne çekilmiyor? Şu anda eğer prim böyle devam ederse ödeme güçlüğü daha da artacak çünkü 7,735 lira çiftçinin aylık prim ödemesi gerekiyor ki emekliliğe erişebilsin. E, ürettiği ürün para etmedi, düşük alım fiyatı uygulandı, girdi maliyetleri her geçen gün artıyor, bir de bunun yanında ürettiğinden para kazanamayan çiftçiden siz prim için para yatırmasını istiyorsunuz. Bunu nasıl sağlayacak?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Gürer.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Verilen ile mevcut durum arasında değerlendirme yaptığınız zaman da sorunun ne kadar derin olduğu görülür.

Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifinin içinde yine genel sağlık sigortası borcu bulunan kişilerin sağlık hizmetlerine erişiminin engellenmemesi için genel sağlık sigortası borçlarının silinmesine yönelik bir madde var. Bununla ilgili biz de milletvekili olarak kanun teklifi verdik; bizim kanun teklifleri Meclise gelmiyor ve değerlendirilmiyor, iktidarın kanun teklifleri geliyor. Adı "Kanunu milletvekili verir." diye geçiyor, bunu da değiştirmek gerekiyor. "Yalnızca iktidar milletvekillerinin Bakanlara hazırlattığı kanun teklifleri gelir ve Mecliste görüşülür." biçimine dönmesinde yarar var.

Son cümle de aile hekimlerinin eziyet yönetmeliği büyük tepki çekiyor. Sorunlu sağlıkta aile hekimlerinin bu talepleri de karşılanmalı ve yaptıkları eyleme uygun talepleri karşılanmalıdır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)