GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:63
Tarih:05.03.2025

TAHSİN BECAN (Yalova) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 190 sıra sayılı Siber Güvenlik Kanunu Teklifi üzerinde söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama şunu net bir biçimde vurgulayarak başlamak isterim ki yurt savunması Cumhuriyet Halk Partisinin kırmızı çizgisidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bağlamda, ülkemizin öncelikli savunma ihtiyaçlarının karşılanması noktasında gerekli tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır.

Sayın milletvekilleri, teknoloji artık hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiş olup savunma ve güvenlik alanında da çok büyük bir etkiye sahiptir. Gelişen dünya teknolojileri karşısında geleneksel ordular ve silahların yanında siber ordu ve silahlar da devreye girmiştir. Devletler bu yeni konsepti savunma sistemlerini yapılandırmakta ve siber bir dünyada daha etkili olmak, olabilmek adına ordularını bu çerçevede de geliştirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin de görevini çağın şartlarına uygun ve başarılı bir şekilde yerine getirebilmesi ve caydırıcılığının yükseltilmesi için silah, teçhizat ve ileri teknoloji kullanma kabiliyeti bakımından dünyanın en güçlü ordularından biri olması mutlaka sağlanmalıdır. Elektronik harp, havacılık, uzay ve uydu teknolojileri, ağ merkezli savaş, insansız hava araçları gibi savunma sanayisi teknolojilerinin AR-GE çalışmaları ve üretimi desteklenmeli ve millî güvenliği sağlamak amacıyla millî yazılım sistemi geliştirilmeli ve uygulama alanı da genişletilmelidir. Bu nedenle, Siber Güvenlik Başkanlığının kurulması ulusal güvenlik açısından çok çok önemlidir. Kaldı ki böyle bir yapının oluşumu yıllar öncesine dayanıyor. 2012 yılı Haziran ayında düzenlenen Siber Güvenlik Strateji Çalıştayı'nda, hatırlarsınız, siber güvenlik kurulu oluşturulması kararı zaten alınmıştı ancak 2013 yılında kurul maalesef ilk ve son eylem planını açıkladıktan sonra tam bir sessizliğe bürünmüştür.

Sayın vekillerim, buraya kadar kimsenin itirazı yok ancak geçmiş tecrübeler bu alanda yapılan yapılanmaların sadece bir başkanlık veya kurul oluşturmanın, bütçe ve kadro tahsisi yapmanın ya da görev ve sorumluluklarını muğlak ve genel ifadelerle belirtmenin istenen başarıyı sağlayamadığı açıkça görülmüştür. Bu bakımdan itirazımız yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı için özellikle şu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

1) Başkanlık görev alanı net şekilde tanımlanmalıdır.

2) Başkanlığın hangi kurum tarafından hangi yetkiyle denetleneceği hukuki olarak netleştirilmeli, bu denetim mekanizması şeffaf bir şekilde işlenmelidir.

3) Düzenlemeler ulusal ve uluslararası hukuka uygun hâle getirilmelidir.

4) Teklifteki temel hak ve özgürlükleri sınırlandıran hükümlerde güçlü güvenceler de sağlanmalıdır.

5) Teklifteki belirsiz ve geniş tanımlamalar çıkarılarak ifade özgürlüğünü doğrudan tespit eden özellikle gazeteciler, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları gibi toplumun demokratik denetim işlevini yerine getiren guruplar üzerinde caydırıcı etkilerinden arındırılmalıdır

6) Özellikle kişisel veri barındıran bilgi ve belgelerin alınması, işlenmesi ve saklanması konularında yasal güvence eksikliği giderilerek kişisel verilerin tamamen keyfî şekilde erişilmesi önlenmelidir.

7) Siber Güvenlik Başkanlığına gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde hâkim onayı olmaksızın arama yapma, dijital materyallere el koyma ve veri toplama yetkisi tanınmamalıdır.

Sonuç olarak Siber Güvenlik Kanunu Teklifi siber güvenliğin sağlanmasını hedefleyen bir düzenleme olarak temel hak ve özgürlüklerin korunmasıyla uyumlu olmak zorundadır.

Sözlerime Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği bir sözle bitirmek istiyorum: "Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalırlar."

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)