GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:64
Tarih:11.03.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisinin çalışma takvimiyle ilgili vermiş olduğu grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, biz burada muhalefet milletvekilleri olarak zaman zaman karar yeter sayısı istiyoruz, zaman zaman da toplantı yeter sayısı istiyoruz. Bu Parlamentoyu çalıştıracak olan milletvekilleri, özellikle de kanunu getiren iktidar partisi, onlar çalıştıracaklar. Bizim karar yeter sayısı istememizden rahatsızlık duyuyorsunuz; duymayın, 151 kişi burada hazır olun.

Kendi getirmiş olduğunuz kanun teklifi, nedir? Siber güvenlikle ilgili bir kanun teklifi getiriyorsunuz. Ardından ne getiriyorsunuz? Ardından bir iklim yasası getirmiş oluyorsunuz. O nedenle 151 kişi burada olacaksınız ve zaman zaman İç Tüzük'ün bize vermiş olduğu hakları kullanmamızdan da rahatsızlık duymayacaksınız.

İkinci olarak toplantı yeter sayısı. Ramazan diye de bahane etmeyelim, İslam bizden önce iş ahlakı istiyor. Bakın, Ziya Gökalp'in çok güzel bir sözü var: "Ahlak yolu pek dardır/Tetik bas, önü yardır/Sakın hakkım var deme/Hak yok, vazife vardır!" diyor. Millet bizi buraya bunun için gönderdi. Ramazan günü de insanlar iki öğün yemek yiyorlar; bir, sahurda yiyorlar; iki, iftarda yiyorlar. Bunu bahane etmeyi de doğru kabul etmiyorum ben. Hepimiz tutuyoruz orucumuzu; tutanlar var, tutmayanlar var. Bunu bahane ederek...

Oradan başka bir şey söyleyecektim ama şunu da söyleyeyim: Cumhuriyet Halk Partisi o gün bir grup önerisi vermişti ve çalışma takvimi devam ederken burada ara verildi. Ara verildikten bir saat on beş dakika sonra buraya geldik ve çalışmaya başladık. Bir milletvekili arkadaş "tweet" attı "Cumhuriyet Halk Partililer iftar vaktinde burada toplantı yeter sayısı istedi." diye. Bakın, bir yandan "ramazan" dediniz, ne kadar güzel söylediniz. Sizi severim Salih Bey, beraber milletvekilliği yaptık, takdir de ederim ama İslam öncelikle "Yalan söylemeyin." diyor. (YENİ YOL ve CHP sıralarından alkışlar) Peygamber'e soruyorlar: "Şu günahı işleyebilir miyiz?" Peygamber diyor ki: "İşleyebilirsiniz ama işlemeyin, büyük günahtır." "Peki, şu günahı işleyebilir miyiz?" "İşleyebilirsiniz ama işlemeyin, büyük günahtır." Peki, "Ya Resulullah, Müslüman yalan söyler mi?" diye soruyorlar. Hazreti Muhammed "Asla." diye ifade veriyor; bakın, "Söyleyebilir." bile demiyor.

Değerli milletvekilleri, diğer bir konuya gelince. Biz çalışmak istiyoruz. Kesinlikle buraya torba yasalarla gelmeyin. Siz yine aynı şekilde İç Tüzük'ü çiğniyorsunuz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yalan mı söyledi beyefendi ya! Bakın, burada herkes sizi dinliyor...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teravih zamanı... Bülent Bey geçen hafta teravih namazında...

BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen Genel Kurula hitap edin.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Burada çalışma takvimiyle... Yalanla alakası yok, ramazanı bahane etmeyin diyorum. Bakın, mefhumu muhalifinden ne söylediğimi anlayamıyorsunuz bile. Herhâlde oruç başınıza vurmuş vaziyette, öyle tahmin ediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Siz haklı olabilirsiniz çalışmamakta ama bizim oruç başımıza vurmuyor, çalışmakta haklıyız. Bu milletin ciddi problemleri var, çok ciddi kanunlar sıra bekliyor, bu kanunların gelmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, başka bir konuya daha geçmek istiyorum. Size diyorum ki: Bakın, Şam'a geçen gün Sayın Cumhurbaşkanının evladı gitti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özdağ, tamamlayın lütfen.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Buraya giderken İçişleri Bakanlığı oradaki valilere mektup yazdı, yazı yazdı, gönderdi. "Şu, şu, şu kişiler şu kadar araba vereceklerdir." dedi. Oraya gidildi, gidebilir, Sayın Cumhurbaşkanının oğlunun da güvenliği bizi ilgilendirir ama size bir şey söyleyeyim: Oraya gidenler arasında 3 kişi var; Grup Başkan Vekili var, Adalet ve Kalkınma Partisinin Grup Başkan Vekili, iktidar partisi. Yanında kim var? 3 de Komisyon Başkanı var. Onlar Bakanla veyahut da valiyle veya Cumhurbaşkanıyla muhatap olmuyorlar; orada, Sayın Cumhurbaşkanının mahdumu oraya geliyor ve onun karşısında oturuyor. Bu, devlet teamüllerimize aykırı arkadaşlar, doğru bir şey değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti neyle yönetilir? Anayasa'yla yönetilir. Neyle yönetilir? Yasalarla yönetilir. Neyle yönetilir? Tüzükle yönetilir, İç Tüzük'le yönetilir. Neyle yönetilir? Teamüllerle yönetilir. Neyle yönetilir? Açık ve net söylüyorum, "teamül" ahlak demektir arkadaşlar, ahlak. Devlet protokollerle yönetilir. Gelin, bu protokolleri çiğnemeyin. Sayın Cumhurbaşkanının mahdumunu dışarıda korumak hepimizin görevidir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - ...Türkiye Cumhuriyeti devletinin görevidir ama lütfen bu teamülleri bozmayın ve de eski köye yeni âdetler getirmeyin. O eski köydeki âdetler doğru âdetlerdir, o nedenle çalışmak istiyoruz ve kesinlikle de burada gelip bize "Efendim, gece yarısı oldu, saat üç oldu, dört oldu." demeyin. Millet bizden çalışma bekliyor, başka bir şey beklemiyor.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)