GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:64
Tarih:11.03.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'de, Lazkiye'de büyük bir katliam yaşanıyor. Binden fazla sivil insan inançları nedeniyle vahşice katledildi. Kadınlar, kızlar kaçırıldı, evler yağmalandı, araçlar yakıldı. İnsanlar sokak ortasında videoları çekilirken infaz edildi. Bu, dünyanın gözleri önünde işlenmiş bir insanlık suçu. Uluslararası kuruluşların ve gözlemcilerin tespitlerine göre hatta Ahmed eş Şara'nın açıklamasına göre, kalkışma iddiası bahane edilerek siviller katledilmiş, Alevileri "katli vacip" olarak gören hastalıklı anlayışa sahip iç yapıların varlığı ve kontrol edilemediği ortaya çıkmıştır. Sivillere yönelik bu durum açıkça ortadayken biz hamisi olduğumuz yönetime şöyle bir ayar verilmesini beklerken ne duyuyoruz? "Şam yönetimi otorite inşa etmeye çalışıyor." "Esad artıkları var ama Esad zulmederken sesiniz çıkmıyordu." "Dış güçlerin oyunu." vesaire, vesaire. Bu yaklaşım, olayı geniş bir komplo teorisine yayarak sivil katliamın faillerini örtme ve mevcut yönetimin avukatlığına soyunma çabasıdır. Yapılan açıklamalar yaşanan zulmü kınamak yerine... Genelgeçer söylemlerle bu olay geçiştirilemez. Bu, Türkiye tarafından açıkça desteklenen bir yönetimin yaptıklarına karşı içeriğe dönük, çok yanlış bir tutum. Sivillere yönelik katliamların geçmişte Esad'ın şebbihalarının yaptıklarından hiçbir farkı yoktur. Bakın, "Esad zulmederken neredeydiniz?" lafının karşılığı yok çünkü niye? Partimde, grubumda bir tane Allah'ın kulu Esad zulmünün yanında durmamıştır. "Suriye'den, savaştan kaçıp bize sığınanları geri göndereceğiz." dememişimdir; uyumu tartışmışızdır, çözüm aramışızdır, siyaseten bu işin bedelini ödemişizdir çünkü biz inanıyoruz ki zalimliğin mezhebi, meşrebi, "senden"i, "benden"i olmaz; adalet ve vicdan kişiye, mezhebe, kimliğe göre değişmez. Ne diyor Hazreti Ali Efendimiz? "Zulüm iki türlüdür, biri zulmeden, diğeri zulme razı olan; ikisi de zalimdir." (YENİ YOL sıralarından alkışlar)

Şurası iyice anlaşılmalı değerli milletvekilleri: Suriye'de yaşanan her olayın yankısı burada duyulur. Orada yaşayan sivillere yönelik katliamlar Türkiye'de toplumsal barışımızı tehdit eden bir gerçektir. Hatay'da, Mersin'de, Adana'da yaşayan 1 milyona yakın Arap Alevisi devletinin taraf olduğunu hissettiği anda kendini yok sayılmış ve güvensiz hisseder. Bu topraklarda insanlar, Aleviler, Sünniler, her bir kesim ayrımcılık yüzünden tarihte çok ağır bedeller ödemiştir. Ötekileştirmenin nelere mal olduğunu acı tecrübelerimizle yaşamışızdır. Bugün buna benzer tehlikeler maalesef kapıda. Mezhep kışkırtıcılığına göz yumulması Türkiye'yi çok büyük bir tehlikeye sürükler, bu işten hevesi olan emperyalizmin uşaklarının da ekmeğine yağ sürer. Bu konuyla alakalı sosyal medyada, gazetelerde Alevilere yönelik açık nefret söylemi var. Katliamı bizzat Nusayrilik ve Alevilikle ilişkilendiren -özür diliyorum ama- alçakça yaklaşımlar var. Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçunu aleni şekilde işleyen gazete yazarları, troller, sözde uzmanlar var. Sokakta konuşan çiftçiye, iktidarı eleştiren emekliye, muhatabına saygısızlık yapan Meclis Başkan Vekiline, kehanette bulunan müneccimden kent lokantasına giden Vedat Milor'a kadar soruşturma açan savcılar Türkiye'deki Arap Alevilerini, Alevileri hedef gösteren, halkı kin ve düşmanlığa sevk eden bu paylaşımlar için ne yapıyorlar? Bırakın gözaltını, hiç soruşturma açıldığını dahi duymadık.

AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Kıllarını kıpırdatmıyorlar.

CEM AVŞAR (Devamla) - Bu zehirli, bölücü, düşmanca dile müdahale edilmeyişi, daha kabuk bağlamamış yaralarımıza tuz basmaktadır. Biz, ülkemizin barışı, birlik ve beraberliği için bu nefret diline karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye'yi asla mezhepçiliğe, ayrımcılığa, kavimciliğe, nefrete teslim etmeyeceğiz çünkü birlik ve beraberlik ancak ve ancak herkesin eşit yurttaş olduğu, öteki hissine kapılmadığı bir düzenle korunabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEM AVŞAR (Devamla) - Son, toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Avşar, tamamlayın lütfen.

CEM AVŞAR (Devamla) - Özetle, Suriye'de yaşanan sivil katliamı kınamayan, bu vahşeti yok sayan yaklaşım Türkiye'de ayrışmayı derinleştirir.

Ahmet Şara'nın geçici yönetimi birçok devlet ve kuruluştan meşru otorite olarak kabul görmektedir. Bu otorite, iç savaş dönemine mahsus hastalıklardan uzaklaşarak, ister orduya entegre edilmiş gruplar ister başıbozuk silahlı yapıların sivil insanlara yönelik saldırılarını engellemek, bu grupları kontrol altına almak, suçluları tespit edip yargılamak zorundadır.

Türkiye'de özellikle siyaset içerisinde Aleviler adına konuşan herkes, Alevileri hedef gösteren, ayrışmaya hizmet eden aşırı söylemlerden kaçınmalı, diline dikkat etmelidir. Aynı zamanda "siyasal Alevicilik" lafını yayarak mezhepçilik yapanlar, öldürülen sivilleri mezhebine göre değerlendiren operasyon hesapları bu ülke için bir millî güvenlik sorunudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEM AVŞAR (Devamla) - Bu süreçte, sözü muteber, itibarlı herkesin lafını kırk düşünüp bir kere söylemesi gerektiğinin altını çiziyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)