Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 45 |
Tarih: | 08.01.2025 |
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli halkımız; ekonomik krizin yerle bir ettiği bir toplumsallık, herkese ve her şeye alınıp satılabilen bir nesne gözüyle bakan iktidar, borçlandırılıp geleceksizleştirilen, umutsuz hâle getirilen bir toplum; Türkiye'nin içine sokulduğu bu karamsar ve karanlık tablodan çıkış elbette ki zor değil, gayet mümkün, yeter ki çözüm istensin, yeter ki fırsatçıların çıkarına değil halkın yararına adımlar atılsın.
Gelen kanun teklifine baktığımız zaman, yurttaşın 2015 tarihinden önceki genel sağlık sigortası borcu siliniyor. Uzaktan kulağa hoş gelen bu adımı daha derinlikli analiz ettiğimizde sorunların halının altına süpürmek dışında bir adım ifade etmediğini çok rahatlıkla görebiliyoruz. Daha önce burada Sayın Mehmet Şimşek'e de sormuştum ama maalesef bir cevap alamamıştım. Milyarlarca vergi borcu silinen yandaş şirketlerin yerine krizden dolayı yoksullukla sınanan, işsiz bırakılan, güvencesizleştirilen yurttaşın GSS borcu silinsin çünkü bu borçluluğun sebebi borç sahibi olanlar değil, bizzat bu iktidardır, bu sistemdir. Hemen şimdi getirelim yasayı ve silelim yani bu kadar açık ve basit bir şekilde, geçmesi basit. Yandaşın silinen vergi borcuna karşı yurttaşı mesul olmadığı borçlardan kurtaralım.
Sayın milletvekilleri, şimdi tekrarlamak gerekir, gerçekten her gün iktidar vekillerine bildirmekte fayda var: Devletin asli görevi olan hizmetlerin, yurttaşa sağlanması gereken hizmetlerin piyasalaştırılması, piyasa koşullarına tabi kılınması, hizmet odaklı değil, kâr odaklı yaklaşımın esas alınması, yurttaşın bu anlayışın insafına terk edilmesi halka yapılabilecek en büyük kötülüktür, insanların başına gelebilecek en büyük felakettir. Yenidoğan çetesi gibi yapıların ortaya çıkmasında bu ve benzeri politikaların rolü en temel etkendir. Söz konusu çetenin yaptıklarını şeytanlaştırıp lanetlemek iktidarın sorumluluğunu ortadan tabii ki kaldırmaz. Buna yol açan mekanizmalar meydana çıkarılmadığı ve ortadan kaldırılmadığı sürece iktidar tarafından dile getirilen hayıflanmalar ve etkin bir yargılama yapılacağı safsatasının hiçbir sahiciliği söz konusu olamaz. Peki, yaşananlardan ders alındı mı? Çözüm getirildi mi? Elbette ki hayır. Aslında bu kanun teklifinde istenen, sağlık sistemindeki yapısal problemlere, tekelci anlayışa karşı bir madde yok maalesef. Üstüne, bazı aile hekimliği uygulamalarının ücretli hâle geldiğini de görüyoruz. Piyasalaşmanın bir başka örneği daha maalesef.
Değerli halkımız, hukuksuzluğu ve baskıyı norm edinmiş AKP iktidarının başvurduğu yollardan biri özgür basını susturmaya çalışmak, hakikatin topluma ulaşmasına engel olmaktır. 2024 yılında en az 60 gazeteci hakkında soruşturma açılmış, 112 gazeteci gözaltına alınmış, 26 gazeteci tutuklanmış ve 58 gazeteciye toplamda yüz otuz beş yıl yedi ay yirmi sekiz gün hapis cezası verilmiştir. Bu yüz karası tablo AKP iktidarının eseridir. Sansür yasasıyla yetinmeyen iktidar sözde yargı kararlarıyla "web" sitelerine erişimi engellerken, şimdi de X platformu üzerinden özgür basının medya hesaplarını erişime engellemeye soyunmuştur. Yeni Yaşam gazetesinin, Mezopotamya Ajansının ve JINNEWS'in sosyal medya hesaplarının erişime engellenmesi yönünde iktidar çalışma yürütmüştür. Bu durum halkın haber alma hakkına açıkça saldırıdır, basın özgürlüğünün tümden yok edilmesidir; bir bakıma da iktidara yönelttiğimiz tüm suçlamaların bizzat iktidar tarafından kabulüdür ki halkın bilgi sahibi olmasına engel olunmak istenmiştir. Bir yandan, medya etiği üzerine yayınlar çıkarıp reklamlarını yapan bu iktidar, etik ve ahlak erozyonunun bizzat yürütücüsü olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın İrmez, tamamlayın lütfen.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Devamla) - Bir kez daha belirtiyoruz: İktidar, özgür basından, hakikatin halklara ulaşmasında en büyük fedakârlığı yapan basın emekçileri üzerinden elini çeksin. Haber alma, haber yayma ve haber olma hakkına müdahale etmekten vazgeçsin.
Konuşmamı sonlandırmadan önce, yirmi dokuz yıl önce işkence edilerek öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'yi, yine, katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i, Hrant Dink'i, Ape Musa'yı, hakikat mücadelesinden ödün vermeden bu uğurda ölen ve öldürülen tüm özgür basın şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum diyerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)