Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 48 |
Tarih: | 15.01.2025 |
BURAK AKBURAK (İstanbul) - Konuşmama başlamadan önce, aziz vatanımız için 15 Ocak 1997'de bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen başta Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Şahin Oğuz Kayabaşı ve tüm şehitlerimizi rahmetle, saygıyla, minnetle anıyorum. Bu vesileyle tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyor, ekranları başında Genel Kurul çalışmalarını takip eden şehit ailelerimizi ve yakınlarını saygıyla selamlıyorum; sizleri unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Adalet Akademisinin kurulmasını öngören kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Adalet Akademisinin kuruluşu, yargı mensuplarının meslek içi eğitimlerini uluslararası standartlara uygun şekilde alabilmelerini sağlamak adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu maddeyle, kamu tüzel kişiliğini haiz; bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip, merkezi Ankara'da bulunan Bakanlıkla ilgili ve özel bütçeli bir Türkiye Adalet Akademisi kurulması düzenlenmekte. Akademi Başkanlık ve Eğitim Kurulu olarak iki ana organdan oluşacak şekilde yapılandırılmış. Bu yapı akademinin hem bilimsel çalışmalar yapabilmesini hem de eğitim süreçlerini etkin ve verimli bir şekilde planlayabilmesini sağlayacaktır. Yargı sistemimizin ihtiyacı olan uzmanlaşmayı desteklemek adına bu birimlerin oluşturulması son derece önemli. Özellikle günümüzde hukukun birçok farklı disiplinle kesiştiği düşünüldüğünde bu adımın modern yargı sistemimize ciddi bir katkı sağlayacağı açıktır. İYİ Parti olarak yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve etkinliğini güçlendirecek her adımı desteklemekteyiz.
Özellikle vurgulamak istediğim husus, bu akademinin gerçekten bilimsel, idari ve mali özerkliğini koruyacak şekilde yapılandırılmasının hayati önem taşıdığı. Akademi herhangi bir siyasi etki veya yönlendirmeden uzak, sadece adaletin üstünlüğünü esas alacak şekilde faaliyet göstermelidir, aksi hâlde bu değerli düzenlemenin amacına ulaşması mümkün olmayacak. Akademinin bağımsız, liyakate dayalı ve evrensel hukuk ilkelerine bağlı bir anlayışla faaliyet göstermesi ülkemizdeki adalet sistemine olan güveni artıracaktır.
Maddenin (4)'üncü fıkrasında "Akademinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin daha etkin ve verimli şekilde yerine getirilmesi amacıyla, Başkanın teklifi ve Bakanın kararıyla akademi eğitim merkezleri kurulabilir." denilmiştir. Türkiye Adalet Akademisi kurulduğu günden bu yana başkent Ankara'da yer almıştır ve bu yapı korunmalıdır. Hâkim ve savcı olacak kişilerin devletin başkentini tanımasını manevi yönden de değerli buluyoruz. Hâkim, savcı adayları ve hâkim savcı yardımcıları için görev yapacakları devletin merkezinde eğitim almalarının hem mesleki gelişimleri açısından hem de üniter devlet yapımızın pekiştirilmesi açısından büyük bir fayda sağlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle, ilgili düzenlemenin yer aldığı 4'üncü fıkranın maddeden çıkarılmasını talep ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde yaşanan acı bir olaya da dikkat çekmek istiyorum. İstanbul Barosuna kayıtlı genç bir hukukçu Avukat Mert Akdoğan hâkimlik ve savcılık sınavında üstün bir başarı elde ederek 115'inci sırada yer almasına rağmen sözlü mülakatta elenmiş ve bu süreçte yaşadığı adaletsizlikler ve umutsuzluk genç bir hukukçunun hayatına mal olmuştur. Bu elim olay yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda sistemimizdeki yapısal sorunların da yansıması. Ne yazık ki bu ilk değildir; 2013 yılında hâkim adayı Didem Yaylalı da benzer nedenlerle yaşamına son vermişti. Yargı sistemimizin genç hukukçulara güven veren, şeffaf ve adil bir yapıda olması hem adaletin tecellisi hem de geleceğimiz açısından hayati önem taşımaktadır. Buradan bir kez daha Adalet Bakanlığına sesleniyorum: Genç hukukçularımızın umutlarını kıran, adaletsizliklere yol açan bu mülakat sistemini derhâl gözden geçirin. Liyakate dayalı, nesnel ve adil bir sistem oluşturmak bu tür acıların bir daha yaşanmaması için zorunlu. Mert Akdoğan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyorum.
Adaletin üstünlüğünü tesis etmek ve gençlerimize umut dolu bir gelecek sunmanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)