Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 56 |
Tarih: | 12.02.2025 |
ELİF ESEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; YENİ YOL Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'nin bazı maddelerinin, adalet sistemini geliştirip, güçlendirip daha kapsayıcı hâle getirmek yerine, hukukun üç sacayağından biri olan savunma makamını zayıflattığını görüyoruz. İşte asıl mesele burada gizli. Öncelikle, Türkiye Barolar Birliğinin, Adalet Akademisi Eğitim Kurulunda temsiliyetinin olmaması önemli bir eksikliktir. Yargının temel unsurlarından biri olan avukatların yargı eğitim süreçlerinden dışlanması kabul edilemez. Bugün ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik kurullarında avukatların katkısı varken Adalet Akademisinde neden bir yerleri yok? Yargıda çoğulculuktan söz ediyorsak avukatların da karar alma mekanizmalarında olması gerekmez mi? Bu, sadece avukatlar için değil, aslında adalet arayan toplumun tüm kesimleri için önemli bir soru işaretidir.
Bir başka önemli konu ise hâkim ve savcı yardımcılarının aldığı eğitimleri avukatların yeterince alamamasıdır. Avukatlar hukuki sürecin yalnızca tarafı değildir, aynı zamanda bu sürecin asli unsurlarıdır. Eğer hâkim ve savcı adayları hakkı, hukuku yerine getirmek için avukatları iş birliği yapılacak ana unsurlar değil de sadece bir rakip ya da engel olarak görerek yetiştirilirse yargının dengesi bozulur, adalet sistemi altüst olur. Oysaki adaletin gerçekten tecelli edebilmesi için hâkim, savcı ve avukat üçlüsünün eşit kapasite ve eşit temsili şarttır. Bugün burada düzenlenen eğitimlerle bu dengeye zarar verecek bir yapı kurgulanmaktadır. Ayrıca avukatların akademi eğitimine ücret ödemek zorunda bırakılması da büyük adaletsizliktir. Hâkim ve savcıların aldığı eğitimler ücretsizken aynı adalet sistemi içinde çalışan avukatlara bu imkânın tanınmaması anlaşılır bir durum değildir. Eğer bir meslek grubuna eğitim desteği sağlanıyorsa bu hakkın ve fırsat eşitliğinin savunma makamı için de geçerli olması gerekmektedir. Adalet sisteminde eşitlikten bahsediyorsak bunun yalnızca söylemde kalmaması, fırsat eşitliğiyle adaletin tüm unsurlarına ve uygulamaya da yansıması gerekmez mi?
Özellikle teklifin 12'nci maddesinde yer alan uzmanlık eğitimi konusu ciddi bir yanlış içermektedir. Avukatlık Kanunu'nda "uzman avukat" diye bir tanım yokken bu teklifle avukatlara "uzman" ünvanı kazandırılmak isteniyor. Bu, hem yasal açıdan sorunlu hem de meslekte reklam yasağı gibi temel ilkelerle çelişen bir düzenlemedir. Eğer bu eğitimler gerçekten fayda sağlamak amacıyla düzenlenecekse daha doğru bir ifadeyle "ileri eğitim" ya da "tematik eğitim" şeklinde düzenlenebilir.
Değerli milletvekilleri, bugün avukatlık mesleği ekonomik baskılar nedeniyle giderek cazibesini yitirmektedir. Genç avukatlar düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalmakta, işçi avukatlar güvencesiz bir şekilde mesleklerini sürdürmektedir ve çeşitli mağduriyetler yaşamaktadır. Günümüz Türkiyesinde sadece öğretmenler ve doktorlar değil artık avukatlar da meslekten gün gün soğumakta, uzaklaşmaktadır. Sorarım sizlere: Mesleğini icra ederken mağduriyet yaşayan bir kişi nasıl bir başkasına fayda sağlayabilir? Avukatsa hukukun koruyucu gücünü, adaleti sağlıklı nasıl tesis edebilir?
Yine bu mesleklerin itibarsızlaşması, tercih edilmemesi gençlerimizi liyakatle çalışmak yerine kolay para kazanma yollarına yönlendiriyor. Sanal bahis gibi yasa dışı işlerin yaygınlaşması aslında bu güvensiz, bozulan sistemin bir çıktısıdır. Ülkemizde ilk defa kumar bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığının önüne geçmiştir. Eğer yargının üçüncü ayağı olan avukatlara hak ettikleri değer verilmezse savunma hakkı da zarar görmeye devam edecektir. Toplum düzenini sağlayan, toplumu güvende tutan adalet mekanizması da bununla birlikte zarar görür. Bu da hepimizin güvenliğini zedeler.
Sayın üyeler, burada konuşulanlar bazılarımıza belki uzak ya da olmayacakmış gibi gelebilir ama ne derler: Adalet bir gün herkes için lazımdır. Bir gün siz ya da bir yakınınız haksız bir suçlamayla karşı karşıya kalırsa işini tüm gücüyle sahiplenmiş, mesleğinin getirilerinden şüphesi olmayan bir avukatın ne kadar önemli olduğunu o zaman anlarsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Esen, tamamlayın lütfen.
ELİF ESEN (Devamla) - Teşekkürler Başkanım.
İşte, tam da bu yüzden avukatların güçlü olması hepimizin hakkını güvence altına alır.
Son olarak, Greco'nun 2023 Ara Uyum Raporu'nda da belirtildiği gibi, akademiye yürütme erkinin etkisinin devam ettiği ortadadır. Adalet Akademisini yargının değil yürütmenin yönlendirmesi açıkça kuvvetler ayrılığına aykırıdır ve artık bu durmalıdır. İktidar sıralarına sesleniyorum: Durdurun artık çünkü bu mesele sadece avukatların meselesi değil adalete ihtiyacı olan bütün vatandaşların meselesidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)