GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından Başkanlığa verilen araştırma önergesinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.

CHP tarafından gündeme alınması teklif edilen araştırma önergesi, konusu itibarıyla emeklilik sistemi ve bu sistemin kurumsal aktörlerinden birisi olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıyla ilişkilidir. Önerge sahipleri, esas olarak emeklilik yaşının yıllar itibarıyla arttığından ve bu süreçte prim ödeme gün sayısını tamamlayan ancak yaş şartını tamamlayamayan vatandaşların sağlık sisteminden yararlanamadığını ifade etmekte, emeklilik sistemine ilişkin verilerin üretilmesiyle ilgili bazı sorunlardan ve bu sorunların çözümüne yönelik bir ihtiyaçtan bahsetmektedirler.

Ben, şimdi sözlerime, sizlere, İktidarımız döneminde emeklilik rejiminde yapılan değişiklikleri kısaca anlatarak devam etmek istiyorum. Hepinizin bildiği gibi, emeklilik sisteminde emeklilik yaşının uzatılmasına ilişkin esas düzenleme 1999 yılında 57'nci Hükûmet devri zamanında kabul edilen 4447 sayılı Kanun ile yapılmıştır. Bu kanun ile emeklilik yaşı da kadınlarda elli sekiz, erkeklerde ise altmışa çıkarılmıştır. Kanun ile ayrıca sosyal güvenlik sistemine ilişkin diğer birçok düzenleme de beraberinde yapılmıştır. Önergenin de veriliş gerekçelerinden birini oluşturan emeklilikte yaş şartı ilk defa bu kanunla getirilen bir düzenleme değildir.

Konunun geçmişine bakarsak, yaş şartının ilk olarak 1987 yılında kabul edilen 3395 sayılı Kanun'la getirildiğini görüyoruz. Yaş şartına ilişkin düzenleme daha sonra 1992 yılında kabul edilen 3774 sayılı Kanun ile uygulamadan kaldırılmıştır. Böylece, prim ödeme gün süresini dolduranlara emeklilik hakkı tanınmış, kadınlar otuz sekiz, erkeklerimiz ise kırk üç yaşında emekli edilmiştir.

Az önce de belirttiğim gibi, 1999 yılında koalisyon hükûmeti döneminde yasal düzenlemeyle tekrar yaş şartı getirilmiş ve mevcut çalışanlar için ise kademe sistemi öngörülmüştür. "Kademe sistemi" dediğim husus, özet olarak, 1999 öncesi hizmeti olan vatandaşların emekliliklerinde beklemek zorunda oldukları yaşa vurgu yapmaktadır. İktidarımız öncesinde yapılan bu düzenleme Anayasa Mahkemesine götürülmüş ve tabi olunan kurum göz önünde bulundurularak bazı kademeler mahkeme tarafından 2002 yılında iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca iptal edilen kanunun yerine Anayasa Mahkemesi kararlarını da dikkate alan yeni bir kanun yapılması ihtiyacı doğmuş ve böylece, aynı yıl 4759 sayılı Kanun kabul edilmiştir. Eski kanunun iptal edilmesi üzerine Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili verdiği kararlar dikkate alınmış ve 4759 sayılı Kanun kabul edilmiştir. Bu kanun ile emeklilik yaşı 1999 yılı baz alınarak ikiye ayrılmış ve 99 yılından önce işe giren vatandaşlar için emeklilik yaşı kadınlarda kırk ile elli sekiz, erkeklerde ise kırk dört ile altmış olarak kademelendirilmiştir. 1999 yılından sonra işe başlayanlar için ise kadınlarda elli sekiz, erkeklerde altmış olarak belirleme yapılmıştır. Bu düzenlemeyle geçmiş yıllarda emeklilik yaşında yapılan değişiklikler dikkate alınmış ve kişinin hizmet süresi ve tabi olduğu mevzuata göre değişecek şekilde emeklilik yaşı belirlenmesi uygulamasına geçilmiştir.

Konuşmamın başından itibaren sadece emeklilik yaşı üzerinde durdum. Ancak "emeklilik yaşı" dediğimiz kavram sosyal güvenlik sisteminde yer alan unsurlardan sadece bir tanesidir. Her konuda olduğu gibi, sosyal güvenlikle de ilgili olarak İktidarımız döneminde konuya bütüncül bir bakış açısıyla bakılmış ve sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan reform çalışmaları başlatılmıştır. Sosyal güvenlik reformu ülkemizin sadece bugününü ve geçmişini değil, yarınlarını da ilgilendiren çok geniş kapsamlı mevzuat düzenlemelerini içeren bir süreçtir.

Şimdi sizlere bu geniş sürece ilişkin sadece genel çerçeveyi kısaca çizmek istiyorum. Reform çalışmalarının esas çerçevesini 2008 yılında kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu oluşturmaktadır. Bu Kanun ile daha önce -vatandaşın bildiği tabir ile söylüyorum- SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı olmak üzere üç ayrı başlık altında düzenlenen emeklilik rejimi tek bir başlık altında toplanmıştır. Yeni sistemde farklı mevzuat için farklı sigortalılık koşullarının yerine bütün vatandaşları kapsayan genel sağlık sigortası modeli benimsenmiş ve belirlenen bir geçiş süresinin ardından bugün sistemin uygulanmasına tam olarak başlanmıştır.

Sosyal güvenlik reformu süreci hazırlık aşamasından kanunun kabulüne kadar sivil toplum örgütlerinin ve geniş halk kitlelerinin katılımıyla müzakere yöntemiyle tamamlanan bir süreç olmuştur.

Muhalefete mensup arkadaşlarımız tarafından 5510 sayılı Kanun ile getirilen sistemin en çok eleştirilen noktası, emeklilik yaşına ilişkin hükümler olmuştur. Kanun ile emeklilik yaşı erkek ve kadınlar için altmış beş yaş olarak belirlenmiştir ancak bu konuda bir hususun çok iyi anlaşılması lazım: Sosyal güvenlik sistemi uzun yılları kapsayan ve geniş projeksiyonlarla hazırlanması gereken bir süreçtir. Bu sistemde seçim vaadi amacıyla belirli kesimlere fayda sağlayacak şekilde değişiklik yapılması ileride telafisi mümkün olmayan ve devletin bütününü etkileyen kamu zararlarına yol açmaktadır. Geldiğimiz nokta da bu sürecin en iyi göstergesidir.

90'lı yıllarda kadınların otuz sekiz, erkeklerin ise kırk üç yaşında emekli olmasına ilişkin yapılan düzenlemeler ile sosyal güvenlik sistemi sürekli açık veren ve sürdürülebilirlik vasfını kaybeden bir sistem hâline gelmiştir. 2008 yılında yapılan reform ile özellikle emeklilik yaşına ilişkin altmış beş yaş sınırı çok detaylı hesaplamalar sonucunda tespit edilmiştir. Bu kapsamda, özellikle Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminin ihtiyaçları ve bu alanda var olan uluslararası standartlar dikkate alınmıştır.

Tekrar altını çizmek istiyorum, İktidarımız zamanında getirilen altmış beş yaş sınırı popülist söylemlere değil, bürokratların ve bu alandaki teknik uzmanların çalışmalarıyla oluşturulan bir sınır olmuştur. Bu sınır, sistemin tekrar sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması açısından gerekli ve önemlidir.

Değerli milletvekilleri, sosyal güvenlik reformunun kurumsal ayağı ise 2006 yılında kabul edilen 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile gerçekleştirilmiştir. Bu kanun ile kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, daha önce üç kurumun yerine getirdiği faaliyetleri artık tek bir çatı altında yerine getirmektedir ancak bu noktada, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2006 yılında oluşturulan yeni bir yapı olduğu gibi bir yanılgıya düşmemek gerekir. Bu kurum, daha önceki yıllarda hizmet veren ve alanlarında uzmanlaşmış SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı Genel Müdürlüklerinin geçmiş birikimlerinin SGK'da toplanması suretiyle oluşturulmuştur.

Araştırma önergesinde belirtildiği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumunun veri ve istatistik üretmesinde herhangi bir aksaklık yaşandığına katılmıyorum. "Herhangi bir veri olmadığı" ifadesine katılmıyorum. SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı kapsamındaki ilişkilerin, hizmet ve emeklilik bilgilerinin, 2000 yılından sonra elektronik ortamda toplanmaya başladığını biliyoruz. Dolayısıyla, bu tarihten önceki hizmet bilgileri mevcuttur ancak elektronik ortamda değildir. Uygulamada, herhangi bir vatandaş emekli olmak için başvurduğunda, vatandaşın dosyası kurum personeli tarafından incelenmekte ve böylece bireyin hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı hesaplanmaktadır. Dolayısıyla önergede iddia edildiğinin tersine, SGK'da söz konusu veriler mevcuttur ancak henüz tamamı dijital ortamda değildir.

Sosyal Güvenlik Kurumu, bu konuda "Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi" adı altında bir proje yürütmekte ve bütün sosyal güvenlik verilerinin tek bir havuzda toplanmasını amaçlamaktadır. Bu projeyle amaçlanan faaliyetlere çok kısaca bakacak olursak, mevcut sosyal sigortalar uygulamalarının belirlenecek kurumsal standartlara uyumlu olarak birbirleriyle, diğer kurum içi uygulamalarla entegre yapacak şekilde tasarlanması; devredilen kurumların veri tabanlarındaki kayıtlarda bulunan problemlerin giderilmesi ve her kurumun veri tabanının yapısal ve içerik olarak diğerlerinden farklılıklarının tespiti ve veri entegrasyonunun sağlanması; kurum bünyesinde ve dış paydaşlar tarafından ihtiyaç duyulan bilgi paylaşımının sağlanması; genel sağlık sigortası primlerinin belirlenmesi ve yönetiminin sağlanması için otomasyon yapılarının hazırlanması; SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı kapsamında çalışan, çalışan yakını, emekli ve diğer hak sahipliği durumlarına göre yapılan farklı provizyon sorgulamalarının entegre edilerek birleştirilmesi ve tek bir sistem üzerinden yönetiminin yapılabilmesinin sağlanması; entegre sosyal sigortalar uygulamalarının geliştirilmesine paralel olarak kurumsal kapasite oluşturulmasına yönelik SGK'nın ihtiyaç duyduğu yazılım proje modelinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi; hizmet sunumunda performansta iyileşme sağlanması, kayıp kaçakların azaltılması. Bunu, bu Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi'nin detaylarını sürdürebiliriz, sadece uzatmak istemiyorum, sürem de kalmadı. Projenin Nisan 2012 tarihi sonunda başlatılması hedeflenmiştir ve proje süresi de iki yıl olarak öngörülmüş olup yatırım ödeneği de sağlanmış bulunmaktadır. Tabii, bu noktaya gelene kadar da sadece Sosyal Güvenlik Kurumunun bünyesinde şu ana kadar yüz ellinin üzerinde otomasyona dayalı proje, altyapı oluşturulması amacıyla yapılmıştır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bilgiç.