GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 6 Şubat depreminin 2'nci yıl dönümüne, Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'ın yaptığı gündem dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve depremle ilgili alınması gereken tedbirlere ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:52
Tarih:04.02.2025

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6 Şubat depreminden bu yana iki sene gibi bir zaman geçti. Biz hep sonuçlarla uğraşıyoruz, nedense sebeplerle uğraşmıyoruz. Türkiye bir deprem kuşağında ve bu deprem kuşağında olmamıza rağmen... Son zamanlarda büyük depremler yaşadık. Elâzığ depremi gibi, bundan önce 1999'da Gölcük depremi, İzmit depremi gibi, en sonunda biliyorsunuz, Kahramanmaraş ve 11 vilayetimizi ilgilendiren büyük bir deprem yaşadık. Peki, bu depremi sadece biz mi yaşıyoruz? Hayır. Dünyada çok ülke bu depremlerle karşı karşıya kalıyor. Mesela Şili gibi, mesela Meksika gibi, mesela Japonya gibi, mesela Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı eyaletleri gibi, mesela İtalya gibi veya Balkan ülkelerinden bazılarında olduğu gibi. Peki, buralarla ilgili bu büyük depremleri yaşadıktan sonra bu ülkeler tedbirler almışlar mı? Almışlar. Neden? Meseleyi sadece kadere yani Allah'a havale etmemişler. Meseleyi Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de "Siz düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz?" bilgiye önem vermesiyle ilgili söylediği gibi bu konulara değer vermişler ve bununla ilgili çözümler üretmişler. Japonya İkinci Cihan Harbi'ni yaşadı ve büyük bir bedel ödedi, biliyorsunuz, Hiroşima ve Nagazaki'de; depremlerin çok yoğun olduğu bir ülke ve ardından buralarda tedbirler aldılar, bilgiye ve teknolojiye önem verdiler. Dünyanın en büyük depremleri Japonya'da oluyor. Japonya, bu depremlerde ya 3 kişiyi, 5 kişiyi, 10 kişiyi kaybediyor ve kaybettikten sonra da buralarda yollarını kaybetmiyor, tren yollarını kaybetmiyor, metrolarını kaybetmiyor, insanlarını kaybetmiyor, maddi imkânlarını kaybetmiyor ama bunlar olduktan sonra da bir şey oluyor orada; bir bakan, bir başbakan istifa ediyor veya bir genel müdür istifa ediyor. Bırakalım Japonya'yı, diyebilirsiniz ki 7 büyük ülkeden bir tanesi Japonya İkinci Cihan Harbi'nden sonra. Biz İkinci Cihan Harbi'ne de girmedik. Peki, Şili'den bahsedelim, Meksika'dan bahsedelim. Şili dünyanın kaçıncı büyük ekonomisi? 40'ıncı büyük ekonomisi. Peki, Meksika kaçıncı büyük ekonomi? 50'nci büyük ekonomi. Biz kaçıncı büyük ekonomiyiz? AK PARTİ iktidara geldiğinde 17'nci büyük ekonomiydik, şimdi 21-22 ama baskılarla 20'nci olarak gösteriyoruz. 20'nci büyük ekonomide 7,4 şiddetinde bir deprem oluyor, 60 bin kişi ölüyor, 100 bine yakın kişi yaralanıyor, 104 milyar dolarlık bir zararımız oluyor. Peki, Şili'de oluyor mu bu depremler? Oldu. Bu 2024 yıl içerisinde 5,3; 6,4; 7,4 olmak üzere 3 büyük deprem oldu. Peki, Şili'de kaç kişi öldü? Ben size söyleyeyim: 7,4'te 500 kişi öldü. Zararları ne kadar? 5 milyar dolar, 40'ıncı büyük ekonomi. Allah aşkına, siz bu kadar masraf yerine, bu depremler olmadan önce fay hattına yapılan evleri taşımış olsaydınız kentsel dönüşümler yerine, doğru yapmış olmaz mıydınız? Olurdunuz ama yapmadınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Siz bilgiye önem vermiyorsunuz, siz sonuçlarla uğraşmak istiyorsunuz ve sonucunu da bedellerini de milletimiz ödemiş oluyor, sonra da burada destan yazıyorsunuz.

Biraz önce bir milletvekili çıktı ve konuştu burada. Efendim, milletimiz çok cansiparane çalışmış. Ya, millet zaten alicenap bir millet; bu millet nerede bir acı görse, sel felaketi görse, orman yangını görse, herhangi bir yerde deprem görmüş olsa veya başka bir felaket görmüş olsa bu felaketler sonunda -işte bunu en son otel yangınında da gördük- vatandaşımız varını yoğunu ortaya koyabiliyor. Önemli olan, bu devleti yönetenlerin devleti akılla, bilgiyle yönetmiş olmalarıdır. Gördüğümüz o ki akılla yönetmiyorsunuz, bilgiyle yönetmiyorsunuz ve de Türkiye'nin ehem ve mühim çizgilerini iyi araştıramıyorsunuz. Ehem ve mühim çizgileri belli. Orman yangınları olur. Daha geçen gün Bakan Bey burada, bütçede "Efendim, envanterimizi çoğaltmaya başladık." diye konuştu. Ne envanteri? Helikopter envanterini çoğaltmaya başlamışlar. Allah'tan korkun be!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Hatay'dan Çanakkale'ye kadar, elli yıldır, altmış yıldır bu orman yangınları olmuyor mu? Ben Manisalıyım, Muğla'da üniversitede hocalık yaptım; oralarda hep orman yangınları oluyordu ama helikopterler zamanında söndürüyorlardı. Siz bu konuda ihmallerinizi ortaya koydunuz ama hiçbir kimse bedel ödemiyor ve bakıyoruz, ne bir bakan istifa ediyor ne bir genel müdür istifa ediyor ne bir Cumhurbaşkanı istifa ediyor veya özür diliyor.

Bakın, geçen gün bu kürsüde söyledim, dedim ki: Sırbistan'da bir kaza oldu. Bu kazadan sonra Başbakan istifa etti, bakan istifa etti, ilgili genel müdürler istifa etti Sırbistan'da.

Türkiye bu konularda daha fazla ciddi çalışmalıdır, bilgiye önem verilmelidir. Depremler olacaktır ama bu depremlerle ilgili önceden tedbir almamız gerekmektedir. Maalesef, tedbir almayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Deprem olduktan sonra "kader" diyerek Allah'a bühtanda bulunan bir anlayışla, bir zihniyetle karşı karşıyayız. Allah başka ülkelerde de deprem meydana getiriyor ve o depremler olduktan sonra da o depremleri birileri günahlara bağlamıyor. Yani Japonya'da günahlar olmuyor mu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sözümü tamamladım efendim, teşekkür ediyorum, uzatmayacağım. Anlayışınıza teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.