Konu: | Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 59 |
Tarih: | 19.02.2025 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Teklifi, Anayasa Mahkemesince muhtelif kanun ve kanun hükmünde kararname hükümlerine ilişkin olarak verilen iptal kararlarıyla ilgili düzenlemeler içermektedir. Yürürlük ve yürütme maddesi hariç 9 kanun maddesinin 8'i iptal kararından oluşmaktadır. 2'nci madde, Cumhurbaşkanlığının kanun hükmünde kararnamesinin iptalini içermektedir.
Öncelikle, sağlıklı bir kanun düzenlemesi yapılmadığının ve kanun hükmünde kararnamelerin de Anayasa'ya aykırı olduğu için iptal edildiğinin bu kanun teklifi açık göstergesidir. Anayasa 19 kez değiştirilmiş, yetmemiş, kanunlar delik deşik edilerek kararnamelerle ülke yönetmek ister duruma getirilmiştir. Anayasa Mahkemesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirlediği 2 maddenin iptal kararı altı yıl sonra ele alınabilmiş ve on iki ay düzenleme için de süre tanınmıştır.
Kanun teklifinin 2'nci maddesi, TÜBİTAK'ın öğrenim ve üstün başarıyla kendini gösteren gençleri izleyip, onları yetiştirme ve geliştirmede yükseköğrenim öğrencilerine sağlanan burs ve kredilere tabi olmaksızın burs vermesi yönündedir. Özünde, öğrenci bursları ve kredilerinin yalnız TÜBİTAK için değil tüm öğrenim gören öğrenciler için de artırılması ve başarılı öğrencilerin de ek olarak desteklenmesi doğru olandır. Burada belirlenen kriterlerde seçimler ve tercihler önemlidir.
Değerli milletvekilleri, kanunun içeriğinde TÜBİTAK olunca doğal olarak dünyada teknolojik gelişmelere ve ülkemizde olması gerekenlere de bir bakmak gerekiyor. Dünyada gelişmiş ülkeler Endüstri 5.0'a geçmiş bulunuyor. Türkiye olarak Endüstri 3.0 ile 4.0 aralığındayız. Endüstri 1.0 genel olarak buhar makinelerinin bulunmasını, sanayi devriminin başlangıcını; Endüstri 2.0 telgraf ve telefonun bulunmasıyla oluşan dönemi; Endüstri 3.0 bilgisayarla oluşan süreci; Endüstri 4.0 yapay zekâ ve robotlarla doğan sanayideki gelişmeleri; Endüstri 5.0 ise duygusal zekâ ile teknoloji buluşması simgeleriyle tanımlanabilir.
Teknolojinin hızla gelişmesinin yanında, insanın çalışmaktan çok aklıyla yürütülen bir sanayi ve yaşam evresine doğru hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Doğal olarak bu yarışta olabilmek için -en önemli süreçte- AR-GE yatırımları ve üniversiteler de önemli ölçüde öne çıkmaktadır. Bilginin oluşması kadar kullanılması, değer bulması, yönetilmesi de önemlidir. Bütçe görüşmelerinde sık sık ifade ettiğimiz gibi, AR-GE yatırımlarının bazı kurumlarda artırılmasına ve bu bağlamda teknolojik gelişmenin önünün açılmasına yönelik yapılması gereken çok iş vardır. Endüstri 4.0'la ortaya çıkacak robotların sanayide artacak varlığıyla oluşacak işsizliğin bugünden doğru planlanması gerekir. Yapay zekâ teknolojilerinin getirdiği riskleri yönetebilmek için altyapının iyi hazırlanması şarttır. Liyakate dayalı, bilgiyle buluşan gençlerin yurt dışına gidişinin önüne geçecek destek ve katkıların sağlanması, ihtiyaç ve öncelikle ele alınması gereken önemli konuların başında gelmektedir. Özel sektörde başta savunma sanayisinde sağlanan gelişmelerin genelde tüm kurumları kapsayacak biçimde geliştirilmesi ve sağlanan başarılarda kamunun da içinde olması sağlanmalıdır. Sonuçta katma değerli ürün üretimiyle ortaya çıkacak kâr, özel sektörü yurt dışından gelecek tekliflere açık kılmanın yanında, bir anda en önemli üretim alanlarının yabancı ülkelere satılmasına da kapı aralayabilir. Kamunun da bu bağlamda desteklenmesi ve alternatif olarak geliştirilmesi önemlidir. Örneğin ülkemizin de "Turquality" diye yurt dışında Türk markası yaratmak için ciddi devlet desteği verdiği özel sektör kuruluşları oldu. Ülkemiz insanından alınan vergilerle sağlanan destekler bazı firma ve şirketlerin yabancılara satılmasıyla boşa gitti. Bu satılanlarla ilgili Bakana sorduğumda 15 büyük firmanın satıldığını ifade etti. Büyük firmalar ile hem marka yatırımımız hem de ülkemiz adına önemli bir varlığımızken şirket sahibinin satmasıyla mahrum kaldık. İşin daha vahimi, yine Bakanın soruma verdiği yanıtta, bu yolla destek verilen bazı firmalara yabancı ülkelere satıldıktan sonra da Türk markası varsayımıyla para verildiği ifade edildi. Bu destekler Türk firması olmadığı ve yabancı firma olduğu hâlde nasıl yapılır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - "Milyonlarca liranın yabancıya aktarılmasına göz yumanlar ve bu konuda sorumlu olanlar için ne yapıldı?" sorumuz boşlukta kalmaktadır. İşçisine, esnafına, emekçisine vereceği üç beş kuruş için kılı kırk yaranlar, yabancı ülkelerin firmalarına yapılan satışlar sonrası haksız ödemeler karşısında suspus oluyorlar. Neden? Nasıl? Ülke kaynakları bu yolla peşkeş çekiliyor.
Değerli milletvekilleri, dünyada her gelişmenin doğrudan yansıdığı coğrafyamızda teknoloji ve bilim önceliğimiz olmalıdır. Burada da yetişmiş insan gücünün önemi büyüktür. O nedenle siyasi kaygılarla düşünüp değerlendirme yapılmayacak kadar önemli bir konuda liyakat ve bilgiye destek önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği gibi "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin." diyebilen yöneticilere ülkemizin ihtiyacı vardır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)