GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gaziantep'in sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:63
Tarih:05.03.2025

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Aylardır, yıllardır buradan "sahipsiz Gaziantep" diye "kimsesiz Gaziantep" diye Gaziantep'in sorunlarını dile getiriyoruz ama iktidar yine duymazdan geliyor. İktidar yandaşlarını zengin edecek projelerden başını kaldırıp da halkın sorunlarıyla bir türlü ilgilenmiyor.

Ben geçtiğimiz günlerde seçim bölgem Gaziantep'deydim. Gaziantep'te, daha önce sözünü ettiğim gibi, Nizip çayında zehir akıyor, bıraktık artık tarım yapmayı, tarım ürünleri yetiştirmeyi bıraktık, vatandaşlarımız zehirleniyor diye bağırdık, çağırdık, yine bir çözüm üretilemedi.

Oğuzeli'nde de benzer sorunlar var. Oğuzeli'nde de sanayi bölgesinden Oğuzeli'ne akan Sacır Deresi... Artık Oğuzeli'nde tarım yapılmadığı gibi vatandaşlarımızın da sağlığı tehlikeye girmiştir. Bu sulamada görev alan arkadaşlarımızda, tarla sulamaya, ziraat yapmaya çalışan arkadaşlarımızda çok ciddi cilt rahatsızlıkları, cilt sorunları ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bunun yanı sıra, Gaziantep'in Oğuzeli ilçesindeki Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifinden kullanılan kredilerin yüksek faizleri nedeniyle, bölgede kuraklığın da etkisiyle artık tarım yapılamaz hâle gelmiştir. Ülkenin patlıcan, biber, salatalık gibi kurutmalıklarının yüzde 90'ını karşılayan Oğuzeli bölgesinde artık bu kurutmalık da üretilemez hâle gelmiştir çünkü hem Oğuzeli'nden geçen bu çayın zehir saçması hem de yüksek girdiler nedeniyle oradaki çiftçilerimiz artık tarım yapamaz hâle gelmişlerdir. Devlet Su İşlerinin su fiyatlarına yaptığı yüzde 400'lere varan zam nedeniyle artık bölgede sulu tarım da yapılamamaktadır. Bu nedenle de Oğuzeli'nin sorunlarını bir an önce çözmesi için Gaziantep milletvekillerine, iktidarın Gaziantep yetkililerine çağrıda bulunuyorum.

Diğer taraftan, esnaflarımızın sorunları var. Gaziantepli esnaf ve sanatkârların sorunlarını ve taleplerini dile getirmek istiyorum. Öncelikle, esnaf-tacir ayrımı için "esnaf ve sanatkâr" tanımı yapılmalı. Esnaf-tacir ayrımında "esnaf" tanımı tam olarak yapılmadığı için, her yıl Ticaret Bakanlığımız tarafından Vergi Usul Kanunu'ndaki defter geçiş hadlerinin yarısı olarak hesaplanmakta ve bu şekilde duyuru yapılmaktadır. Yıllık ciro tutarı 2024 yılı için 5 milyon civarını aşanlar tacir sayılmalı, altında olanlar esnaf ve sanatkâr sayılmalı.

Kayıt dışı mücadelenin daha etkin olması ve kurumlardaki veri farklılıklarını engellemek için 5362 sayılı Yasa'nın 68'inci maddesi gereğinin yerine getirilmesi, gerçek kişi mükelleflerin önce esnaf siciline kayıtları yapılması gerekmektedir. Esnaf siciline kaydı yapılan mükelleflerin verileri vergi dairesine ve ruhsat veren belediyelerin bilgi sistemine anında otomatik olarak düşmelidir.

Esnaf ve sanatkârlarımızın prim ödeme süreleri ayrım yapılmaksızın 7200 gün olmalı ve en son çıkan yapılandırmada kapsama alınmadığı için biriken BAĞ-KUR prim borçları yapılandırılmalıdır. Ayrıca, emeklilik gün hesaplamalarında yaşanan kanun değişiklikleri nedeniyle mağduriyetlerin giderilmesi adına, oda ve sicil kaydı bulunan esnaf ve sanatkârların geriye dönük 4/B BAĞ-KUR borçlanması sağlanmalıdır.

Usta öğreticilik belgeleri zaten ustalık belgesi olan esnaf ve sanatkârlarımıza verildiği için, ustalık belgesi olan ustalarımızın tekrar saatlerce kursa ve eğitime tabi tutulması yerine, öğreticilik yönünden sınava tabi tutulması gerekmektedir. Kalfalık ve ustalık belgelerinin e-devlette görülmesi için KOSGEB ve belediyeler tarafından kabul edilmesi kayıt dışı mücadeleye katkı sağlayacaktır. Okullarımız tarafından verilen belgeler, ücretli şekilde, eskiden olduğu gibi renkli ve seri no.lu basımı yapılarak hak kazananlara verilmelidir. Esnafımızla ilgili usta öğreticilik belgesi, ustalık belgesi, kalfalık belgesi Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle birlikte esnaf ve sanatkâr odaları birlikleri tarafından imzalanmalıdır.

Yeme içme sektöründe KDV oranında adaletsizlik var. Yüzde 1 KDV'yle alınan ürünlerin yüzde 10 KDV'yle çıkış yapılıyor. Bunu müşteriye yansıttıkları zaman enflasyon oluyor, müşteri şikâyetçi oluyor, vatandaşın alım gücü düşüyor. Bu nedenlerle, makul seviyeye alınırsa bunu işletmeler de karşılayabilir. Yüzde 1 KDV oranıyla yapılan girdilerin yüzde 4 KDV oranıyla çıkışı yapılırsa bu şekilde sorun da çözülmüş olur.

Ayrıca, buradan bir başka şeyi duyurmak istiyorum: Bu esnafın bu kadar sorunları varken, köylünün, çiftçinin bu kadar sorunu varken, otuz beş seneden beri Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Sayın Bendevi Palandöken'in neden sesi çıkmıyor? Sayın Bendevi Palandöken, neredesiniz? Esnaf perişan, esnaf bitmiş, Bendevi Palandöken'in sesi çıkmıyor, yeter ki koltuğunda bir müddet daha otursun. Çiftçi bu hâle düşmüşken Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın sesi çıkmıyor. Niye? Bir müddet daha o koltuğunda otursun diye.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Vekilim, lütfen tamamlayın.

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Sayın Başkanım, son dakikamda, bizim hemşehrimiz olan, gururumuz olan, büyük sanatçı, haramilerin sofrasına oturmayan, halkın sesi, halkın sanatçısı, güç karşısında eğilmeyen Edip Akbayram'ı rahmetle anıyorum.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)