Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 48 |
Tarih: | 15.01.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ olarak verdiğimiz grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu, ekranları başında bizleri izleyen tüm halklarımızı ve cezaevindeki siyasi tutsakları saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün milyonlarca yurttaş ekonomik bir saldırı altında, emekçinin birikimi zam yangınıyla kül olup gitmekte. Bunun adı tam olarak postmodern bir ekonomik darbedir çünkü politik tercihlerle ekonomi çökertilmiş, patron seviciliğiyle halklar unutulmuş durumda. Bugün iktidarın ekonomik manipülasyonlarına rağmen halkların payına maalesef yine sefalet ve yoksulluk düşmüştür. Kadınların, gençlerin, yaşlıların, emeklilerin unutulduğu bir düzende adres tam olarak sokaktır, demokratik direnişin örgütlenmesidir. Bu sebeple, KESK öncülüğünde emekçiler 13 Ocakta meydanlardaydılar ve şunu ifade ettiler, "İş bırakıyoruz." dediler, bir günlük grevle sefalet zammına karşı ilk uyarıda bulundular çünkü üretenler onlar ama emeği çalınanlar da maalesef yine onlar. Karşımıza bu şekilde çıkmakta sizin politikalarınız. Özellikle emeklilerin, çalışanların ve memurların ücretlerine yapılan zamlar herkesi isyan ettirecek duruma getirmiştir. 2025 yılında asgari ücret yüzde 30 artışla 22.469 lira, en düşük emekli maaşı yüzde 15,72 artışla 14.469 lira olarak belirlendi. Memur ve memur emeklilerine ise yılın ilk altı ayı için yüzde 11,54 zam yapıldı. Açlık sınırının 22 bin, yoksulluk sınırının 70 bin lira civarında olduğu yaşam koşullarında emekçiler isyan etmesin de kim isyan etsin? Buradan AKP sıralarına bu soruyu soruyoruz.
Sayın Başkan, değerli hazırun; siyasi iktidar sefaleti ve yoksulluğu yöneterek toplumu manipüle etmeye çalışsa da gerçekler ortada. Gerçek şu ki aileleriyle birlikte milyonlarca çalışan yurttaş enflasyona ezdirilmiş durumda. Resmî enflasyon yüzde 44,38 ama asgari ücrette artış sadece yüzde 30. Memur ve memur emeklisi için yapılan zam sadece yüzde 11,54 düzeyinde. Kiralardaki artışın yüzde 60'ı bulduğu, bir market poşetinin dahi yüzde 100 zamlandığı bir düzende emekliye "14.469 lirayla haydi geçinin." diyorsunuz. Buyurun siz geçinin bu parayla, bakalım nasıl geçiniyorsunuz. On yıllarca çalışıp emek veren yurttaşı emekliliğinde de çalışmaya dayatıp sağlığından edebilen bu köhnemiş zihniyeti, bu düzeni, emek sömürüsünü asla kabul etmedik, hiçbir zaman da kabul etmeyeceğiz. Aslında AKP'li yöneticiler de yurttaşın perişan hâlde olduğunun gayet iyi farkında. Yurttaşın isyanının haklı olduğunun da bilincinde ama çözüm üretmek bir yana devlet gücüyle tepkileri etkisiz kılmayı tercih ediyor. Hatırlarsanız daha önceki Merkez Bankası Başkanı şunu söylemişti, "Kiralar çok yüksek." demişti, bunu itiraf etmişti. Bugün de ekonominin dümeninde olan Sayın Şimşek "Ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı var." diyor. Dolayısıyla ürettikleri yoksulluğu bilmemeleri de bu hâliyle mümkün değil. Ama şunu da çok iyi bilmeleri gerekiyor: Ekonominin çarklarını demokrasisiz, özgürlüksüz ve hukuksuz döndüremediler, bundan sonra da döndüremeyecekler. Ekonomi politik tercihlerle ortada tam olarak "Made in AKP" kriziyle karşı karşıyayız ama faturayı ödeyenler sizler değilsiniz çünkü krizin bedeli saatlerce çalışıp alın teri döken on milyonlarca yurttaşa ödetiliyor. Bakan Şimşek'in enflasyon sepetinde karşılığı olmayan ve olan ürünlerin arttırılmasıyla ilgili sözleri de bedelin tüm ülkeye ödettirilmek istendiğinin kanıtı çünkü Sayın Bakan geliri artırmak için nasıl zam yapıldığını, enflasyon manipülasyonunu da itiraf etmiş oluyor bu vesileyle. Bugün yeniden değerleme oranı yaklaşık yüzde 43,93 olarak belirlenmişken otoyol ve köprü geçiş ücretleri, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, ehliyet ücreti, kimlik ücreti, trafik cezaları, pasaport harçları gibi kalemler de bu oranda artırılmış; temel gıdalar, enerji, ulaşım ve lüks tüketim ürünlerinde yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen zamlara şahit olduk. Simit ve çay hesabıyla gelen AKP iktidarında ekmek 12 lirayı bulmuş durumda. Yarın motorinin litresinin 2,34 lira zamlanacağı da gelen bilgiler arasında.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Devamla) - Sağ olun.
Önergemizde detaylarını gördüğünüz şekliyle iğneden ipliğe her şeyin üzerine zamlar yağmur olup yağmış durumda, hatta zam yağmuru zam fırtınasına dönüşmüş durumda. Hâl böyleyken, emekçiye, işçiye yönelik bir ekonomik darbe olmadığı nasıl söylenebilir? Savaşlar sadece fiziki saldırıyla olmaz; eğer bir insanı yoksulluğa mahkûm ederseniz, asgari yaşam koşullarını ortadan kaldırırsanız bunun adı tam olarak ekonomik savaş olur.
Sonuç olarak, emekçiye 22 bin lirayı reva görmekle yetinmeyip üstüne de İşsizlik Fonu'nu patronlar için kullanan bu düzen kesinlikle adil bir düzen değildir. Savaş bütçesini şişirirken eli titremeyenlerin emekçiler söz konusu olduğunda sergilediği tavrı asla kabul etmeyeceğiz. İşçinin, emekçinin, emeklinin yanındayız. Emeğin hakkını birlikte savunarak mutlaka ama mutlaka bir gün kazanacağız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)