GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:19.02.2025

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 192 sıra sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Gerçi, bu Meclis artık Sayın Cumhurbaşkanının yanlışlarını düzeltme meclisi hâline getirilmiştir. Bir taraftan büyük hukuk üstadı -kendini öyle sanıyor- Mehmet Uçum'un hazırladığı kararnameler... Anayasa Mahkememiz artık neredeyse başka işi bırakmış, sadece kararnameleri iptal etmekle, düzeltmekle uğraşan hâline gelmiştir; işi gücü bırakmış, Sayın Cumhurbaşkanının hukuka aykırı, Anayasa'ya aykırı kararnamelerini düzeltmekle meşguldür. Biz de yine işi gücü bıraktık, bu iptal edilen kararnameleri kanun hâline getirmekle uğraşıyoruz. Kim ne söylersen söylersin, gene AKP'nin çoğunluğuyla bu istenilen şeyler yasa hâline geliyor.

Şimdi, yüce Meclisin yetkilerini kararnameler ve Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla gasbeden saray rejimi, bunun ürünü olan bir kanun teklifini daha önümüze getirmiştir. 4 farklı kanunda değişiklik öneren 11 maddelik kanun teklifinin 8 maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka aykırı düzenlemeler içerdiği için iptal edilmiş; iktidar, şimdi bu aykırılıkları kanun teklifiyle yasal hâle getirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla, gece yarısı kararnameleriyle ülkeyi yönetenler tarafından yüce Meclise biçilen görev, sarayın hukuksuz kararlarını yasal hâle getirmekten ibaret hâle gelmiştir. Geçtiğimiz günlerde de Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'ni aynı şekilde kabul ettik; yine Anayasa Mahkemesi iptal etmişti, biz burada kanun hâline getirmiştik ama zaten ona da gerek yok çünkü adalet akademisi de sarayda, ekonomi akademisi de sarayda, millî savunma akademisi de sarayda; ülke sadece saraydan yönetiliyor.

Ben burada bir başka konuya değinmek istiyorum. Rahmetli Bülent Ecevit bir zamanlar bu Mecliste "Bu Meclis, devlete meydan okunacak yer değildir." demişti. Görüyorum ki bugün yine bu Mecliste demokratik, laik cumhuriyete meydan okunmuştur; evet, meydan okunmuştur. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, bakınız, büyük şairlerimizden rahmetli Attila İlhan "Mustafa Kemal" şiirinde diyor ki:

"Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal.

Elsiz, ayaksız bir yeşil yılan,

Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal.

Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler,

Çün buyurdun, kesenleri astılar.

Sen uyudun, asılanlar dirildi

Mustafa'm, Mustafa Kemal'im."

Recep Tayyip Erdoğan, iktidarı uğruna laik, demokratik cumhuriyete düşman olanları bu Meclise taşımıştır. Bu Mecliste bugün biraz önce bir konuşma yapılmış, ben maatteessüf o anda burada yoktum, diyor ki: "Kürt meselesinin sebebi Kemalizmdir, çözümü İslam'dadır." Hayır, Kürt meselesinin de ülkenin bütün sorunlarının da çözümü Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerindedir; laik, demokratik cumhuriyetin ilkelerindedir. (CHP sıralarından alkışlar) KCK veya HDK kongrelerine anında soruşturma açan, bir yığın insanı cezaevine dolduran bu rejim, yine demokratik cumhuriyete meydan okuyan ve aynı ilkeleri dile getiren, aynı talepleri dile getiren HÜDA PAR çalıştayına sesini çıkarmamıştır, seyirci kalmıştır. Yazıklar olsun, o çalıştaya seyirci kalan cumhuriyet savcılarına yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Onların işi var, onların başka işi var, meşguller!

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Bu koltuklarda oturmalarına rağmen oturdukları bu koltukları demokratik, laik cumhuriyete borçlu olanlar da bu konuşmaya maalesef seslerini çıkarmamışlardır. Bu konuşmayı dinleyen arkadaşlarıma da yazıklar olsun! Bu konuşmaya meydan veren Meclis Başkanına da teessüflerimi bildiriyorum.

Evet, şimdi, Sayıştayın pek çok raporunda TÜBİTAK'taki mali usulsüzlükler açığa çıkarılmıştı. 2023 Raporu'na göre, TÜBİTAK'ın projeleri incelemek için görevlendirdiği "izleyici" olarak tanımlanan 1.526 kişiye değerlendirme ücreti ödenmiştir. İzleyicilere ödenen ücretin detayları ise paylaşılmamıştır. Bu izleyiciler kimdir, ne kadar ödenmiştir? Türk milletinin vergilerinden yapılan bu ödemelerin hesabı bir türlü verilmemiştir. Bu nedenle, bilim kurullarındaki çalışanların daha kolay kontrol edilebildiği, rekabetçi bir anlayışla çalışanların daha fazla gereksiz üretimde bulunmasına neden olan ücretlendirme uygulamaları bilim ve teknolojinin mantığına aykırıdır. Performans sistemi ile bilim yan yana gelemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Son cümlem Sayın Başkanım.

Özetle, bu teklif, ucube tek adam rejiminin Anayasa ve hukuk tanımaz karakterinin ülkedeki kurumsal yapıyı nasıl çökerttiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan örneklerden birini oluşturur.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)