GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:15.01.2025

ALİYE COŞAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu Meclis çatısı altında yaşanan hukuksuzluklar defalarca dile getirildi. Türkiye'nin en büyük sorunlarından bir tanesi de yaşanan hukuksuzluklardır. Maalesef ülkemizde hukuka güven gittikçe geriye gitmiştir. Hukukun üstünlüğü sağlanmadan ülkede ne demokrasiden ne eşitlikten ne de temel hak ve özgürlüklerden bahsedebiliriz. Yargı üzerinde siyasi baskı olduğu sürece yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mümkün değildir; işte, yirmi iki yıllık AKP iktidarının yaptığı da budur. (CHP sıralarından alkışlar) Yerel seçimden sonra seçim yenilgisini hazmedemeyip kayyum uygulamaları başta olmak üzere siyasi davalarla halkın iradesini yok saydınız. Yargıyı araçsallaştırarak siyaseti dizayn eden bu zihniyet son olarak Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ın evine hukuksuz bir şekilde şafak baskını düzenledi ve gözaltına aldı. Çağrıyla ifadesi alınabilecekken sırf kamuoyu algısını yönetmek için kolluk marifetiyle zorbalık yapılmıştır.

Kayyumcu zihniyetinize bir de şafak baskınları eklediniz. Kayyumcu zihniyetinizin son örneği de Akdeniz ilçesidir. Yine millet iradesini gasbettiniz. Anayasa’nın ve Anayasa Mahkemesinin kararlarının yok sayıldığı bir ülkede hukukun üstünlüğü de yoktur. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına rağmen aynı kanun teklifleriyle buraya geliyorsunuz. Defalarca dile getirilmesine rağmen yapılan bu hukuksuzlukta da ısrar ediyorsunuz. Tek adam rejimiyle ortada ne hukuk devleti bıraktınız ne de yasama.

Değerli arkadaşlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda Türkiye 1'inci sıradadır. Türkiye en çok adil yargılanma hakkı ihlali ile güvenlik ve özgürlük haklarının ihlali konularında mahkûm edilmiştir. Anayasa Mahkemesine başvurularda binlerce makul sürede yargılanma hakkının ihlali şikâyeti olunca mevzuat değişikliğine gittiniz.

Değerli arkadaşlar, avukatlar da hâkimler ve savcılar gibi yargının kurucu unsurlarıdır. Geçtiğimiz hafta Antalya'da avukat bir meslektaşımız Avukatlık Kanunu'na göre kamu hizmeti niteliği olan mesleğini icra ettiği esnada Fatih Polis Merkezinde kolluk güçleri tarafından hukuka aykırı bir şekilde muameleye maruz kalmıştır. Avukat meslektaşlarımız mesleklerini yaparken ne yazık ki buna benzer uygulamalarla defalarca karşılaşmıştır. Avukat hakkı ihlalleri de giderek artmıştır. Avukat meslektaşlarımıza yapılan bu hukuksuz eylemlerin sorumlularından bir an önce hesap sorulmalıdır. Yargının kurucu unsurlarından olan avukatlara yapılan bu muamele kabul edilebilir değildir, cezasız kalmamalıdır. Hem kamuda hem özelde çalışan avukatların yaşadığı sıkıntılar günbegün artmaktadır, avukatlık mesleğinin icrası her geçen gün zorlaşmaktadır ve bu sorunu ne zamana kadar görmezden geleceksiniz? Avukatların yaşadığı meslek sorunları çözüm beklemektedir. Genç avukatlarda intihar oranı artmaktadır.

Ayrıca birçok hukukçu, hâkim ve savcılık sınavlarında yüksek puan almasına rağmen sizden olmadığı için mülakatlarda elenmiştir. Bu adaletsiz düzeninizde hukuku yok ettiğiniz gibi gençlerimizin geleceğini de yok ettiniz. Geçen hafta hâkim ve savcılık sınavında 115'inci olan genç hukukçu mülakatta elenince yaşamına son verdi. Liyakatin değil de mülakatın değer gördüğü sisteminiz, gençlerin geleceğini çaldığı gibi artık onları yaşamdan kopartıyor.

Yargıyı araçsallaştırdığınızın bir örneği de İstanbul Baro Başkanımız ve yönetimine görevlerine son verilmesi için dava açılmasıdır.

Yaşanan bunca hukuksuzluklar varken çıkmış bir de burada hukuktan bahsediyorsunuz. Burada, yaptığınız adliye binalarıyla övünüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

ALİYE COŞAR (Devamla) - Oysa adalet, binalardan ibaret değildir. İktidarınızın tüm uygulamalarıyla kuvvetler ayrılığı yok edilmiştir. Yürütmenin kontrolü altına giren yargının bağımsız olmadığı bir düzende adaletten bahsedilemez. Halk bu adaletsiz düzeninize 31 Martta sarı kart gösterdi, kırmızı kart için sandık bekliyor.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)