GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:13.02.2025

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Pakistan'da. Pakistan gezisine seyahate çıktığı devasa uçaklar, hediye ettiği Togg araçlar damgasını vurdu.

Pakistan, tarihinden bugüne dostluk ettiğimiz bir ülke ancak tarihsel meselelere bakarak bugün bir uluslararası sözleşme yapamazsınız, edebiyat parçalayarak gerçek olanları görmezden gelemezsiniz. Tarihteki yardımlar için Allah razı olsun ama burada konu bambaşka; hamaset başka, uluslararası alanda dikkat etmemiz gerekenler başka.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Hamaset yapmayın!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Gönül isterdi ki Erdoğan bu gezisinde Pakistan'la insan hakları konuşabilsin, gönül isterdi ki Pakistan'la demokrasi konuşulabilsin. Bu uluslararası anlaşmada bizden "evet" oyu vermemizi istiyorsunuz ancak Pakistan'la aramızda yapılacak bu anlaşmaya bazı noktalarda itirazımız var. Birincisi, hükümlü ve talep eden devlet arasındaki uzlaşmazlıklar nasıl çözülecek? Bu anlaşma metninde yok; bir hükümlü var, bir de o hükümlüyü talep eden devlet var ancak aralarında bir uzlaşmazlık olursa nasıl çözüleceği sorusuna bir yanıt yok. İkincisi, hüküm giymiş insanlar talep eden devlete nakledilecek. Bu hüküm hangi suç kategorisinde? Hangi suç kategorisinde olursa nakledilecek, hangi suç kategorisinde bu anlaşmanın kapsamının dışında kalacak? Bunların tamamı bu anlaşmada belirsiz.

Pakistan'da hâlen idam cezası var. Uluslararası Af Örgütünün raporu ortada. Pakistan bu alanda Afganistan, İran, Malezya, Suudi Arabistan gibi ülkelerle aynı ligde.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Amerika'da da var ya!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu birçok kararında, suçlunun geri verileceği bir ülkede insan hakları riski mevcut ise geri verme talebinin kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor. "Bu anlaşmayı yapalım da iade etmek zorunda değiliz." diyerek uygulayıcının insafına herhangi bir noktayı bırakamazsınız. Hukuk böyle bir şey değil. Hukuk fakültesi 1'inci sınıfta hukuk başlangıcı, hukuk fakültesi 2'nci sınıfta uluslararası hukuk, hukuk fakültesi 3'üncü sınıfta usul dersi almaya başlayan bir öğrenci şu kürsüye gelse hepinize bunla ilgili ders verir. (AK PARTİ sıralarından "Allah Allah!" sesleri) Bu gerçekler ışığında yapılan anlaşmaların uluslararası hukukla ve evrensel değerlerle bağdaşması mümkün değil. Pakistan'da, hapishanelerde doluluk yüzde 136 oranında; kötü muamele yoğun, işkence yoğun. Bunları ben söylemiyorum, Pakistan İnsan Hakları Komisyonu Raporu söylüyor. Pakistan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun ölüm cezasında infazların ertelenmesine dair kararına karşı aleyhte oy kullandığına da dikkat çekelim. Bu durumda, Türkiye'nin Pakistan'a hükümlü iadesinde zorluk çıkar, bunların tutanağa geçmesini isteriz. Türkiye'yi insan haklarını ihlal eden bir konuma düşürmemelisiniz. Pakistan'daki idam cezalarının sayıca çokluğu Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere insan hakları alanında çalışan birçok uluslararası sivil toplum örgütünün raporunda var. Dahası, idamla yargılanan hükümlülere yönelik Pakistan'ın yeteri kadar güvence vermemesi durumunda hükümlüler Türkiye'den sığınma talep edebilir, o da Türkiye'de mültecilerin kontrolsüz kabulü demektir. Mültecilerin kontrolsüz kabulü konusunda zaten kamuoyumuz hassastır, eğer Pakistan'dan da böyle bir şey olursa bu durum infial yaratır. Ayrıca, anlaşma metninde anlaşmanın geçerlilik süresine ilişkin bir ifade yoktur, bu bir usul hatasıdır, buraya da dikkatinizi çekiyoruz. Oylamadan önce bu konulara dikkatinizi çekmek istedik.

CHP olarak bu uluslararası sözleşmeye "ret" oyu vereceğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)