Konu: | Siber Güvenlik Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 63 |
Tarih: | 05.03.2025 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz aldığım 7'nci maddenin (1)'inci fıkrasında veri toplayan, işleyen ve benzeri faaliyetler yürüten bütün kuruluşların Siber Güvenlik Başkanlığının talep ettiği her türlü bilgi ve veriyi vermek zorunda olduğunu belirtiyor. Kişisel verilerin korunmasının istenmesi hakkı Anayasa’nın 20'nci maddesinde güvence altına alınmıştır. Dolayısıyla bu madde ile 8 ve 16'ncı maddeler Anayasa'ya aykırıdır.
Kanun çıkmadan kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı tek adam rejiminin âdeta küçük bir kopyasıdır. Bu Başkanlığa öyle geniş yetkiler veriliyor ki hâkimi, savcıyı dahi devre dışı bırakıyor. Hatırlarsanız, bu yetkileri saray bir zamanlar FETÖ'nün savcısı Zekeriya Öz'e de vermişti. Şimdilerde ise sarayın korkulu rüyası İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nu ve belediye başkanlarımızı hukuksuzca tutuklamak, itibarsızlaştırmak, kayyum atamak için görevlendirilen seyyar giyotin İstanbul Adliyesinde işbaşında, sarayın tüm hukuksuzluklarını uygulamakla meşgul ama unutmayın, halkın ahı indirir padişahı; unutmayın, eşkıya dünyaya hükümdar olmaz. Halk, haksızlıkların, hukuksuzlukların, yolsuzlukların hesabını ilk seçimde sizlere sandıkta verecektir. (CHP sıralarından alkışlar) Unutmayın, geçmişte yaşanan FETÖ kalkışması ve Ergenekon, Balyoz, Kumpas davalarında bu şekilde olağanüstü yetkiler verilen Zekeriya Öz'ün neler yaptığını, sonrasında yasa dışı yollardan ülkeyi nasıl terk ettiğini hepimiz biliyoruz. Anlaşılan o ki sarayın mutfağında hazırlanan bu kanunla partili Cumhurbaşkanı hâkimin ve savcının üzerinde yetkilerle yeni bir giyotin Zekeriya Öz yaratmak için uğraşıyor, sonra da "Ben yanıldım, Allah affetsin." diyecek.
Değerli milletvekilleri, Siber Güvenlik Başkanı bu geniş yetkilerle kimden ne isterse talep edecek, özel hayatın gizliliğini ihlal edecek ve kelle kesen Kör Hasan gibi muhalif görünen tüm yapı ve kişileri cezalandıracak. İktidar, bu teklifle irade hürriyetini, basın özgürlüğünü, konut dokunulmazlığını, özel yaşamın gizliliğini hedef alıyor. Peki, bu yetkiyi hangi hâllerde kullanacak ve kime karşı kullanacak? Kanunda cevabı yok ama söyleyelim, Siber Güvenlik Başkanı, reis "Al." derse alacak "Bırak." derse bırakacak. Güya amaç güvenlik, sizin amacınız siber güvenlik değil; sizin amacınız, sansürü katlamak, bağımsız basını yok etmek, özgürlükleri bitirmek, özel hayatın gizliliğini ifşa etmek; sizin amacınız, hakkını arayan insanları susturmak, cezaevine atmak, halka korku salmak. İktidara tüm bunlar yetmemiş gibi belediyelere yönelik kayyum atamaları, gazeteci, sanatçı ve iş insanları üzerinde kurulan baskı yetmemiş olacak ki "Tam bir cunta düzeni kuralım." diyorsunuz. Sarayda hazırlanan ve imzası bulunan milletvekilleri dahi içeriğini bilmedikleri kanunlara imza atıyor ve hiç okumadan Genel Kurula geliyor.
Sayın milletvekilleri, sarayın hazırladığı bu kanunların biri bile halkın derdine çözüm üretmiyor. Esnafın, emeklinin, öğretmenin, işçinin, çiftçinin, asgari ücretlinin, staj ve çıraklık mağdurlarının, kademeli emeklilik bekleyenlerin, subayların, astsubayların, uzman er ve erbaşların, şehit ve gazilerin, emekli binbaşıların, sağlıkçıların, dul ve yetimlerin, kısacası toplumun hangi sorununu çözdünüz de bu siber alanda yol almak istiyorsunuz, bunu halka iyi anlatın. Sizin gündeminizde siber var ama halkın gündeminde sofrasına koyamadığı biber var, zeytin var, peynir var, et var. Siz tanesi 70 liradan avokado alabilirsiniz, manda yoğurdunun içine hurma katıp yanına ceviz ve badem koyabilirsiniz. Gelin görün ki emeklimiz, asgari ücretlimiz, işçimiz, memurumuz kilosu 70 liraya biber alabilmek için 70 sefer düşünüyor. "Emekliye fitre verilebilir." diye fetva veren Diyanet fitreye muhtaç edilen emekliye "Sahurda avokado ye." tavsiyesinde bulunuyor. Siz ve sizin atadığınız bütün bürokratlar da halktan o kadar kopmuş ki manda yoğurtlu tarifi verip tanesi 70 lira olan avokadolu sahur tavsiyesinde bulunuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tahtasız, lütfen tamamlayın.
MEHMET TAHTASIZ (Devamla) - Birileri kuş sütünün eksik olmadığı iftar sofralarında oruç açarken vatandaş, iftar ve sahur sofrasında et yerine dert kaynıyor, dert düşünüyor, belediyelerimizin açtığı kent lokantalarında oluşan kuyruklarda bekliyor "Allah bu Hükûmeti bildiği gibi yapsın." diye isyan ediyor. Sizin karnınız tok, sırtınız pek ama unutmayın, halkın ahı indirir şahı.
Tüm vatandaşlarımızın ramazan ayı mübarek olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)