Konu: | Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 107'nci yılına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı değerlendirmeye, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiyle ilgili açıklamalarına ve 2023 yılının SGK Faaliyet Raporlarına ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 64 |
Tarih: | 11.03.2025 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Meslek hayatına Erzurum'da başlamış, Erzurum'un bütün köylerini, bütün kasabalarını dolaşmış, oraya sağlık hizmeti vermiş ve kendini yarı Dadaş yarı Erzurumlu sayan biri olarak ben de Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 107'nci yılını kutluyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, dün Sayın Erdoğan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı değerlendirmede bir ifadede bulundu, dedi ki: "Önümüzdeki dönemde inşallah enflasyon tek haneli rakamlara inecek." Ben geri dönük olarak araştırdım, Sayın Erdoğan acaba bu enflasyonun tek haneli rakamlara ineceğine dair bundan önce neler söylemiş? Yedi yıl boyunca istisnasız her yıl, her yıl müteaddit defalar Erdoğan demiş ki "Enflasyon tek haneli rakamlara inecek." ve maalesef bunun hiçbir gerçekliğinin olmadığını kamuoyu bize gösterdi, gerçekler bize gösterdi. Peki, Sayın Erdoğan bu ifadeleri kullandıktan sonra ne olmuş? Yine, hatırlayacaksınız, kendisi 2021 yılında "Ben ekonomistim." demişti ve "Ben ekonomistim." dedikten sonra enflasyon rakamlarına şöyle bir göz attım. Bakın, gübre fiyatı, Sayın Erdoğan "Ben ekonomistim." dedikten bugüne tam 10 kat artmış. Mazot fiyatı, Sayın Erdoğan "Ben ekonomistim." dedikten sonra tam 8 kat artmış. Gıda fiyatlarına baktım, kıyma fiyatına baktım. Kıyma fiyatı yine Sayın Erdoğan'ın "Ben ekonomistim." dediği tarihten bugüne tam yüzde 870 oranında artmış; bir daha söylüyorum, kıyma fiyatı neredeyse 9 kat artmış. Oturdum, baktım, acaba dünyada da gıda fiyatları bu kadar artıyor mu; kıyma fiyatları, et fiyatları bu kadar artıyor mu diye bir zamanlar sürgün yıllarında çalıştığım Güney Afrika'dan bir araştırma yaptım. Güney Afrika'da kıymanın kilosu 220 lira. Bu sefer, acaba dünyanın en pahalı kenti olan -yine sürgün yıllarında yaşadığım ve çalıştığım- Londra'dan bir fiyat çalışması yaptım, baktım ki Londra'da kıymanın kilosu 280 lira. Peki, neden bu ülkede bu kadar yüksek enflasyon var? Neden bu ülkenin ekonomisi bu kadar kötü? "Ha gayret, az kaldı." "Çoğu gitti, azı kaldı." "Hallediyoruz, bitti." diyen ve yedi yıl boyunca "Enflasyonda tek haneli rakamlara ulaşmak üzereyiz; korkmayın, bitti bu iş." diyen Sayın Erdoğan'a rağmen ekonomi niye bu kadar yerlerde? Sokaklarda derinleşen bir sefalet, açlık ve yoksulluk var, o da son derece belli çünkü Türkiye hukuktan uzaklaştı; artık Türkiye'de demokrasinin kurum ve kuralları işlemiyor ve maalesef biz Parlamento olarak ne yasama ne denetleme faaliyetini doğru düzgün yerine getiremiyoruz. Devlet kurumları şeffaf değil, devlet kurumları yönetilemiyor ve denetlenemiyor; böyle olduğu için de maalesef derin bir yolsuzluk var. Bütün bunların neticesi olarak da Türkiye derin bir sefaleti yaşıyor.
Yine, geçtiğimiz gün Maliye Bakanı Sayın Şimşek ekonomiyle ilgili bir serzenişte bulundu, "Aslında biz bu işi gayet iyi yapardık ama maalesef deprem oldu, memur maaşları üstümüze bindi, EYT külfeti üstümüze bindi, ondan dolayı bu sıkıntıdayız." dedi ve her zaman olduğu gibi bir teflon tava mantığıyla yine sorumlu aradılar.
Bakın, depremle ilgili Sayın Maliye Bakanının söylediği eski sözlere bir baktım, bundan yaklaşık on bir yıl önce "Deprem vergileri toplandı, 40 milyar dolar vergi toplandı, Sayın Bakan nereye gitti bu vergiler?" diye sorulduğunda "Yol oldu, köprü oldu. Ne yapalım depreme ayıramadık." dedi. Ben oturdum, şöyle bir hesaplama yaptım: 2024 yılında bu ülkenin faize ödemiş olduğu para 1 trilyon 254 milyar lira. Eğer bu para, bu batık ekonomi münasebetiyle tefecilere ödenmemiş olsaydı, Türkiye bu faiz kültürüyle ekonomiyi yönetmeye çalışmamış olsaydı, rasyonel bir ekonomiyle bu ülkeyi yönetmiş olsalardı 2024 yılında faize ödedikleri parayla tam 510 bin adet konut yapabilirlerdi deprem bölgesine. Dolayısıyla Sayın Maliye Bakanının "Deprem oldu da ekonomi ondan çöktü." şeklindeki kamuoyunu yanıltıcı ifadeleri asla ve asla doğru değil.
Öte yandan, yine baktım, memur maaşlarıyla ilgili kendisi bir şikâyette bulundu, bir serzenişte bulundu. Oturdum, bütün rakamları hesapladım; bakın, AKP döneminde -yani AK PARTİ iktidara geldiği 2002'den 2024'e- ne olmuş? Özel sektördeki istihdam oranı yüzde 35 artarken kamusal istihdam oranı yüzde 145 artmış yani kamu sektörüne, kamuya inanılmaz bir alım yapmışlar ve kamusal çalışan sayısı 2 milyon 175 bin kişiden 5 milyon 300 bine ulaşmış. E, sen özel sektörü desteklemezsen, ekonomiyi ayağa kaldıramazsan ve bununla ilgili çalışma yapmazsan, en kolay yolu tercih edersen; mülakatsız, liyakatsiz insanları getirip "Benim yandaşımdır, benim partilimdir." diyerek alır bunları memur yaparsan, yönetimlere alırsan ondan sonra şikâyet edersin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çömez, buyurun tamamlayın lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Yine, Sayın Bakanın EYT'lilerle ilgili yapmış olduğu açıklamaların hiçbiri doğru değil, EYT bu ülkeye ciddi bir külfet değildir. Rakamları hesapladık; bizim hesaplamalarımıza göre 300 milyar, Maliye Bakanının hesaplamasına göre 700 milyarlık bir yük var. Koskoca bütçede, 1 trilyon 950 milyar liralık faiz ödenen bir bütçede sorumluluğu EYT'lilere yüklemek son derece yanlış.
Özetle söylemek istediğim şu: Türkiye kötü yönetiliyor, ekonomisi kötü yönetiliyor, hukuk ayaklar altına alındı, demokrasinin kurum ve kuralları işlemiyor, onun için derin bir borç batağına ve yolsuzluk batağına batmış durumda.
Son olarak SGK'yle ilgili önemli bir gerçeği paylaşmak istiyorum. Bakın, 2023 yılının SGK Faaliyet Raporlarını inceledim. Bu raporlara göre SGK, 2023 yılında özel hastanelere 34 milyar lira para harcamış; bir daha söylüyorum, 34 milyar lira para harcamış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez, tamamlayın lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok ilginç, 2024 yılına geldiğimizde -hani şu yenidoğan çetelerinin, stent çetelerinin, röntgen çetelerinin, başka çetelerin hâkim olduğu, 112 marifetiyle harıl harıl hastaların özel hastanelere taşındığı dönemden bahsediyorum- o dönemde ise SGK bünyesinden özel hastanelere harcanan para yine SGK'nin faaliyet raporunda tam 70 milyar lira, yüzde 100 artmış. Şimdi soruyorum: SGK bu kadar yoğun bir artışı neden yaptı?
Şimdi, başka bir gerçek daha var, raporları tek tek inceledim. Türkiye'de yaklaşık 550 özel hastane var. SGK, 2023 yılında bu hastanelerin sadece 207'sini denetlemiş ama 2024'e geldiğimizde bu hastanelerin sadece 87'sini denetlemiş. Dolayısıyla açık sorum şu: Devletin vazifesi aynı zamanda yönetmek ve denetlemektir. Bu kadar yoğun para harcanan, 70 milyar lira para harcanan bir sektörde SGK neden sahip çıkmaz bütçesine ve neden denetim yapmaz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez, son cümlenizi alalım.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Özel hastanelere niye bu kadar özen gösterilmez ve bunların denetimleri yapılmaz?
Tabii, denetimler nasıl yapılıyor, onunla ilgili de elimde inanılmaz belgeler var, isteyen AK PARTİ'li arkadaşlarımla da paylaşırım, bunlar özel hastanelerin kendi iç yazışmalarından elde ettiğim belgeler. O iç yazışmalarda "SGK'den, sağlık müdürlüğünden bizi denetlemeye gelecekler, haber verdiler; aman şu belgeleri saklayalım, şu gerçekleri kaçıralım, aman bunları denetleyen kişilerin gözünden kaçıralım." diyorlar. Dolayısıyla zaten denetlemesi yapılmayan, zaten para boca edilen bu sistemin içerisinde denetlemenin de nasıl yapıldığı ortada. Sayın AK PARTİ'li milletvekilleri ilgi duyuyorlarsa elimde bununla ilgili çok sayıda belge var.
Yine, sözlerimi noktalamadan bir şey daha söyleyeceğim: Geçtiğimiz aylarda burada yenidoğan çetesiyle ilgili çok şey konuştuk ama hâlâ mesafe alınmadı. Yine kamuoyunun gündemine düştü, bir stent çetesinden bahsedildi, maalesef SGK'nin ve devlet kurumlarının stent üzerinden nasıl soyulduğundan bahsettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum, son cümlem efendim.
BAŞKAN - Son cümlenizi alalım Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Öte yandan, yine bazı hastanelerde röntgen çetelerinin türediğini ve milyonlarca lira paranın birilerinin cebine boca edildiğini birçok belgeleriyle kanıtladık.
Önümüzdeki günlerde size yine özel hastanelerde bir çetenin ya da bir çete grubunun, arkasında AK PARTİ'li önemli siyasetçilerin olduğu bir çete grubunun devleti nasıl soyduğunu, ölülerin üzerine bile nasıl faturalar yazıp koskoca SGK'yi nasıl hortumladıklarını burada, kamuoyunun önünde, Parlamentoda paylaşacağım diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum.